Birileri Kulaklarınıza Hep "Ayrılık" mı Diyor?

Taha TOPRAK

Hayatımızın olmazsa olmaz kelimelerinden birisidir “AYRILIK” . Bazıları onsuz yapamıyor, bazıları ise onu görmemek için uzaklara çekiliyor.’Ayrılık’ bizi yönlendirecek kelimedir aslında. Başımıza bir iş gelse, uzaklaşmak isteriz o andan. Kaçmak isteriz hızlıca. Ayrılığı yaşarız aslında. O olaydan ayrılmak… Ondan sonra yapılacak planlarımız listelenir önümüze. “Ayrılık” olmasaydı, kaçmak istemeseydik o durumdan, geleceğe dair hiçbir adım atamazdık. Yaşadığımız hayattan tecrübe edinemezdik. Ayrılık, ne kadar olumsuz bir kelime olarak gözükse de bazen birkaç adımı hızlıca atmamızı sağlar.

Kapatıyoruz ya hani gözlerimizi, işte o zaman yaşananlardan ayrılıyoruz, olanlara şahit olamıyoruz belki ama düşüncelerle birleşiyoruz, birkaç basamak oluşturuyoruz yaşamımızda.

Ya evimizden çıktığımız an; ailemizden ayrılıyoruz, onlarla belki de bir daha görüşemeyeceğiz. Evden her çıkışımız aslında son kez çıkışımızdır. Eve geldikçe bu son çıkışlar yenilenir. Döneceğimiz belli olmayan bir hayatımızda o ayrılığı yapıyoruz evimize karşı. O ayrılığın sonucunda kimileri okuluyla, kimileri işiyle ve kimileri de çevreyle bütünleşiyordur, yine yaşamına birkaç adım katmak için.

Zamanımızdan ayrılıyoruz her bir an. Şuan ki zamandan ayrıldıkça yeni zamana kavuşuyoruz. Ayrılık bize yeni dakikalar sunuyordu aslında, yaşamda birkaç adım atmak için.

Ve işte en acı durum, sevdiklerimizden ayrılıyoruz. Sevdiklerimizden bazılarını kaybediyor, bazılarını unutmak zorunda kalıyor, bazılarıyla ise küslüklerin başladığı anda süreli de olsa olumsuz bir ayrılığa sürükleniyoruz.

Kaybettiğimiz sevdiklerimizin göç ettiği yer Ahiret. Gerçek yurdumuza gidiyor aslında. Sevinmenin yerine üzülüyoruz. Çünkü dünyada sevmiştik onu, yine dünyada istiyoruz.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurdu; “Kişi, Cennet’te sevdiği ile beraberdir.”

Bazıları önceden ayrılır aramızdan ve yine kavuşmak için. Ayrılığın olmadığı bir yerde kavuşmak olmazdı.

Sevdiklerimizden bu dünyada sadece böyle ayrılalım. Yukarıda yazdığım ‘unutmak zorunda kalmak’ ve ‘küslüklerle yaşamak’ hayatımızda yer edinmemelidir. Sevdiğimiz kişi, güvendiğimiz ve beraber olduğumuz kişidir. Onu kendisinden daha çok düşünür seven birisi. Dostlukların ve ailenin kurulumunu oluşturan sevgidir. Böyle bir sevgide unutmak ve küslük yaşamak mümkün müdür? Sahibi olduğumuz sevgi duygusu bunu hak ediyor mu?

Değerli okuyucular; hayatımızda unutmak zorunda olduğumuz insanlar olmamalıdır. Karşındaki herkes en büyük değeri hak eder ve edecektir. En değerli varlıklar biz insanlardır. Kendimizi hayatın kalıplaşmış kurallarına hapsediyoruz bu düşünceyle. Birileri kulaklarınıza hep ayrılık diyor, işte bunun için. Ya o kişi, seni senden çok düşünüyorsa. Senin geçmişte güvendiğin o kişiyi neden şimdi unutmak zorundasın.

Peki, zor bir durumda kalacak olursak elimizi kime uzatacağız? Unutmak zorunda kaldığımız bizi düşünen insana mı? Yoksa hayatımızda tanıdığımız yabancı dostlara mı? Yabancı dost dedim evet. Yabancı dostlar, hayatımızda olur ama varlığından haberdar olmadığımız sadece kendini düşünen insanlardır. Sadece ismini biliriz. Bizi düşüneceğini asla bilemeyiz. Zor durumda yanımızdan uzaklaşan, gülerken bizimle gülen yabancı dostlar…

Ayrılık bizler için en büyük nimettir. Çünkü yeni bir kavuşmanın ilk adımıdır. Ayrılığı kötüye kullanmak hayatımızı zindan eder.  Küs kaldığımız bir dostumuz, sevdiğimiz ile konuşmamak hep aklımızı düşündürür. Aklımızın bir köşesine kazırız o ismi. O ismi duydukça ve gördükçe hep kaçmak isteriz o durumdan. Kendimize işkence yaparız böylelikle. Neden bu zulme katlanalım ki? Affetmeyi neden istemeyelim. Barışa neden kucak açmayalım. İyiliğin olduğu bir yaşam isterken kendi hayatımızda buna neden izin vermeyelim?

Böyle bir ayrılık olmamalıdır hayatımızda. Kim olursa olsun ve ne olursa olsun... Düşmanımızdan başka birine sakın bu ayrışmayı yapmayalım. Bizim kötülüğümüzü isteyenler sadece düşmanlarımız olabilir. Daha önce birlikte gülüp eğlendiğimiz, yemek yediğimiz, sohbet ettiğimiz insanlar ve daha önce bizi düşünen ve bize iyilikte bulunan kişiler bunu hak etmiyor. Bizler böyle yaptıkça hem insanlığın gelişimine yara açıyor hem de kendimizi büyük bir işkenceye hapsediyoruz.

İnsanlığın gelişimini, düzelmesini ve iyiliğin zirve yapmasını, dostlukların, kardeşliklerin artmasını istiyorsak eğer bunun için yaşamaya özen gösterelim. Böyle bir şeyi hedeflerken, ayrışmanın ve bölünmenin yollarına kapı açmayalım. Birlikte olduğumuz insanları, kardeşimiz olarak bilelim. Kardeşliğin, sevginin ve dayanışmanın bir olduğu bir hayata hepimiz bugün “MERHABA” diyelim. Düşünerek yaşayalım ve ona göre adımlarımızı seçelim.

Sevgi ve selamlarımla….

https://twitter.com/thatprk

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.