İçeriden vuranlar! Afganistan’a bakın. Kabil’dekiler gibi yere çakılırsınız.

İbrahim KARAGÜL

Dünya günlerdir; Afganistan’da bir süper gücün çöküşünü, yirmi yıl ve bir trilyon dolara mal olan bir işgalin hezimetini, Taliban’ın eskisinden daha güçlü bir şekilde Kabil’e dönüşünü izliyor.

Dünya; Ortadoğu ve Orta Asya gibi, dünyanın merkez coğrafyasındaki güç oyununu ABD ve Avrupa’nın nasıl kaybettiğini, otuz yıl önce başlatılan dünya imparatorluğu tezinin nasıl toprağa gömüldüğünü, Hindistan’daki İngiliz sömürge yönetimiyle başlayan Asya istilâlarının Afganistan yenilgisiyle nasıl sona erdiğini, aslında bir tarihin tersine döndüğünü izliyor.

Uçak tekerleğinden yere çakılanlar bize hangi tarihi anlattı?

İnsanlık; Taliban üzerinden üretilen kötü imajların ABD ve Avrupa’nın utancını örtememesini, uçak tekerleklerine sarılıp kurtulmaya çalışanların yere çakılmasını, kargo uçaklarına istif edilen insanların ABD yerine Uganda’ya bırakılmasını, ABD’ye güvenip kendi ülkesinde işgal güçleriyle ortak olanların hazin sonunu izliyor.

Yirmi yıl öncesini hatırlayanlar; yüzbinlerce insanın nasıl katledildiğini, çocukların ve okulların nasıl bombalandığını, afyon tarlalarına hâkim olmak için Afgan halkının nasıl kurban edildiğini, insanlık tarihinin en acı işkence merkezlerinin nasıl “işletildiğini” hatırlıyor.

İmparatorluklar Kuşağı.. Bir tarih tersine dönüyor.

Fas’tan Endonezya’ya ulaşan, Atlantik’ten Pasifik’e uzanan, yeryüzünün ana eksenini oluşturan Müslüman Orta Kuşak, imparatorluklar ve medeniyetler coğrafyası, son yüz yılda insanlık tarihinin en acı olaylarını yaşadı.

Bu acının, bu aşağılanmanın, bu yok edilişin zirve noktalarından biri Afganistan oldu. Buradan dönecek bir tarih Afganistan’la sınırlı olmayacaktır.

Olmuyor da. Doğu ile Batı’nın güç savaşının en dramatik, en keskin örneklerinden birine birkaç güç içinde tanık olduk bile.

Türkiye’nin Afganistan duruşu: İçeriden de durduramazsınız! Kabil trajedisinden ders alın!

21. yüzyıl için çok büyük iddiaları olan Türkiye’nin “Afganistan duruşu” işte bu gerçekler üzerinden olacaktır. Küresel iktidar alanı yeniden paylaşılırken, coğrafya en keskin güç savaşlarına sahne olurken, coğrafyayı toparlayacak tek güç olan Türkiye, Taliban üzerinden yürütülen karartma operasyonlarına kurban edilemeyecek.

Bunu yapanlar, başkalarının kurşunlarıyla Türkiye’yi vuranlar, “Afgan mülteci”, “Suriyeli mülteci” operasyonlarıyla içeriden savaş yürütenler, Türkiye’yi “içeriden durdurma”yı deneyenler, Kabil Havaalanı’nda olanlardan ders almalı.

Başkasının düdüğünü çalanların, uçak tekerlerinden nasıl yere çakıldığını, kargo uçaklarıyla nasıl Afrika’nın ortasına bırakıldığını, binlercesinin nasıl satıldığını, kaderine terkedildiğini görmedik mi!

“ABD yenilmez” öyle mi? Daha çok üzüleceksiniz!

Şimdi içeriye dönelim ve tekrar anlatalım:

ABD yenilip çekilince Türkiye’de herkes niye bu kadar üzüldü? Sağcısı, solcusu, liberali, muhafazakârı “ABD asla yenilmez, vardır bir taktiği” yalanına sığındı.

1. Üzüleceksiniz ama; ABD yenildi. Kaybetti ve kaçtı. Bunu kabul etme dışında seçeneğiniz yok. ABD’ye güvenip iktidar peşinde olanların hazin sonunu Kabil’de gördük. Ya uçağın tekerleklerinden yere çakıldı, ya soluğu Uganda’da aldı.

