PKK'yı DHKahPeCe destekliyor

Cübbeli Ahmet Hoca

VATANI BÖLDÜRMEYECEĞİZ

Yunanistan’da hala bu ‘DHKahPeCe’nin kampları var. PKK’nın kampları da Yunanistan’daydı. Hey gidi kaç yüzlü Avrupa! Müslümanlara düşmanlık için, bu vatanı böldürmek için para da verirler, kampta kurdururlar, her şeyi yapar bu dinsiz, kitapsızlar.

Sav­cı Meh­met Se­lim Ki­raz şe­hit edil­di. Um­re­de fa­lan re­sim­le­ri var. Muh­te­rem bir in­san ol­du­ğu bel­li. Ta­sav­vuf­tan da na­si­bi ol­du­ğu­na da­ir ba­na ba­zı bil­gi­ler ulaş­tı. Zul­men öl­dü­rü­len şe­hit­tir. Gö­rev şe­hi­di fa­lan gi­bi iş­le­ri ben ka­rış­tır­mam. 
O iş­ler­den an­la­mam. 

Şe­hit­lik için sav­cı­lık di­ye bir ma­kam ki­tap­ta geç­mez. Ha­dis-i şe­ri­fe gö­re hak­sız ye­re öl­dü­rül­dü­ğü için şe­hit­tir. Çün­kü adam­ca­ğız hak­sız ye­re öl­dü­rül­dü. Na­maz­lı, ab­dest­li ol­du­ğu da an­la­şı­lı­yor. 

Öy­le na­maz­sız, ab­dest­siz de ‘De­mok­ra­si şe­hi­di, bil­mem ne şe­hi­di­” di­ye önü­ne ge­len şe­hit ol­maz ya­ni. Şe­hit ol­mak için bir in­sa­nın Müs­lü­man ol­ma­sı şart­tır. En azın­dan na­ma­zı beş va­kit kıl­ma­sı şart­tır. Beş vak­ti kıl­ma­ya­nın ne­re­ye gi­de­ce­ği bel­li de­ğil za­ten. 

Na­sıl şe­hit ola­cak?! Bu kar­de­şi­mi­zin zul­men ve hak­sız ye­re öl­dü­rül­me­si se­be­biy­le şe­hit ol­du­ğu­nu be­yan edi­yo­ruz. Al­la­h’­ım şe­hit­li­ği­ni ka­bul ey­le­sin. 

PE­ŞİN­DEN GİT­ME­YİN

‘DH­Kah­Pe­Ce­’ Tür­ki­ye­’yi ka­rış­tır­mak is­ti­yor. Bun­lar teh­li­ke­li adam­lar. Bun­lar ate­ist, Mark­sist, Le­ni­nist, ko­mü­nist adam­lar. Bun­lar rey ver­dik­le­ri za­man da PKK’­ya rey ve­ri­yor­lar. PKK’­nın par­ti­si var ya ona rey ve­ri­yor­lar. 

Ba­zı sa­kal­lı, sa­rık­lı, ha­cı-ho­ca ge­çi­nen adam­lar­la, ka­pa­lı ka­dın­lar da PKK’­ya rey ve­ri­yor. Sırf ka­fa­tas­çı­lık­tan do­la­yı. Ku­r’­an-ı Ke­ri­m’­de “Biz her­ke­si ahi­ret­te dün­ya­da ki­min pe­şi­ne git­tiy­se onun­la ça­ğı­ra­ca­ğız.” (İs­râ-71) buy­ru­lu­yor. Ba­şı cen­ne­tey­se o da cen­ne­te, ba­şı ce­hen­ne­mey­se o da ce­hen­ne­me. Onun için çok dik­kat et­mek la­zım. Irk­çı­lık, ka­fa­tas­çı­lık ol­maz. Bun­lar Al­la­h’­a inan­ma­yan, mil­le­tin ka­fa­sı­na kur­şun sı­kan, Müs­lü­man­la­rı kat­le­den, ko­mü­nis­t, Mark­sist adam­lar. 

