İş Güvenliğinde Yeni Dönem

Resul KURT

11 Nisan tarihindeki yazımızda özellikle iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili önemli değişiklikler de yapıldığını bir sonraki yazımızda da bunu konu alacağımızı belirtmiştik.

Özellikle Soma Faciası sonrasında 301 madencimizin hayatını kaybetmesiyle birlikte başta madencilik sektörü olmak üzere iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili önemli değişiklikler yapılmıştır. İşte son yapılan değişiklikler:

Üretim zorlaması yapılamayacak, işçi iş durduracak

Çok tehlikeli sınıfta yer alan ve kamudan ihale ile alınan işlerde; teknolojik gelişme, iş gücü kapasitesinin arttırılması, üretim metotlarında yenilik gibi bir kısım unsurlar sağlanmadan; üretim veya imalat planlarına, iş programlarına aykırı hareket edilerek üretim zorlaması nedeniyle hayati tehlike oluşturacak şekilde çalıştırma halinde iş durdurulabilecek. İşyerinde durdurulan işlerde izinsiz çalışma yaptıran işveren veya işveren vekillerine 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecek.

Ölümlü iş kazası olan işveren ihaleye giremeyecek

Ölümlü iş kazası meydana gelen maden işyerlerinde, kusuru yargı kararıyla tespit edilen işveren, 2 yıl süreyle kamu ihalelerinden yasaklanacak.

Böylece işverenlerin iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülüklerde daha dikkatli olmaları sağlanacak. Özellikle kamudan ihale alan işverenler yasaklı konuma düşmemek için iş güvenliğine daha fazla önem verecek.

İş güvenliği uzmanı tehlikeyi haber verecek

İşverene iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere görevlendirilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı, görev aldığı işyerinde göreviyle ilgili mevzuat ve teknik gelişmeleri göz önünde bulundurarak iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları, tedbir ve tavsiyeleri belirleyecek ve işverene yazılı olarak bildirecek.

Eksiklik ve aksaklıkların düzeltilmesinden, tedbir ve tavsiyelerin yerine getirilmesinden işveren sorumludur. Bildirilen eksiklik ve aksaklıkların acil durdurmayı gerektirmesi veya yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı ve benzeri acil ve hayati tehlike arz etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması hâlinde, bu durum işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanınca, Bakanlığın yetkili birimine, varsa yetkili sendika temsilcisine, yoksa çalışan temsilcisine bildirilir.

Bildirim yapmadığı tespit edilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının belgesi 3 ay, tekrarında ise 6 ay süreyle askıya alınacak.

Bu bildirimden dolayı işvereni tarafından işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının iş sözleşmesine son verilemez ve bu kişiler hiçbir şekilde hak kaybına uğratılamayacak.

Aksi takdirde işveren hakkında bir yıllık sözleşme ücreti tutarından az olmamak üzere tazminata hükmedilir. İşyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının iş kanunları ve diğer kanunlara göre sahip olduğu hakları saklıdır. Açılan davada, kötü niyetle gerçek dışı bildirimde bulunduğu mahkeme kararıyla tespit edilen kişinin belgesi 6 ay süreyle askıya alınacak.

İş sağlığı ve güvenliğinde ağır yaptırımlar geliyor

İş sağlığı ve güvenliği eğitimi vermeyen işverene, her aykırılık için ayrı ayrı çalışan başına 500 lira, işin durdurulması nedeniyle işsiz kalanlara ücretlerini ödeme veya başka iş verme yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverene ihlale uğrayan her çalışan için aykırılığın devam ettiği her ay için 1000 lira, çalışanlarına standartlara uygun ve CE işaretli kişisel koruyucu donanım temin etmeyen işverenlere çalışan başına 500 lira, yer altı maden işletmelerinde çalışanların bulundukları yeri ve giriş çıkışlarını gösteren takip sistemini kurmayan işverenlere çalışan başına 500 lira para cezası verilecek.

