Sadece ve sadece Senin izindeyiz!

Şevki YILMAZ

Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah’ın, kullarına müjdeci, uyarıcı ve yol gösterici her şeyde örnek ve Önder olarak gönderdiği Peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin doğumunun 1442. Miladi yılını kalben, ruhen ve bedenen kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.

“Peygamberler zalime ve zulme başkaldıran yiğitlerdir.” İktidar saraylarında zengin ortamda büyüdüler. Ama kölelerin, ezilenlerin, fakirlerin, mağdur ve mazlumların yanında insan hak ve özgürlüklerinin onurlu mücadelesinin Önderleri oldular.

Hz.Adem (a.s) ile başlayan ve tüm Peygamberlere gelen İslam Dini; devirlerinin Haham ve Papazlar gibi maddeperest çıkarcı Din Alimleri yoluyla, Peygamberler ve hayatı devre dışı bırakılarak, Budizm, Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi başka Batıl dinlere dönüştürülmüştür. Her gün kılmakla sorumlu olduğumuz beş vakit namazımızın her rekâtında tekrar ettiğimiz Fatiha suresinde, bizleri saptırmaya çalışmaları sebebiyle Allah’ın gazabına uğramış bu Bel’am tipi mel’un âlimlerden uzaklaşmamız emredilmiyor mu?

Hadis-i Şeriflerin yerine kendi zan dolu fikir ve düşüncelerini koyarak toplumu saptırmaya çalışan bu tipler, günümüzde de Mealci kafayla aynı ihaneti yapmaya devam ediyorlar. “Kur’an-ı Kerim bize yeter, Hadisi Şeriflere ne gerek var” propagandalarıyla İslam Dinini yaşanamaz bir din haline sokmak istiyorlar. Çünkü Yüce İslam Dinimizin Başöğretmeni Hz. Muhammed (s.a) Efendimize danışmadan ve sormadan tek bir Ayeti Kerimeyi ve ibadeti bile tam manasıyla anlamamız ve yaşamamız mümkün değildir. Zira Kur’an-ı Kerim’de ibadetlerin şartlarının ve şeklinin uzun uzadıya tarifi yoktur. Tafsilat ve tatbikat ise Hadisi Şeriflerde ve muhlis alimlerimizin ictihadlarındadır.

Baş Öğretmenimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin, Ehli Beyt ve ashabı kiram ile Kıyamete kadar izinden giden ehli sünnet âlimlerinin sözleri ve fiilleri olmadan Kur’an-ı Kerim nasıl anlaşılabilir, Ana Hayat Yasamız; İslam Dini nasıl yaşanabilinir?

Unutmayalım ki; “Allah’tan başka ilah yoktur (yani Hakimiyet kayıtsız ve şartsız her yerde, her şeyde ve her şartta yalnız Allah’ındır.) Muhammed O’nun Kulu ve Resulüdür.” Kelime-i Tevhid sözüne rağmen Peygambersiz bir İslam uydurmağa kalkanların ne imanları var ne de Cennetleri. Ne sevgileri ne merhametleri, ne onur ve ne de izzetleri!
“(Rasûlüm), şöyle de: -Eğer siz Allah’ı seviyorsanız, hemen bana uyun ki, Allah da sizleri sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Zira Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. (Ali İmran S.31)” “Hayır, Rabbine yemin olsun ki müminler aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükme (karara) içlerinde hiçbir bir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar. (Nisa S.65)” ilahi mesajlarıyla Son Peygamber Hz.Muhammed (s.a) Efendimize tabi olup izinden gitmek Allah’ı sevmemizin, sevilmemizin ve mümin olmamızın olmazsa olmaz şartıdır.

Başöğretmenimiz Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) Efendimizi fert, aile, toplum ve devlet olarak örnek alabilseydik izzet, şeref ve onurumuzla yaşardık. Emperyalizmin kıskacı altında zillet içinde köle olarak yaşamazdık.

Eşsiz önderimiz Hz.Muhammed (sav) Efendimizin doğumuyla doğmuştuk. Hayatıyla oksijen dolu gerçek hayatı bulmuştuk. Doya doya bu mutlu, bereketli, onurlu ve sevgi dolu hayatı 13 asır tatmıştık.

Yolunu ve izini terk edip, devleştirilerek putlaştırılmış cücelerin izinden gideli, yer yüzünde ne izimiz kaldı ne tozumuz. Asrımızın Zahmetenlilalemin olan sapık, yalancı, despot, zalim ve hain deccalların şeytani rejimlerini terk ederek, Rahmetenlilalemin olan Sevgili Peygamberimizin izinden gitmede kararlı olmalıyız.

Hep beraber Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a) Efendimize söz vererek demeliyiz ki;

“Sadece ve sadece Senin izindeyiz Ya Resulellah.”
“Müjdecim, Kurtarıcım, Efendim, Peygamberim; Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim!”

Yorum Yap
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.