Bismillahirrahmanirrahim
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ın “ ‘Ey müminler topluluğu! Size ne oldu ki’, ‘Ey Rabb’imiz! Bizi şu zalimler diyarından kurtar; senden bir lütuf olarak, bize elimizden tutacak bir dost, zalimlere karşı bizi koruyacak bir yardımcı gönder!’ diye yalvaran şu çaresiz erkekler, kadınlar ve çocuklar için Allah yolunda niçin savaşmıyorsunuz?” (Nisa S.75) ilahi ihtar karşısında fert, toplum ve devlet olarak tavrımız ve duruşumuz ne olmalıdır? Hiç düşündük mü? Nerede doğduğuna değil, neyin ve kimin yanında durduğuna bakacakları ölümden sonra hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekebildik mi? Fert, toplum ve devlet olarak mazlumların yanında zalim güçlere karşı bir duruş ve eylem ortaya koyabildik mi?
Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’de asırlar önce haber verilen mazlumların çığlıkları karşısında gücümüzün son zerresine kadar ne yapabildik?
Bir yanda Dünya’nın şer güçleri Emperyalist kurt, çakal ve canavarları Siyonist İsrail, Amerika, Çin, Rusya ve Avrupa Haçlı müttefikleri ile onların yanında yer alan içimizdeki tilki ve av köpekleri Krallar, Masonlar, ateistler ve eyyamcı nemelazımcılar! Öbür yanda sofralarında yem olmaya devam eden Çobansız öksüz kuzular! Öz Vatanında garip Öz Vatanında parya olan sahipsiz milyonlar! Öz anasını (Halifesini) dört gözle bekleyen öksüz, Lidersiz bir Müslüman topluluk.
Tam yüz yıldır her sene başka bir ülkenin mazlum halkları için matemdeyiz. Dün Suriye’de yok edilmekte olan kardeşlerimiz için ağlarken, bugün Mısır’da Din kıyımına uğrayan mazlum kardeşlerimiz için kıyamdayız! Zerre vicdan sahibinin bile kalbini parçalayan bir halk katliamı yapılıyor. Diğer ülkelerde olduğu gibi Mısır’da da Halkın “Dinimi, Vatanımı, Malımı, Canımı ve Namusumu koru ”diye görevlendirdiği kardeşleri, cahil ve korkak asker ve polisler, acımasızca halkın emanet ettiği silahı halkına çekebiliyor! Başındaki Siyonist Baş haydut İsrail’in Av Köpeği Sisi’nin emriyle bir günde binlerce Şehid! Binlerce ağır yaralı! Acıyla kıvranan yaralılara bakılmayacak diye talimat veren asrın Firavun ve Nemrutları yine görev başında!
Bu büyük halk katliamı karşısında ikiyüzlü, alçak ve şeref yoksunu Birleşmiş! Milletler Topluluğu ile Dünya İnsan Hakları Örgütleri nerede! Nerede Güvenlik Konseyinin doymak bilmez Daimi Canavar üyeleri nerede!
Nerede yıllarca batılılara alkış tutan içimizdeki kahpeler! Üç tane ağacın canına acıma numarasıyla aldatılmış zavallıları Geziye çıkaran ve çıkartan kahpe siyasiler, satılmış medya patronlarının kiralık kalemşorları ve kirli sermayenin haramzede patronları nerede!
Bu acı tabloları sahnelemek için yüz yıl önce başladıkları Âlimlerimizi ve Başbakanları darağaçlarında sallatan, İlmi ve Siyasi Liderlerimizi yasaklayıp köpekleri üzerimize saldırtan cuntacılar ve uşakları nerede!
Müslümanların Ticari, İlmi, Siyasi ve Askeri birliğini bozmak için hilafeti kaldırtan, Medeniyetimizin kaynağı İslam nizamını ve Harflerimizi Devrimlerle deviren ve utanmadan bu alçaklığı milletimize bayram diye kutlattıran, bizi ve değerlerimizi Lozan’da satan hainler nerede! Tüm emperyalist devletlerin asırlarca savaşlarla yıkamadığı Cihan Devletimiz Osmanlı’yı Ankara meclisinde oylamayla yıkıp Yeryüzünde Haçlı Ordularının işgallerini sağlayan içimizdeki Devleştirilen putlaştırdıkları Cüceler nerede!
Karıncayı dahi ezmeyen Müslümana gerici, milyonlarca mazlumun kanına giren vampirlere ilerici dedirten Devrim Yobazları nerede!
Ve bu ümmetin suskun, korkak ve dilsizleşmiş ilim önderleri nerede! Bu dilsiz Âlimler yüzünden kör ve sağırlaşmış Camileri dolduran milyonlarca gafil cemaat nerede! Milyonlarını lüks yat ve villada harcayan, eğlencelere israf eden bu ümmetin şımarık dolar ve petrol zenginleri nerede!
Müslümanların vatanları üzerinde silah zoruyla iktidarda olan zalim Krallar ve Liderler nerede!
Neredeler ve neredeyiz ki; Doğu Türkistan, Çeçenistan, Arakan’da, Afganistan, Irak, Suriye ve Mısır’da ırzımızdır çiğnenen! Kardeşlerimizdir doğranan! Hey sıkılmaz, ağlamasan bari gülmekten utan! Unutmayalım ki ağlamayanla ağlayamayanlar bir gün mutlaka ağlarlar! Üzülenlerle üzülemeyenler bir gün mutlaka üzülürler!
Asırlar süren bu ihanet, cehalet ve gaflet yüzünden Yezidiler eliyle Yeryüzünde her yer Mısır, her günümüz Aşure oldu! Bu durum mazlumların yanında ve İslam’ın hizmetkârı oluncaya kadar da devam edecek!
Ey mazlumların sahibi Allahım! Meleklerini, samimi, muhlis ve mücahid mümin Kullarını ağlatan ve Arşını titreten zulümler karşısında yapayalnız kalan tüm mazlumlara, Türkiye’mize, Başbakanımıza ve bizlere güç ver, kuvvet ver. Acilen ve acilen yardım eyle! Mazlumların ahına imdat eyle!
Allahım! Devrin Deccallarının ayağa kalkmayacak şekilde Putlaştırılan bellerini kır. Bu paramparça İslam’a isyan Coğrafyasını ve İslam’dan yoksun, Liderlikten Öksüz Mümin kullarını yeniden Halifesinin etrafında İslam Nizamında birleşmeyi nasib eyle. Bu Hilafet (Dünya Liderliği) görevini tekrar mazlumların hamisi ve abisi Osmanlının evladı Türkiye’mize İkram eyle!
Allahım! Bizleri asırlar süren küfrün, putçuluğun ve zulmün karanlık gecelerinden kurtarıp, İslam Düzeniyle sevineceğimiz nurlu sabahlara ulaştır!
Allahım! Günümüz Yezid, Firavun ve Nemrutların Silahlı iktidarlarını yerle bir et. Kızıldeniz’i onlara Kabir, Hüseyni yolda yürüyen Musa Mursilere kurtuluş yolu eyle! Âmin!