ABD gerçekten çekilecek mi, yoksa bu taktik manevra mı?

İbrahim KARAGÜL

ABD çekilsin ya da çekilmesin Türkiye “terör koridoru” dediğimiz bölgeye müdahale etmek zorundadır. ABD’nin ya da bölgesel ortaklarının, DEAŞ ya da PKK’nın ajandası ne olursa olsun, Türkiye kendi ajandasını uygulamak zorundadır.

2003 Irak işgalinden bu yana, Irak ve Suriye’de olanların tamamı Türkiye’nin aleyhine olmuştur, öyle de devam edecektir. Bu olaylara konjonktürel bakan herkes yanılmıştır, yine yanılacaktır. ABD ve müttefikleri, Türkiye’nin çok kararlı olduğunu gördükleri anda, hep yeni bir oyalama taktiği geliştirmişlerdir, bunu yine yapacaklardır.

Bölgede Trump’tan daha büyük bir oyun oynanıyor

Taktik manevralara inananlar hazırlıksız yakalanmıştır ve yine öyle olacaktır. Bölgenin hafızası, coğrafi ve tarihi derinliği dışında sığınabileceğimiz, güç alabileceğimiz hiçbir kaynak yoktur. Ne zaman bu kaynaktan beslenip hareket ettiysek kazandık, ne zaman bunun dışında seçenekleri öne aldıysak bedel ödemişizdir.

Trump’ın “çekilme” kararı, PKK’da paniğe yol açsa da, ABD’de iç siyasi sarsıntı yapsa da, Savunma Bakanı istifa etse de, ABD yerleşik sistemi ile terör örgütleri arasındaki ortaklık Türkiye ve bütün bölgeyi tehdit etmeye devam edecektir. Trump çekilmek istese de o yerleşik sistem kendi oyununu oynamaya devam edecektir. Öyle görünüyor ki, ABD yerleşik sistemi Trump’tan daha büyük bir oyunun peşinde. O zaman oyunlarını görelim, izleyelim.

ABD bu bölgede tutunamayacak: Bu yüzden güneyde yeni eksen kurdu

Ama şunu bilelim: Ne oyun oynarlarsa oynasınlar ABD’nin bu bölgede kalma şansı yoktur, olmayacaktır. Onlar umutlarını çoktan kaybettiler. Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e ulaşma hesapları Afrin’le kesildi. Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki operasyonlarıyla kesildi. Doğu ve batı kapıları kapatıldı.

İşte tam bundan sonra ABD, S. Arabistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır güneyde yeni bir eksen kurdular. Kuzeyden umutlarını kestiler. PKK ve diğer terör örgütlerine ne kadar destek verirlerse versinler kuzeyde tutunmaları zaten mümkün olmayacaktı.

Zor oyunu bozar: Elini nereye uzatabiliyorsan o kadar güçlü olursun

Hep söyledim; Gün gelir Türkiye, İran, Rusya, bölgedeki vatansever örgütler hatta Şam yönetimi, Suriye’nin kuzeyindeki işgal için omuz omuza savaşmak zorunda kalabilirler.

Eğer biz, Fırat Kalkanı’nı yapmasaydık, Afrin’e müdahale etmeseydik, bugünkü sonuçlar ortaya çıkmayacaktı. Türkiye çok daha vahim durumda kalacaktı. Onlar Hatay’a dayanıp Akdeniz’e geçmeye çalışacaklardı. Eğer bugün “çekilme” tartışılıyorsa bunun gerekçelerinden biri Afrin’e müdahaledir.

Bu, şu demektir: Zor oyunu bozar. Elini nereye uzatabiliyorsan o kadar güçlüsün. Güvenliğini ve geleceğini başkalarının inisiyatifine terk etmiyorsan büyük devletsindir, geleceğe yürüyorsundur. Öyleyse Fırat’ın Doğu’suna yönelik ilgimizin, hesaplarımızın hiçbir ülkenin inisiyatifine terkedilemeyeceği açıkça ortadadır.

İran sınırından Akdeniz’e ana güvenlik ilkemizdir..

Türkiye böyle bir devlettir. Şartlar ne kadar kafa karıştırıcı olursa olsun, bölgede kendisini dışarıda tutan bütün senaryoları sıfırlayabilecek bir ülkedir. Türkiyesiz coğrafya inşa etmek mümkün değildir. Bu, önümüzdeki dönemde daha da bariz görülecektir. İran sınırından Akdeniz’e kadar hiçbir yabancı gücün, hiçbir terör örgütünün hâkimiyet kuramaması Türkiye’nin ana hedefidir, güvenlik ilkesidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’a zaman tanıdı..

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü konuşmasında Türkiye’nin duruşunu net biçimde ortaya koydu. Trump’la görüşmenin sonuçlarına zaman tanıdı ama Türkiye’nin ana hedefini de net biçimde ortaya koydu. Bu kuşakta, PKK ve DEAŞ’ı temizleyecek kapsamlı yol haritasının netleştiğini duyurdu, harekete geçeceğini açıkça ilan etti.

ABD çekiliyor diye Türkiye’nin bu operasyondan vazgeçmesi mümkün değildir. Çünkü ABD, bu bölgede Türkiye’ye verdiği hiçbir taahhüde sadık kalmamıştır, kalmayacaktır. Çünkü ABD’nin kendi içinde yaşadığı tutarsızlık bize güven vermemektedir. Pentagon sanki bağımsız irade gibi hareket etmekte, ABD’nin Suriye’deki birliklerini Beyaz Saray değil İsrail yönetmektedir.

Karşımıza Arap gücü, Peşmerge gücü dikmek isteyen var

Fırat’ın Doğusu’na müdahale edilmelidir. Özellikle “çekiliyoruz” açıklamasından sonra bu daha kararlı biçimde yapılmalıdır. Çokuluslu istilânın tetikçileri olan örgütlere yönelik “acımasız müdahale” şarttır. Bu kuşakta karşımıza bir Arap gücü, bir Peşmerge gücü dikmeye çalışanların oyunu da aynı şekilde bozulacaktır. O koridoru Türk-Arap sınırı yapmaya, iki dünyayı birbirinden koparmaya dönük planlar da çökecek.

Taktikler değil, jeopolitik hesap

Taktikler değil, jeopolitik hesaplar çarpışıyor. Bu hesapların her birinin ömrü en az yüz yıllıktır. Biz bu bölgeye işte böyle bir tarihi derinlikten bakıyoruz. Eğer bu bir “göstermelik çekilme” ise, bir haftada anlaşılır. Çok beklemeyiz, kimse merak etmesin...

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.