ÖCA­LAN PA­PA­’YA MEK­TUP YAZ­DI

Bun­la­rın ba­şı, İm­ra­lı Pa­pa­’ya mek­tup yaz­dı. Pa­pa­’ya “Ben Hris­ti­yan ol­mak is­ti­yo­rum. Si­zin di­ni­niz çok gü­ze­l” de­di. Bel­ge­si var. Böy­le in­san­la­ra, Müs­lü­man­lık­la zer­re ka­dar ala­ka­sı ol­ma­yan in­san­la­ra ‘Müs­lü­ma­nı­m’ di­yen ha­cı-ho­ca­lar des­tek ve­ri­yor. Bu ‘DH­Kah­Pe­Ce zih­ni­ye­ti, bu sol ka­fa Ka­ra­de­ni­z’­de de var ma­ale­sef. Bu­nun sa­de­ce ka­fa­tas­çı­lık­la da ala­ka­sı yok. Ka­ra­de­ni­z’­de öy­le sol­cu, din­siz ate­ist­ler var ki her yer­den be­ter. 

Al­lah ıs­lah et­sin, uyan­dır­sın bun­la­rı. Bun­lar mem­le­ke­ti böl­mek bir şey de­ğil, he­pi­mi­zin ır­zı­na, na­mu­su­na te­ca­vüz edip, evi­miz­de ka­fa­mı­za sı­kar­lar. Bun­lar böy­le ca­ni, vah­şi adam­lar. 

Şim­di de­mok­ra­si, mo­dern­lik aya­ğı­na bir kı­lıf ya­pıp­ta sa­kın bu adam­la­rı Müs­lü­man­lar des­tek­le­me­sin. 

Eğer Al­lah­sız, ki­tap­sız­la­rı des­tek­ler­ler­se, ha­cı­lı­ğı­na-ho­ca­lı­ğı­na Al­lah bak­ma­ya­cak mah­şer­de on­ları be­ra­ber haş­re­de­cek. Bu ka­fa ay­nı ka­fa­dır.

BUN­LA­RIN İPİ DI­ŞAR­DA

Bu ka­fa­nın ar­ka­sın­da Şi­a teh­li­ke­si de var. Bi­li­yor­su­nuz bu ör­güt­ler Hz. Ali­’yi ka­bul et­me­yen, Al­la­h’­ı, pey­gam­be­ri ka­bul et­me­yen ama la­fa ge­lin­ce de Şi­i ol­duk­la­rı­nı be­yan eden adam­lar­dan olu­şu­yor. Ye­men me­se­le­sin­de Tür­ki­ye ile İra­n’­ın ara­sı açı­lın­ca İra­n’­ın ba­zı fo­ya­la­rı or­ta­ya çık­tı. Ne za­man bu olay­lar pat­la­dı, bu öl­müş hüc­re­ler ha­re­ke­te geç­ti. Çün­kü bun­la­rın ipi dı­şar­da­dır. Ha­la ba­zı mil­let­ve­kil­le­ri bu sal­dı­rı­ya ey­lem di­yor. Sav­cı­ya şe­hit de­mi­yor­lar, adam­la­ra da genç­ler di­yor. Te­rö­ris­te genç di­yor, sav­cı­ya da şe­hit de­mi­yor. Çün­kü bu ka­fa­lar po­li­si, as­ke­ri, sav­cı­yı tut­maz­lar, te­rö­rist­le­ri tu­tar­lar. Bun­lar böy­le teh­li­ke­li adam­lar. 

Sav­cı­ya acı­mı­yor, “Bu genç­ler ni­ye in­faz edil­di? Sağ ya­ka­lan­say­dı­” di­yor. Sağ ya­ka­lan­sa­lar­dı 2 se­ne son­ra çı­kar­lar­dı bir po­lis da­ha öl­dü­rür­ler­di. 