Suriye’den de ansızın gidecek. Çırılçıplak ortada kalacaksınız.

2. Yine üzüleceksiniz ama; ABD Ortadoğu’nun bir çok ülkesinden, Suriye’den de çekilecek. Suriye’nin kuzeyinde oluşturmaya çalıştığı terör koridorunu da bir sabah ansızın bırakıp gidecek. Oraya yığdığı silahlar çok da umurunda olmayacak.

3. Yine üzüleceksiniz ama; ABD içerideki muhalefete iktidar sinyali gönderemeyecek. Gönderse bile onları harekete geçirip yarı yolda çırılçıplak bırakacak. Çünkü ABD’nin rejim değiştirme, hükümet atama dönemleri bitti. Artık dünya imparatorluğu umurunda bile değil. Artık savunmaya geçti. Orta Amerika’da, Avrupa’da, Baltıklar’da ve Pasifik’te savunma hatları kurmaya başladı.

Irak’ta tecavüz kampları kuran ABD değil miydi?

4. Yine üzüleceksiniz ama; küresel güç haritası kökünden değişti. ABD ve Avrupa’nın yüzlerce yıllık saltanatı bitti. Batı küreselleşmesinin sonuna gelindi. Türkiye, devler liginde oyun kurmaya başladı. Bunu dünya kabul etti. ABD’den Avrupa’ya, Ortadoğu’dan Afrika’ya, Pasifik’ten Orta Asya’ya her ülke Türkiye’nin yükselen gücünü keşfetti.

5. Taliban kötülemesine sığınmayın. Bu, Afganistan’ın ve dünyanın gerçeğini açıklamaya yetmiyor. Kadın haklarına sığınmayın. Düğünleri, okulları bombalayan, binlerce kadın ve çocuğu öldüren, Irak’ta tecavüz kampları kuran ABD değil miydi?

Yaşam tarzı gölgelemesi ile sömürgeciliği savundunuz..

6. Sakın bize “Taliban kötü, işgal iyi” güzellemeleri yapmayın. Her ülkenin vatanına bağlı en kötüsü bile işgal güçlerinden iyidir. Ve ülkelerin nasıl yaşayacağına kendileri karar verir.

Bu, kendi içinde kendi değişimini zaten yaşar. Biz çok daha üst gerçeklerden söz ediyoruz. Yaşam tarzı gölgelemesi ile ABD ve Batı sömürgeciliğini savunmayın.

Türkiye’ye sadakat yok, içeride terör estiriyorlar. Dünya size göre dönmüyor.

Türkiye’ye bağlılık hissetmeyenlerin “iç terörü”nü yaşıyoruz bu ülkede. Bütün mutsuzlukların ve umutsuzluğun kaynağı bu çevreler ve Afganistan’da yenilenler tarafından destekleniyorlar.

Şükür ki, dünya onlara göre dönmüyor. Türkiye onlara göre hareket etmiyor. Yoksa onlar, Türkiye’yi Afganistan’a dönüştürür. Bunu kaç kez denediler. Şükür ki, başaramadılar. Asla başaramayacaklar.

Taliban Afganistan gerçeğidir. Değişir ya da değişmez, zaman gösterir. Biz, Afganistan üzerinden konuşuyoruz. Tarihi yapan, ülkelerin kendisidir. Oyun, hesap, gelecek bunun üzerine kurulur.

Erdoğan yüzyılın öncüsüdür!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ve Türkiye’nin Afganistan duruşu, Türkiye’nin 21. yüzyıl aklı ve bilgeliğidir. Erdoğan, bu yüzyılın öncülerindendir. Yüzyıllara dayanan siyasi tarihimizin bu yüzyıldaki öncüsüdür. Onu, Osmanlı’nın yükseliş dönemi öncüleriyle kıyaslayacaksınız.

Kabil’dekiler gibi ortada kalırsınız..

Biz Selçuklu’yu da, Osmanlı’yı da, Cumhuriyet’i de, geçmiş imparatorluklar ve medeniyetleri de bu akılla kurduk, yönettik. Bundan sonrasını da bu akılla yöneteceğiz.

Size rağmen… Bu ülkeye yaptığınız kötülüklere rağmen. Yüzyıllardır sizin gibiler hep vardı. Ama biz hep başardık. Yine başaracağız. Kabil’dekiler gibi ortada kalacaksınız.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.