Dr. Çilingiroğlu Detone Oldu mu?

Ali Osman AYDIN

Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu’nun son 2 aylık ekran serüveninde nereden nereye geldiğine bakın… Türk televizyonculuğunun eğlence nesnesine dönüştürmediği hiç kimseyi içselleştiremediğini anlayacaksınız. 

Çilingiroğlu korona günlerinde bir sağlık çalışanı olarak, neredeyse gün aşırı katıldığı programlarda, Türk sağlık sistemini ateşli bir şekilde savunmasıyla takdir ve taraftar toplamıştı. Katıldığı son Tarafsız Bölge’de Çilingiroğlu, “Buruk acı” parçasını seslendirerek pandemi konulu programa “renk kattı”. Hoca’nın virüs krizinde doktor olarak başlayan ekran yolculuğu, belki cüssesi nedeniyle Survivor’da olmaz ama; “O Ses Türkiye” de jüri, yahut “Payitaht Abdülhamid’de Sultan’ın Hususi Doktorunu oynayan bir oyuncu olarak devam edebilir. Ve biz kendimizi Çilingiroğlu’nun sağlıkla ilgili açıklamalarını dinlerken değil de, oyunculuk performansını kritik ederken bulabiliriz. 

RESMİ KLU KLUX KLAN

Siyahi Amerikalı George Floyd elleri arkadan kelepçelenmişken, polisin boğazına basması sonucu nefessiz kalarak hayatını kaybetti. Minnesota’da gerçekleşen bu ölüm polis şiddetinin on binlerce insan tarafından protesto edilmesine, kamu binalarının yakılmasına neden oldu.

Devletlerin geçmişle mukayese edilmeyecek kadar mutlak bir güç haline geldiği çok açık. Bu sert güç karşısında vatandaşın yaşam sınırları hem hukuken hem de fiilen her geçen gün daralıyor. Halklar, pek çok coğrafyada insanlık dışı muamelelere maruz kalıyorlar. Devletler bunu bir avantaj olarak görme yanılgısındalar. Oysa tarih bize öğretti ki, kitleler de deniz gibidir. Büyüklüğüne, hantallığına, hareketsizliğine aldanıp derinlerde damla damla toplanan o yıkıcı dalgayı fark edememek, o sarsıcı basıncı hissedememek, o boğucu öfkeyi ön görememek yok edici sonuçlar doğurabilir.

O HAYVANIN HUKUKUNU KİM SAVUNACAK?

Berat Kaya adında bir şahıs, anne sütü emen bir sıpayı köpeklerine parçalatmıştı.

Sosyal medya kampanyası ile de tekrar göz altına alınmıştı.

Tam da beklendiği gibi o günden bu yana o olayla ilgili hiçbir haber yansımadı basına.

Berat Kaya tutuklandı mı mesela?

Tutuklanmadıysa, neden tutuklanmadı?

Ne kadar göz altında kaldı?

Hiç birini bilmiyoruz!

Ama tahmin ediyoruz. Berat Kaya o adliyenin kapısından elini kolunu sallayarak çıktı gitti… Çünkü hayvanın sahibi ondan şikayetçi olmamıştı. Mevcut yasa da bu tür durumlar için bir ceza öngörmediği için, bu cani varlık, serbest bırakıldı.

En kötüsü ne biliyor musunuz?

Bu acı olayların, olduktan hemen sonra unutuluvermesi…  

Yani olaylar olurken esen o fırtınadan eser kalmıyor gündem değiştiğinde. İnsanlar sosyal medyada tepki gösterince yapmaları gereken başka bir şey kalmadığını düşünüyorlar. 

Fakat asıl önemli olan, bu çok önemli konuların takipçisi olmak. Unutmamak. Unutturmamak. O masum hayvanların haklarının takipçisi olmak…

MODA: ÖTEKİNİN ARZUSU…

Geçenlerde sosyal medyada, ünlülerin 90’lı yılların başlarına ait bir fotoğrafına rastladım. Fotoğraftaki kıyafetler hem komik hem de düşündürücüydü. Galiba giyim kuşamımızı belirleyen temel faktör ötekinin arzusu. Buna kabaca, moda diyebiliriz. Onun akıntısına bir kere kapıldığımızda, etrafta palyaçovari kıyafetlerle dolaştığımızı, fena halde gülünç olduğumuzu, eski fotoğraflara bakmadan fark edemiyoruz bile... Tıpkı şimdi fark edemediğimiz gibi...

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.