Böy­le bir şey yok. Doğ­ru yap­tı­lar. Sen ada­mı öl­dü­rü­yor­san za­ten kı­sa­sı hak et­miş­sin. Sen de öle­cek­sin, bu­nun baş­ka bir çö­zü­mü yok. Kı­sa­sa kı­sas. Do­la­yı­sıy­la uya­nık ola­lım. Ar­ka­da bü­yük teh­li­ke var. Şi­a ha­re­ke­te ge­çirt­ti bun­la­rı. Bu ör­güt­le­rin ar­ka­sın­da Şi­a var. 

BİZİM HER ŞEYİMİZ İSLAM

Bu te­rö­rist­ler Yu­na­nis­ta­n’­da­ki kam­pa gi­di­yor­lar­mış. Dik­kat edin. Yu­na­nis­ta­n’­da ha­la bu DHKP-C’­nin kamp­la­rı var. PKK’­nın kamp­la­rı da Yu­na­nis­ta­n’­day­dı. Hey gi­di kaç yüz­lü Av­ru­pa! Müs­lü­man­la­ra düş­man­lık için, bu va­ta­nı böl­dür­mek için pa­ra da ve­rir­ler, kamp­ta kur­du­rur­lar, her şe­yi ya­par bu din­siz, ki­tap­sız­lar. 

Yu­na­nis­ta­n’­ın ne işi var da bun­la­ra des­tek ve­ri­yor? Gâ­vur­luk­tan do­la­yı gâ­vur­luk­tan. Bi­zim ata­mız, ba­ba­mız, her şe­yi­miz İs­la­m’­dır. Va­ta­nı­mız­da İs­lam va­ta­nı­dır, böl­dürt­me­ye­ce­ğiz in­şal­lah. Bun­la­ra da kap­tırt­ma­ya­ca­ğız in­şal­lah. 

Uya­nık ola­lım, zer­re ka­dar ima­nı olan bu ki­tap­sız, Le­ni­nist, ko­mü­nist­le­re des­tek ol­ma­sın.  Al­lah için bir­bi­ri­ni­zi uya­rın in­şal­lah. Bun­lar “Ay­nı ırk­ta­nız, ay­nı mez­hep­te­ni­z” fa­lan di­ye­rek si­ze baş­tan yu­mu­şak gö­rü­nür, on­dan son­ra ge­lir­ler bü­tün mil­le­ti ke­ser­ler. Bun­lar mil­le­ti kâ­fir­le­rin eli­ne de tes­lim eder­ler. 

Al­lah fır­sat ver­me­ye­cek in­şal­lah.

AYET-İ KERİME

“Andolsun ki, Rasûlullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzâb, 21)

HADİS-İ ŞERİF

“Sakın bir erkek, yanında mahremi olmadıkça yabancı bir kadınla yalnız kalmasın.” (Buhârî, Nikâh 111, Cezâu’s-Sayd 26, Cihâd 140, 181; Müslim Hacc 424)

AYIN YARILMA MUCiZESi

"Onlar hayretlerinden gözlerini silip tekrar tekrar bakarak, ikindi vaktinden sonra gerçekleşen bu mucizeyi gece yarısına kadar izledikleri halde yine de onlar: “Muhammed bizi büyüledi” diyerek inkârlarında ısrarcı oldular. "

İb­ni  Ab­bâs (Ra­dı­yal­lâ­hu An­hü­mâ) nın şöy­le an­lat­tı­ğı ri­vâ­yet edil­miş­tir.

Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) za­ma­nın­da, ara­la­rın­da Ve­lîd ib­ni Mu­ğî­re, Ebû Ce­hil, Âs ib­ni Vâ­il ve Nadr ib­ni Hâ­ris gi­bi ile­ri ge­len müş­rik­le­rin bu­lun­du­ğu bir ce­ma­at ve ya­hu­di âlim­le­rin­den bir gu­rup Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)e ge­le­rek: 

“E­ğer da­van­da doğ­ruy­san bi­zim için ayı iki par­ça­ya ayır da ya­rı­sı Sa­fâ, di­ğer ya­rı­sı Mer­ve da­ğı üze­rin­de bu­lun­su­n” 
de­di­ler. Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) de on­la­ra: “Bu­nu ya­par­sam ina­na­cak mı­sı­nız?” bu­yur­du­ğun­da 
on­lar: “E­ve­t” de­di­ler. 

MUCİZEYE ŞAHİT OLUN

O ge­ce do­lu­nay ge­ce­si idi. Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in Al­lâh-u Te­âlâ’­dan bu mu­ci­ze­yi ger­çek­leş­tir­me­si­ni is­te­me­si üze­ri­ne ay iki­ye ay­rı­la­rak, on­la­rın is­te­di­ği şe­kil­de ken­di­le­ri­ne gö­rün­dü. Bu­nun üze­ri­ne Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem) müş­rik­le­re hi­ta­ben: “Şa­hit olun (bu mu­ci­ze­yi gö­rün)” bu­yur­du. On­lar hay­ret­le­rin­den göz­le­ri­ni si­lip tek­rar tek­rar ba­ka­rak, ikin­di vak­tin­den son­ra ger­çek­le­şen bu mu­ci­ze­yi ge­ce ya­rı­sı­na ka­dar iz­le­dik­le­ri hal­de yi­ne de on­lar: “Mu­ham­med bi­zi bü­yü­le­di­” di­ye­rek in­kâr­la­rın­da ıs­rar­cı ol­du­lar. 

BAŞKALARINA SORUN

O za­man iç­le­rin­den bir ki­şi: “E­ğer si­zi bü­yü­le­diy­se, her­ke­si de bü­yü­le­ye­me­di ya! Uzak­lar­dan ge­len­le­re (böy­le bir şe­ye şâ­hit olup ol­ma­dık­la­rı­nı) so­ru­n” de­di. Ge­len yol­cu­la­ra sor­duk­la­rın­da her­kes: “E­vet! Biz de bu mu­ci­ze­yi gör­dü­k” de­di­ler. 

AYET-İ KERİME İNDİ

İş­te bu hu­sus­ta Al­lâh-u Teâ­lâ:

 “Kı­yâ­met çok yak­laş­tı ve ay ya­rıl­dı. On­lar bir mu­ci­ze gör­se­ler yüz çe­vi­rir­ler ve ‘Sü­rek­li bir bü­yü­’ der­le­r” (Ka­mer Sû­re­si:1-2) âyet-i ke­rî­me­le­ri­ni in­dir­di. (Ebû Nu‛­aym, ed-De­lâ­il, sh:209-210; Bu­hâ­rî, no:36-37, 3868; Müs­lim, no:2802; Tir­mi­zî, no:3286; Ah­med ib­ni Han­bel, el-Müs­ned, no:12688, 13154, no:398, 20/118; 
Bey­ha­kî, 2/262-264; Ta­be­rî, 22/105; 
Hâ­kim, 2/471-472.

Ah­med ib­ni Hi­câ­zî (Ra­hi­me­hul­lâh)ın be­ya­nı­na gö­re Ra­sû­lül­lâh (Sal­lal­lâ­hu Aley­hi ve Sel­lem)in dua­sı ile ger­çek­le­şen ayın ya­rıl­ma mu­ci­ze­si şa­bân ayın­da vu­kû bul­muş­tur. 

Di­ğer ri­vâ­yet­ler­de do­lu­nay ge­ce­si va­ki ol­du­ğu zik­re­dil­di­ği­ne gö­re; bu mu­ci­ze hic­ret­ten ön­ce Mek­ke dö­ne­min­de bir be­ra­at ge­ce­sin­de ger­çek­leş­miş­tir. (Tuh­fe­tu­’l-ih­van, sh:41-42)

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.