Abdurrahman DİLİPAK

Abdurrahman DİLİPAK

İnsansız, insan öldürme aracı

İnsansız, insan öldürme aracı

Bugün Bayramın son günü. Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan!? 14 Mayıs’a 21 gün var. Bugün size bize anlatılmayan gerçeklerden söz edeceğim.

Otonom bilgisayarlardan söz ediyorum. Buna, insan öldürmeye programlanmış tüm insansız kara, hava ve deniz araçları dahil. Hale bir de bunun yapay zekaya bağlandığını düşünün ve düşmanı modelleyin. Haydut bir devletin ya da haydut bir kişinin insanına kalmış bir ülkede, bütün dünyada etkin olabilecek bir savaş makinası düşünün, Lazer ve RF silahları, kimyasal silahlarla donatılmış. Ya da otonom robota gerek olmadan, uzayda ya da sanal ortamda tüm dünyada aynı anda harekete geçecek sayısız Avatar askerleri düşünün. Onlar da hava, kara, deniz araçlarını vurabilir, evleri, iş yerlerini, trafoları, sanayi tesislerini, okul, hastane, her yeri hedef alabilir. Bio Hackerler, bio rezonans sistemleri ile canlıları da hedef alabilirler, asker sivil demeden.

Akıllı cihazlar, akıllı insanların aklını başından almak üzere.

Bir dürbünün arkasından bakarak hedefteki av’a ateş ediyorsunuz! Bu av bir insan ya da hayvan fark etmiyor. Belki yarın o sadece hologramik, artırılmış bir sanal gerçek olacak. Bir nesil, bilgisayarlar oyunları, dizi fil mlerle böyle hayat için eğitiliyorlar.

İnsansız robotik otonom yapay zekalı sistemler, İnsansız otomobiller, insansız hava araçları, insansız silahlı hava-deniz ilaçları, Alçak irtifa uyduları.

Hani şairin dediği gibi, “Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu”.. RF ya da lazer silahları ile, askerlerin sırtında mühimmat yükü, geri tepme sorunu da olmayacak. Kan da dökmeyeceksiniz, üstelik merminizde bitmeyecek. Düşünebiliyor musunuz, mesela saniyede 1200 vuruş, hem de saniyede 300.000 km hızla, kilometrelerce uzaktaki avınız avucunuzda. Etkin vuruş için hedef hareketli olsa da, siz hareket halinde olsanız da, silah hedefe kilitlendikten sonra ıskalama yok.

Aslında hedefinizde “düşman” da yok! Komuta merkezi aslında bir yapay zeka ve o da yapay bilince bağlı. Yapay zeka sizin bilincinizi de yönetiyor.

Siz “Nesneler arası iletişim” için bir nesnesiniz artık. İnsan, Hayvan ve Bilgisayar. Şeytan üçgeni tamam! Siz eğer yeni normal dönemin yeni Norm’larına uymayacaksınız, sizi tek TIK ile uyutmak ya da resetlemek, iradenizi kontrol altına alıp sizi bir biyonik robota dönüştürmek mümkün. Az kaldı, kafanıza Chip’i taktıktan sonra zaten iradeniz kontrol altına alınmış olacak.

Siz bugün bir BİREY olarak tanımlanıyorsunuz, yarın adınız SİBORG olacak, eğer tabi siz bir Avatar, Humanoid, Klonoid, X-eneboth, Genomik filan değilseniz.

Sahi burada avcı kim, av kim?

Söyleyeyim, siz Av’sınız. Avcı görünmüyor bu oyunda! O Şeytan!

Şimdi size BİREY diyorlar. Yani DİN, AHLAK, GELENEK’ten, BİYOLOJİK CİNSİYET’ten bağımsız GENDER diye tanımlanan bir GENOM. Toplumsal cinsiyetiniz sizin tercihinize göre değişecek deniyor ama, size yüklenecek gıda, ilaç, kimyasallarla bir süre sonra cinsiyetiz sistemin ihtiyaç duyduğu biçime dönüştürülebilir.

Aslında bir süre sonra zaten size ihtiyaç kalmayacak. İHA’lara, SİHA’lara da gerek kalmayacak. Starlink’lerle dünyanın her noktası gözetlenebilecek, vurulabilecek ya da yakılabilecek.

