Çay demlemeyi bilmiyoruz

Aydan ÜSTKANAT

Çay her türlü aromalı bitkinin yaprak ya da meyveleriyle hazırlanan pratik bir içecek. Ama biz siyah çayda takılıp kalıyor, başka tatlar denemiyoruz. Üstelik onu bile yanlış demliyoruz. Oysa çeşit çeşit çay yapmak o kadar kolay ki

Nane, limon kabuğu kaynayınca... İçine hatmi çiçeği, biraz çörek otu! Hatta biraz tarçın, bir tutam da zencefil... Biraz fokurdaması gerekiyor. Veeee... Bin derde deva işte hazır! Birazcık değiştirmiş olabilirim. Ama bu satırlar rahmetli Barış Manço’nun şarkısından. Geçen hafta soğuk algınlığıyla geçti. Ve mutfakta yeni çaylar hazırlarken kulağımda bu şarkı çınlıyordu.

Çay her türlü aromalı bitki, taze veya kuru yaprak ya da meyveyle hazırlanabilen pratik bir içecek. Siyah çay ise dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek. Çay demlenmeye başladığı anda cinsine göre beş ile sekiz dakika arasında hazırdır. Uzun süre bekletilmesi zararlı maddelerin oluşumuna neden olur. Evlerde, işyerlerinde ocak üzerinde saatlerce fokurdayan demlikleri gördüğümde ister istemez bu soru kafamı kurcalıyor: Bu kadar çok tükettiğimiz şeyi nasıl olur da demlemesini bilmiyoruz? Niçin siyah çayda takılıp kalıyoruz?

BASİT AMA ÖZEN İSTİYOR

Son derece basit olan çay demlemenin önemli birkaç püf noktası var elbette. Bunlardan ilki porselen demlik, ikincisi çayı yakmamak. Bunun için kuru yaprakları biraz ıslatmak yeterli. Üçüncü nokta demliğe koyulacak suyun fokurdamış değil fokurdamak üzere olması. Ve elbette en önemlisi kullanılacak su. Suyun klorür ve kireçten arındırılmış olması. Ve gelelim çeşitlemelere... Çay, sadece siyah çay değildir demişken işte size birkaç öneri...

Elma: Toksinlerin atılmasına yardımcı olan elma, soğuk algınlığında veya yorgun olduğunuzda etkilerini görebileceğiniz önemli bir meyve. Elmaları irice kabuğu ve çekirdeğiyle bölüp içine biraz taze zencefil, tane karanfil ve tane karabiber koyup bir parça portakal dilimiyle birlikte kaynatın.

ZENCEFİL: Metabolizma sorunları, soğuk algınlığı, yorgunluk için birebir olan ilginç lezzetli bir kök bitki. Vücuda ısıtıcı etki veriyor, bu nedenle terlemeye yardımcı oluyor. Kabuğuyla birlikte ince dilimlediğiniz taze zencefilin içine bir parça çubuk tarçın, limon kabuğu veya gül kurusu gibi malzemeler ekleyerek lezzeti destekleyebilir, ilave edeceğiniz her meyve veya bitkiyle çayı daha da etkili hale getirebilirsiniz.

NANE: Sanırım nanenin ferahlatıcı etkisini ve mideye olan faydasını bilmeyen yoktur. Hepimizin küçükken annemizin hazırladığı nane-limon içtiğini düşünmem pek abartı olmaz. Biraz nane, limon içine isterseniz biraz kurutulmuş papatya veya ayva dilimleri... İşte size gerçek bir şifa kaynağı.

BİBERİYE: Kan dolaşımını düzeltiyor, migren dahil tüm ağrılarda, mide ve bağırsak gazlarının giderilmesinde, sindirim sistemi üzerinde  oldukça etkili. Biberiye çayı, soğuk algınlığı ve bronşit gibi akciğer rahatsızlıklarında da nefes almayı bir hayli rahatlatıyor. Biberiye çayını taze biberiye dalıyla yapın. İçine ilave edeceğiniz bir parça papatya ve portakal dilimi hoş bir koku ve lezzet verecektir. 

Mahalle bakkalının baskısı sizi yıldırmasın 

BU sefer kocaman marketlerde değil köşedeki mahalle bakkalındayım. Alacağım bir paket yumurta. Son kullanma tarihi etiketini arıyorum, bulamayınca soruyorum. Bakkal kızararak “Şu mahallede bir tek siz varsınız etiketlere bakan” diyor. Peki ne yapayım? Oda sıcaklığında tuttuğun yumurtayı yiyip zehirleneyim mi? Lütfen tüketirken bilinçli ol, sevgili okur! Etiketsiz ürün almayın, her gıdanın son kullanma tarihine bakın. Bakkalınız baskı yapsa bile!

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.