İş kazası yoksa ödül var

Çok tehlikeli sınıfta 10’dan fazla çalışanı bulunan ve 3 yıl içerisinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmeyen işyerlerinde çalışanların işsizlik sigortası işveren payı, teşvik olarak bir sonraki takvim yılından geçerli olmak üzere ve 3 yıl süreyle yüzde 1 olarak alınacak.

İş sağlığı ve güvenliğine eğitim temelli çözüm

Meslek liseleri ile üniversitelerin ilgili fakültelerine Zorunlu İş Sağlığı ve Güvenliği dersi konulacak. Böylece iş sağlığı ve güvenliği bir kültür olarak gelişecek. Ancak esas olarak tüm okullarda başta sosyal güvenlik ve iş yasasından doğan haklar olmak üzere çalışma hayatı ve iş güvenliğine ilişkin bilgilerin verilmesi daha etkili olur. Umarız bu yönde bir düzenleme yapılır.

Maden işçilerinin yeri hemen tespit edilecek

Yeraltı çalışmalarında hazırlanacak planların üç boyutlu olması zorunlu hale getirilecek. Maden işçilerinin nerede bulunduğunu gösterecek çipler her işçide bulunacak ve madenlerde bu düzenleme 1 yıl içinde uygulamaya geçecek.

Yaşam odası olacak

Yeraltı madenlerinde kaza anında işçiler için sığınma odaları oluşturulacaktır. Bu odalar uluslararası standartlara uygun olarak yapılacaktır. Belki de SOMA faciası sonrasında basında en fazla tartışılan konu olan yaşam odaları da artık maden sektörünün ajandasına girmiş olacak. Bu da madenlerde iş güvenliği önlemlerinin artmasını sağlayacak.

Soma’da işten çıkartılanların tazminatını devlet  ödeyecek

Soma Madenlerinden işten çıkartılan 2831 maden işçisinin ödenmeyen kıdem tazminatları Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından işçilere ödenecek ve işyeri sahibinden tahsil edilecek.
SORU CEVAP

Asgari geçim indiriminde beyan

Okurumuz Hilal YILDIZ “İlk işe girişimde asgari geçim indirimi için beyanda bulunmam gerekir mi? Yoksa işverenim mi beyan alarak işlem yapmaktadır?” diye soruyor.  265 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre “Ücretliler, medeni durumları ve çocuk sayıları ile eşinin iş ve gelir durumu hakkında Tebliğ ekinde yer alan  “Aile Durumu Bildirimi” ile işverenlerine bildirimde bulunacaklardır. Durumlarında herhangi bir değişiklik olması halinde (evlenme, boşanma, ölüm, doğum vb.) bu değişiklikleri işverene bir ay içerisinde bildireceklerdir.”

Ücretlinin işverenine vermiş olduğu Aile Durumu Bildiriminde esi ve çocuklarına ilişkin bilgi vermemesi durumunda, daha sonra bir hak iddia etmesi de mümkün değildir. Bu durumda ücretli sadece kendisi dikkate alınarak asgari geçim indirimi oranı hesaplanır, es ve çocuklar dikkate alınmaz. Ücretlinin daha sonra ilave bildirimde bulunması halinde geçmişe yönelik bir işlem yapılamaz. İşveren, bildirimin yapıldığı aydan itibaren ücretlinin es ve çocuklarını asgari geçim indirimi oranının hesaplanmasında dikkate alacaktır.

Ücretlinin sistemden yararlanabilmesi için kendisi, esi ve çocuklarına ilişkin bilgilerin yer aldığı söz konusu bildirimi doldurup işverene vermesi gerektiği belirtilmiştir. Bildirimde bulunmayan ücretli ihtiyari olarak sistemden yararlanmama hakkını kullanmış kabul edilecektir. Dolayısıyla işvereninize bildirim yapmanız gerekmektedir.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.