Konuşmasının odak noktasında yer alan Lojistik Merkez Projesi'nin önemine değinen RTB Başkanı Mehmet Erdoğan, bu projenin sadece bir liman veya depolama alanı olmadığını, aksine "Rize'nin dünyaya açılan altın kapısı" olduğunu belirtti. Erdoğan, bu kapının Karadeniz ülkelerine uzanmasının yanı sıra, Türkiye'yi Orta Asya'ya ve hatta Basra Körfezi'ne bağlayacak bir ticaret köprüsü görevi göreceğini vurguladı.
Lojistik merkezle birlikte Rize’nin doğu-batı ve kuzey-güney akslarının buluştuğu bir ticaret kavşağına dönüşeceğinin altını çizen Erdoğan, bu vizyonun tamamlanması için demiryolu bağlantılarının hayati önem taşıdığını söyledi. Erdoğan, Samsun-Batum demiryolu hattının artık bir "ihtiyaç değil, bir zorunluluk" olduğunu ifade ederek, bu hattın devreye girmesiyle Rize limanının kara ticaretine açılan bir omurga haline geleceğini belirtti. Daha ileri bir adım olarak ise Erzurum-Rize demiryolu bağlantısının yapılması gerektiğini dile getirdi ve bu bağlantının Rize’nin hinterlandını genişleterek şehri Kafkasya’dan Basra’ya uzanan bir ticaret hattının merkezi yapacağını kaydetti.
Rize ekonomisinin kalbi olan çay sektörüne de değinen Mehmet Erdoğan, sektörde artık yenilik, teknoloji ve markalaşma döneminin başlaması gerektiğini vurguladı. Bu dönüşümü desteklemek amacıyla, Rize Organize Sanayi Bölgesi’nin ikinci etabında bir Çay İhtisas Alanı kurulması önerisinde bulundu. Erdoğan, bu alanda kurulacak bir merkez aracılığıyla tüm çay fabrikalarına hizmet verecek Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin yürütülmesi ve yeni teknolojilerin geliştirilmesi gerektiğini belirtti.