İşgalin 105. Yılında Ebedi Başkentimiz Kudüs ve Filistin Davamız!

Şevki YILMAZ

İslam Coğrafyası’nın tam da kalbine bir hançer gibi saplanan Siyonist İsrail rejiminin işgali altında 74 yıldır ızdırap çeken mübarek Mescid-i Aksa Haremi Şerifi’miz ve canı pahasına o mukaddesi korumaya devam Filistinli Kardeşlerimiz, 9 Aralık 1917 yılından bu yana tam 105 yıldır esir, tutsak ve mazlumdur. Cihan Devletimiz Âli Osman’ın tarih sahnesinden çekilmesinin en hazin cephesi olan Filistin Cephesi’nde yaşananlar bugün halen üstü kalın bir örtüyle örtülmüş şekilde aydınlatılmayı beklemektedir.
Filistin’in işgalinin 105. Yılında; direniş kahramanı Şehid ve Gazilerimizi rahmetle, küresel Siyonistleri ve İslam topraklarında ki hain işbirlikçi ve destekçilerini lanetle anıyoruz.

1492 yılında İspanya’nın haçlı zulmünden Osmanlı’ya sığınan Musevilerin gün geçtikçe Yahudi siyonistlerin yalan propagandalarının etkisi altında kalarak kendisini himaye eden, koruyan ve kollayan bir İslam medeniyetine sırt dönmelerinin neticesinde Osmanlı Cihan Devletini ve Halifemiz Cihan Sultanı Abdulhamid (r.a) Hazretlerini yıkmak için Selanik’ten gelen ve çoğu yahudi dönmesi  olan Hareket Ordusu  yok edilebilseydi Filistin ve ebedi Başkentimiz  Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi.

Siyonistlerin Filistin’i işgallerinden önce fikren, iktisaden ve ruhen işgal ettikleri ülkeler ve bu ülkelerin başındaki çoğu Sabateist dönme, satılmış yöneticiler olmasaydı, Filistin ve ebedi Başkentimiz  Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!

Bu dönmelerin, Cihan Devletini yıkmak için çıkardıkları suni, sebepsiz savaşlar olmasaydı, Filistin ve ebedi Başkentimiz Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!

Bu siyonist odakları ve mason locaları silahlı darbelerle müslüman ülkelerin başındaki dindar ve vatansever lider kadrolarını  devirmeselerdi, Filistin ve ebedi Başkentimiz Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!

Bu bir avuç siyonistin müslüman ülkelerdeki uşakları eliyle yaptırdıkları kanlı devrimlerle İslam Medeniyetini yasaklayıp Avrupa’nın tek dişi kalmış canavar Medeniyeti diye yutturulan edeniyyetinin (alçak) necis kanunlarını ve laiklik, krallık, ırkçılık belalarını müslüman toplumlara zorla dikte ettirmeseydiler, Filistin ve ebedi Başkentimiz Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!

Çanakkale direnişi ve İstiklal Savaşımızla korunan İslam Aleminin son kalesi Anadolu’da Osmanlı torunlarını dinine, vatanına, tarihine, ecdadına düşman etmek için yaptıkları zulümlere direnen Peygamber Varisi Sarıklı Mücahid alimler, Mürşid-i Kamiller yargısız idam edilmeseydi, Filistin ve ebedi Başkentimiz Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!

İçimizdeki satılmışların ihanetiyle müslüman ülkelerin parasını dolara, siyasi iradesini BM’ye ve Avrupa Birliği’ne, ordularını Nato ve Varşova’ya, ekonomisi ve ticari pazarını IMF’e, Kapitalizme, Kültürümüzü Unesco ve Laisizme peşkeş çekilmesini önleyebilseydik, Filistin ve ebedi Başkentimiz Kudüsümüzü asla işgal edemezlerdi!

Hiç kuşkusuz Filistin Davamız üzerine, saymakla bitmeyecek ihanetleri ve en acısı koskoca bir ümmet olarak düştüğümüz gaflet örneklerini saymakla bitiremeyiz. Kudüsümüz ve Mescid-i Aksa’mızın ise bizler için ne kadar önemli olduğunu izahatına ise sayfalar yetmez.
105 yıldır çok büyük acılar çektik. Filistin Cephesi direniş karargahı oldu. Nice şehidler verdik!
İmam İzzet El Kassam, Hasan Elbenna, Şeyh Yasin Hazretlerini unutmak mümkün mü?

Rantisi’lerden Ayaş’lara, genç-yaşlı, kadın, çocuk demeden Ümmet-i Muhammed’in onurunu korumak için can feda mücadele eden ve halen de bu mücadeleye devam ettiren kardeşlerimize karşı hem mahcubuz hem de onlarla övünç duymaktayız. 

Bu direnişe destek vermek mümkün mü?
Tabii ki mümkün!
Bizler kul planında kardeşlerimiz için dua etmeli, siyonizmin küresel ürünlerini boykot etmeli, siyasi iradeyi sivil toplum oluşumlarıyla harekete geçmeye çağırmalı, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya düzenlenen seferlere katılarak Kudüs’e gidip kardeşlerimizle kucaklaşmalı ve her mecrada mazlum Filistinli kardeşlerimizin haklı davasını anlatmalıyız. 

1950’li yıllara kadar bu topraklarda Beytullah’a dahi gitmek yasakken bedel ödeyerek Kâbe ve Kudüs yollarını hacılara açan Merhum Adnan Menderes’i, Filistin Davası’nı siyasetinin merkezine koyarak söylem ve eylemlerde bulunan merhum Necmettin Erbakan Hocamızı ve bu erdem ve iradeyi göstermeye devam eden tüm kardeşlerimizi hayırla ve rahmetle yâd ediyoruz.

Bilinmelidir ki; Mescid-i Aksa illa özgür olacaktır. Aslolan bunun gerçekleşmesi için bizim ne yaptığımız ve yapacağımızdır. 

Esir Kudüsümüzün özgürlüğü için alın teri akıtan, mesai harcayan, malıyla fedakarlık yapan ve vakti geldiğinde canını feda edeceklere selam olsun. Allah cc; zalim, karanlık küresel şeytanileri ve payandası siyonistleri ve içimizdeki yardakçılarını ellerimizle helak etsin.
Türkiyemizi Siyonist İsral’in Azrail’i kılsın!

Tüm Müslümanları bu hizmete memur eylesin.

Amin… 

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle ...

Selam, sevgi ve duayla...  

Yorum Yap
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.