Yeni bir yolculuğa hazır mısın?

Taha TOPRAK

Şimdi sizi biraz uzaklara getireyim…

Bu yazıyı okuduktan sonra burada yazılanları gözleriniz kapalı düşünün biraz. Kendinizi yeryüzünden yükseğe doğru çıktığınız halde düşünün. Önce bulutlara, sonra atmosfere, sonra katmanları aşarak yıldızlara, yıldızlardan güneş sistemine ve daha da yukarıya çıktığınızı düşünün. Güneş sistemine tepeden bir bakın. Dünya nerede kaldı? Nokta kadar görünüyor mu?

Hani o evimizin penceresinden gece vakti gökyüzünü izlediğimizde gördüğümüz ve sayılamayacak kadar olan noktalar vardı ya, yıldızlar dediğimiz. Pencereden yukarıya bakınca Dünya ne kadar büyük görünüyordu bize. Ufacık yıldızları seyrediyorduk hâlbuki…

Şimdi yükseldiğiniz yerden Güneş sistemine bir bakın, o ufak yıldızların bir tanesinin Güneş olduğunu göreceksiniz. Peki, Güneş bir yıldız ise, Dünya o yıldızın yanında ne kadar olur? Dünya’nın aslında gözle görülebilir bir değeri bile olmaz bizim için. Ve bunun gibi onlarca gezegen… Bazıları Dünya’dan bile büyük… Bazıları ufacık… Ve her gezegenin uyduları var. Müthiş bir sistem değil mi?

Şimdi o güneş sisteminin fotoğrafını ayırmayın gözlerinizden ve biraz daha yükselin, daha da uzaklaşın sonu olmayan yollarda ilerleyin. Güneş sistemi gibi birçok sistemi içinde barındıran Samanyolu Galaksisi’ne hoş geldiniz. Şuan baktığınızda Dünya’yı göremiyorsunuz büyük ihtimal. Acaba hangi sistemdeydi, şöyle biraz insem mi aşağıya, göremiyorum çünkü yolumu kaybettim mi diyorsunuz?

O halde biraz daha yükselin, galaksiyi altınıza alın ve çıkın çıkabildiğiniz kadar, kaç tane galaksi gördünüz. Sayamadığınız ve bilmediğiniz galaksiler ve her galaksinin içinde barınan sistemler…

Dünya’dan başladık, yeryüzünden, yıldızlara ulaştık. Güneşi gördük. Dünya gibi onlarca gezegeni ve her birinin sahip olduğu uyduları gördük. Güneş sisteminden çıkıp birçok sistem ile karşılaştık ve galaksiye ulaştık. Ve oradan ayrılıp sayamadığımız birçok galaksiler…

Soruyorum sizlere Dünya nerede kaldı? Hani o sevdiğimiz insanlar, bize kocaman gelen dağlar, ucunu göremediğimiz denizler, nasıl havada koşuyor dediğimiz kuşlar ve ufak bir tohumdan rengârenk çiçeklere ve insan için gıdaya sahip olan ağaçlar. Milyonlarca çeşit ve türe sahip hayvanlar nerede kaldı? Gösterin bana!

Nasıl ki büyük bir halıda ufacık tozu göremiyoruz. İşte şuan Dünya, bize göre o halıdaki toz bile değil. İşte böyle bir sistemde nefes alıyoruz.

Bugün yeni bir şey yazmayacağım. Hepinizin bildiği bir yolculuğu anlattım sizlere… Sadece düşünceye vesile olmak için birkaç cümle ve soru ile kapatacağım. Yazımı benim yerime düşüncelerinizle siz yazın.

Bu müthiş sistem neden yaratıldı? Tüm insanların ahretteki yaşamı için tabi oldukları sınav için.

Bu kadar çeşit ve ucunu göremediğimiz bilgilerin hepsi insana hizmet için yaratıldı.

Ey insan, o halde soruyorum, bu kadar nimet senin için yaratılmış ve sen bir sınavdasın. Sınavı kazanmak için nasıl öğretmen sınav anında ipucu verirse sevinirsin. İşte Allah sınav anında sana ipucu değil gerçek doğru cevabı söylüyor. O halde hala sınıfta mı kalacağız?
Şimdi biraz düşünün, tefekküre vesile olsun, düşüncelerimizle hesaplaşmaya vesile olsun…
Selam ve dua ile…

Yorum Yap
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.