KUR’AN GÜNEŞİNDEN AZAMİ İSTİFADE

Mehmet Emin TOPRAK

Bin dört yüz küsur senedir aklımızı, fikrimizi, kainatı aydınlatan ve yaratanımızı bizlere tanıtan ezeli ve ebedi kitabımız  Kur’an-ı Kerim’le daha çok ilgilenme ve onu daha çok okuma mevsimlerine girdik. Fakat bu mevsimler manevi hasat mevsimleri olduğundan daha verimli kullanmalıyız.

                Çok güzel bir tevafuk olarak bu sene hem üç aylar hem okulların tatil zamanı aynı vakitlere denk geliyor. Hem okul çağındaki çocuklarımız için hem de biz büyükler için bulunmaz bir fırsat olduğu anlaşılıyor.

                Ne yapalım? Derseniz.

                Kur’an-ı Kerim’e karşı neyimiz eksik ise ondan başlamalıyız. Çünkü önemli olan Kur’an-ı Kerim ile bir şekilde ilgilenmektir.

                Çünkü bütün ilimler onda, bütün şifalar onda, bütün dermanlar onda, bütün sıkıntı ve dertlere çareler onda, bütün streslerin ve can sıkıntılarının ilacı onda, kısacası yaş ve kuru her ey onun içindedir…

                İnanıyorsak böyledir. O halde niçin zengin kaynakların fakir bekçileri gibi olalım. Bir Müslüman olarak Kur’an-ı Kerim’e bu şekilde inanırsak bize faydası olur, bizlere açılır. Yoksa nasıl ki güneşten istifademize zaman zaman bulut engel oluyor, Kur’an güneşinden istifademize de bazı mânialar engel olur. Bu durum bizim eksikliğimizden kaynaklanır.

                O güneş (Kur’an-ı Kerim) kâinatı devamlı olarak aydınlatmaktadır. Cenab-ı Hak o güneşten istifademizi ziyade eylesin!

                Var mı böyle bir harfine en az on sevap verilen bir kitap! Normal zamanlarda böyledir. Şimdiki gibi üç aylar dediğimiz Recep, Şaban ve Ramazan aylarında bu trend yüz, bin, on bin hatta kadir gecelerinde otuz bine kadar çıkar.

                Bu durumu hazinesi sonsuz olan yaratanımız ve Kur’an-ı Kerim’in sahibi biz kullarına vaad ediyor. Sakın sakın bizlere abartı gelmesin. Nasıl abartı olsun ki, küçücük kum tanesi kadar bir çekirdekten koskoca ağacı çıkaran ve bunu gözlerimize gösteren Sanatkârımız, manevi olarak bire yüz, bire bin, bire on bin, bire otuz bin niye vermesin! Vermesine bir engel mi var? Hazine O’nun, şefkat, Kerim, Rahim isimleri O’nun, her şey O’nun, biz de O’nun mülküyüz. Çocuklarımızı bir manevi hasat mevsiminden mahsur bırakmayalım. Süresi kesin olsa bile. Hatta bir ay olsun camilerimize gönderelim. O küçük yaşlardaki çocuğun dimağına muhakkak bir çok şeyler kalacaktır. Tam istediğimiz neticeyi alamasak da bu günahların hücumu zamanında yangından mal kaçırmak misali gibi düşünmeliyiz.

                Gerçekten manevi yangın etrafımızı sarmış. Bu durum sadece çocuklar için değil büyükler içinde böyledir.

                Cenab-ı Hak hepimizi üç ayların hürmetine manevi afetlerden korusun!

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.