Çadır getiren NATO askerleri, zırhlı bir NATO askeri devriye aracı ile şehre çıkmışlar. Bizim arkadaşlar protesto ediyorlar. Network üzerinde aktif olan her elektronik sistem, her an bir ajana, bombaya, askere dönüşebilir. The Economist’in kapak fotoğrafıydı değil mi o WiFi’nin altında bir tabancı alnınızın çatını hedef almaktadır. (The Economist / Broadbandits Mart-Nisan 2020 )

Bir adım sonra size gerek kalmayacak. Yapay zeka sizi siber kölelere dönüştürecek. (The Economist Mart 28. 2020 Everything’s under control: Big government, liberty and the virus.) Büyük hükümet, aslında “Büyük Birader, o bizi bizim köpekleri kontrol ettiğimiz gibi kontrol ediyor. İpin uucu görmediğimiz, bilmediğimiz birinin elinde. O aslında Şeytanın ta kendisi, böylece aynı zamanda insan eli ile hayvanları da kontrol etmiş oluyor. Oynan oyun tam bir maskeli balo! İnsanları özgürlük ve virüs tercihine zorlarken, yaşamak için ona özgürlüklerinden vazgeçmeleri , alışkanlıklarını terketmeleri söylendi, onlar da bunu kabul ettiler. İnsanlık ev hapsi ile, media üzerinden, her akşam ölüm korkusu pompalanarak 2 yıl eğitime tabi tutuldu. Hitler bile bu kadarını düşünememişti. İnsanların büyük bir kısmının bu şekilde bu kadar kısa sürede bu kadar kolay bir şekilde algılarının kontrol edilerek biyonik bir robota dönüştürülebilerek , güdülebileceğini düşünememişti. Büyük kalabalıklar ne dedilerse uydular. Maske, mesafe, HES kodu, PCR, Aşı, o hukuk, ahlak ve akıl dışı faşizan bir dayatma olan rezil ONAM’ı bile insanlara imzalattılar, insanlar da düşünmeden imzaladı. Bu durum Stockholm Sendromundan öte bir şey. Bunun adı, “Gönüllü Siber Kölelik Sendromu / VCSS Voluntary Cyber Slavery Syndrome olabilir mi? Bu Global Resetçi İnsin Şeytanları, nerede ise Mabedlerimizi bile ele geçirdiler.

Her zaman, her yer, yer-gök WiFi ekiyorlar. WİFİ siz köleleştirmek isteyen siber orduların görünmez silahı. Hackerler ve Bio Hackerler her köşede sizi ve çocuklarını bekliyorlar. Büyük gözaltı gerçekleşti. Damarlarınızda mRNA dedikleri Grafenli GEN manipülatörleri ve Nano Tüpler dolaşıyor. O Şeytani tek göz, (artık kamera) her köşeden sizi gözetliyor. Her yer işgal edilmiş, ama biz sınırlarımızdan girecek zırhlı araçları bekliyoruz. Lazer silahları, RF silahları, Titan kazıkları şimdiye kadar bilmediğimiz, duymadığımız silahlar. Bunlar Siber dünyanın insanlığa “armağanları”!?

Bir garip insanlar topluluğuna dönüştü halk, önce Atomize edilmişlerdi, sonra, dini, mezhebi, etnik, ideolojik, politik, felsefi ve vicdani kanaat farklıları düşmanlığa dönüştürülerek Nötralize edildiler. Şimdi Agnostizm salgını var. İnsanlar neye inanacaklarını, kime güveneceklerini şaşırdılar. Sürekli korku ve panik yükleniyor insanlara. Endişe yükleniyor. Yakında stres ve ardından intiharlar patlar.

Birleri topraklarımız işgal edilecek diye korkuyor. Kalpleri, beyinleri, akılları, mideleri işgal edilmiş farkında değiller. Onlar Tanklar, toplarla geleceklerini sanıyorlar.

Artık Şehitler de olmayacak, kahramanlar da. Şehit yoksa Gazi de olmayacak. Herkes Yecüc-Mecücü bekliyor ama NEOM’un siber orduları, Humanoid askerler yeryüzüne çıkmak için işaret bekliyor.

Ölmeye, öldürmeye hazır mısınız. Size adalet, özgürlük, barış, yeryüzünde ebedi bir hayat ve yeryüzünde bir cennet. Şeytantanın vadettiği dünyada onunla birlikte acı çekmeye hazır mısınız?

Selam ve dua ile

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Abdurrahman DİLİPAK Arşivi