EY MÜSLÜMAN KÜRTLER!

Burhan OKUTAN

PKK ne yapacağını şaşırmıştır. Deli danalar gibi önüne gelen her şeye saldırmayı kendilerine güç kazandıracağını sanıyorlar, ama yanılacaklar… 

Allah bu azgınlara “kendi sonlarını hazırlasın ve akıbetlerine mazeretleri kalmasın” diye mühlet tanımaktadır.

“Eceli gelen köpek…” misali…

Devletin PKK’ya dönük uluslararası girişimleri var.  PKK’nın Kürt halkı nezdinde değere alınmaması, Kürtlerin nefretini kazanması, bu çok önemli!

Sorunu içerden halletmek…

PKK son cinayetleriyle zirve yapmıştır.  “Kürt halkını temsil ettikleri” iddiası Kürtlerin vicdanında inikâs bulmamaktadır. PKK, sınırlı orandaki Kürtlerden siyasi ve psikolojik desteğini hızla yitirmektedir.  

Güneydoğu halkı gerçekleri daha da belirgin bir şekilde görecektir. Artık PKK, işlediği cinayetleri Kürtlere fatura edemeyecektir. Bu güruh, Kürtleri temsil edecek ne tarihi ne dini ne kültürel ne de ideolojik derinliğe sahip değildir. Temelsizdir…

Kürtler, düne nispetle kendi haklarını savunabilecek demokratik erdeme fazlasıyla sahiptir. Millet olarak maruz kaldığımız tarihi aksaklıklardan en çok Kürtler nasiplenmiştir, bu bir gerçek! Ancak bu aksaklıkları kin ve nefret tohumlarıyla, yanlış adreslerde aramak, Müslüman Kürtlerin kabul edeceği bir gerçek olamaz.   Şimdi roller değişmiştir. Tarihi aksaklıklar süratle telafi edilirken Kürtler de bu zulme seslerini yükseltmelidir.  

 PKK’nın eylemlerini gerekçe göstererek durumdan vazife çıkarmak, hamasetle “sıkıyönetim” uygulamasına geçilmesi gibi önerilerde bulunmak,  “var olagelmiş kazanımları” akamete uğratacak girişimlerdir. Zaten PKK’nın istediği de budur…   

Kamuoyunun devlet ricalinden “beyanat” talebinden ziyade “icraat” beklentisi vardır. Devamlı beyanat karşı tarafı şımartır, kendilerini dev aynasında hissettirir.

Muhalefet partilerinin “hükümet istifa” naralarının halk nezdinde ciddi bir karşılığı olduğuna inanmıyorum. Bu halk “PKK, eylemleriyle hükümeti istifa ettirdi”  dedirtmez.

Bu topraklarda kardeşliğimizi yüceltecek tek sığınak, tek liman, tek kale; inancımızdır.  Bizi çepeçevre kuşatan iman bariyerlerimiz var. Bu bariyerleri yıkmak isteyen; asker sivil, kadın erkek, yaşlı genç demeden, hatta kundaktaki çocuğa bile musallat olan azgınlar zümresi şeytanlarla işbirliği halindedir.

Bu vahşet bir an önce bitsin istiyoruz. Allah’ın acelesi yok, ama biz zayıf kulların acelesi varsa; biraz sabır gösterelim ve dua edelim.

“Eğer Allah insanlara, hayrı çarçabuk işledikleri gibi şerri de verseydi, elbette onların ecelleri bitirilmiş olurdu. Fakat bize kavuşmayı beklemeyenleri biz, azgınlıkları içinde bocalar halde (kendi başlarına) bırakırız.”  Yunus 11

Vatan sevgisi imandandır. İmanımız olmasaydı kim bilir PKK gibi bizler de nerelere savrulurduk. Bu nimete şükrediyoruz.

Endişelenmemiz imanımızın tezahürüdür. Korkmayalım! Devlet üzerine düşeni yapacaktır.  Bu topraklar sahipsiz değildir. Bu vatan toprağında nice peygamberler, nice şehitler ve nice evliyalar var. Onların yüzü suyu hürmetine ayaktayız.

Bu imanla Kürt kardeşlerimiz şunu çok iyi özümsemelidir.

Ey Müslüman Kürtler!

Biliniz ki; izzet ve şeref İslam’ındır, Müslümanlardadır. Müslümanların, ucu Siyonizm’e bağlı teşekküllerin oyuncağı olması zillettir. Bu gerçeği tüm dünyaya haykırırın ve kıyama durun. Zihinlerde yeniden bir  “iman inkılâbı” başlatın. Tarihi aksaklıkların telafisi geleceğe dönük atılacak sağlam adımlarla olur. Geçmişin kâbusunu zihinlerde canlı tutup tarihi aksaklıklar üzerinden yanlış adreslerde istikbal arayışına girerseniz, zillete düşersiniz. Kimsenin oyuncağı olmayın. Devlet kurmak kolay değildir. Var olan devletin çimentosu siz olun ve böylece Kâbe’nin Rabbi olan Allah’ın rızasını kazanın!   

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.