Husûmetler değil Uhuvvetler yeşertildiği zaman...

Yusuf KAPLAN

Ç

ağımız husûmetlere borçlu varlığını ve ömrünü uzatabiliyor olmasını...

Husûmetlere yani düşmanlık tohumları ekmeye, kötücülleşmeye, kötülükten nemalanmaya...

Hep ötekiler, canavarlar, kötüler icat ederek kendini aklayan bir karanlık çağ bizimkisi...

Kötücüllük, ruhuna, karakterine işlemiş...

Kötü üzerinden, kötüler icat ederek, en masum insanları kötü diye lanse ederek kendini temize çıkarmak, kendini aklamak, kötücüllüğün gideceği kaçınılmaz çıkmaz sokak...

Oysa biz yaşanabilir bir dünyayı husûmetler, düşmanlıklar, kötüler icat ederek inşa edemeyiz. Yok böyle bir şey!

Yaşanabilir bir dünya iyi üzerine ve iyilikle inşa edilebilir ancak.

İyilerle gerçeğe dönüştürülebilir.

Uhuvvet fikriyle, uhuvvetlerle, kardeşlik tahayyülünü ve tasavvurunu önce zihnilerde dirilterek sonra da hayatta hayata geçirerek...

Dünyayı iyilik, iyiliği karşılıksız gerçekleştirmenin yurdu kardeşlik kurtarabilir ancak.

Kötülük, husûmetler, karanlığa mahkûm eder insanlığı yalnızca.

Husûmetler, süflîlikleri besler ve sonrasında da süflîliklerden beslenir, süflîlikleri çoğaltarak alan kazanır, artış gösterir, davranış hatta kural haline gelir.

Uhuvvetler, ulvîliklere koşar, ulvî husûsiyetlerin ve hassasiyetlerin yeşermesi, her yerde yeşertilmesi gayreti gösterir.

Uhuvvetler, Allah için, Allah rızası için, hakikatin bayrağının yere düşmemesi, dalgalanması, herkesi gölgesine, korumasına alabilmesi için insanların nefslerini kontrol altına alarak birbirlerine katlanmaları, katlana katlana olgunlaşmaları, katlana katlana birbirlerini olgunlaştırmaları, birbirlerine kanat çırpmaları, birbirlerine kol kanat germeleri, kardeşini kendine tercih etmeleri, süflî özelliklerini ulvî husûsiyetlere ve hassasiyetlere dönüştürmeleri yolculuğu...

Husûmetler, kötülüğe kapı aralar, kötülüğün tohumlarını eker.

Uhuvvetler, iyiliğin kapılarını açar, iyilik tohumları eker, kalpten kalbe giden ulvî yollar tesis eder.

Husûmetler de, uhuvvetler de, kötülükler de, iyilikler de sirayet edicidir.

İlk bakışta, husûmetlerin, kötülüklerin uhuvvetlerden, iyiliklerden daha hızlı sirayet ettiği ve yayıldığı görülecektir.

Husûmetlerin ömrü de, câzibesi de uhuvvetlerin yeşermesine, ses vermesine kadardır. Husûmetlerin gücü, uhuvvetlerin kalpten kalbe bir rüzgâr gibi akmasıyla, kalpleri aynı nefeste, aynı şaşmaz hakikatte buluşturması ve coşturmasıyla unufak olur, gider...

İyilik köksalar.

Kötülük yıkarak alan açar.

Kötülük yatay düzlemde yaygınlaşır.

İyilik dikey düzlemde, yerden göğe, kökten göğe açılarak aşı yapar; bu aşı yapılınca bir kez, muhkem bir şekilde, sarsılmaz bir şekilde tutar, meyve verir; gönülleri büyüten, birleştiren leziz meyveler...

Işık saçar... Gönülleri fetheder, aşk ateşiyle hakikatin ışığını herkese, her yere, her şeye yayar...

İslâm dünyasında büyüyen, büyütülen şey nedir, uhuvvetler midir, husûmetler mi?

İslâm birleştirir, uhuvvetin tohumlarını eker.

İdeolojiler ayrıştırır, ayrılık, fitne, fesat ve kötülük tohumları eker.

Husûmetler, türdeşler üretir; herkesi aynı görür, aynı kötücül gözlerle...

Uhuvvet kardeşlikler yerşertir, her insantekinin biricik olduğunu, biricikliğini koruyabildiği ölçüde rengârenk, renk-a-henk kardeşlikler yeşerttiğini bizzat yaşayarak, tadarak bilir kardeşler.

Husûmetler, karanlıktır, karanlık saçar.

Uhuvvetler, aşk’tan beslenir, aşkla besler, fıtratın derinliklerinde gizlenen, büyüyen muhabbetle ışık saçar, herkesi kucaklar hakikatle...

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.