Arif Ersoy, Erbakan'ı Rizelilere Anlattı

Arif Ersoy, Erbakan'ı Rizelilere Anlattı
Rize'de düzenlenen “Necmettin Erbakan’ı Anma ve Anlama” programında SP Eski Genel Başkan Yardımcısı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Arif Ersoy, Erbakan Hocayı Rizelilere anlattı.

Saadet Partisi Eski Genel Başkan Yardımcısı, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Arif Ersoy, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Rize Şubesi tarafından Eski Başbakan ve Saadet Partisi Eski Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatının 2. yılı dolayısıyla düzenlenen “Necmettin Erbakan’ı Anma ve Anlama” programına katıldı. Ersoy burada yaptığı konuşmada, "Bu ülkede yeniden dirilme hareketini başlatan, Türkiye’nin kendi değerlerine sarılmasına öncülük eden ve Anadolu’nun sanayileşmesinde rehberlik eden Hocamıza Allah rahmet etsin." ifadelerini kullandıktan sonra  Erbakan Hocanın Türkiye’de, İslam Alemine ve bütün beşeriyete yaptığı hizmetlerden bahsetti.

arif-ersoy-rizede-erbakani-anlatti-5.jpgMilli Görüş hareketi sıradan bir hareket değildir. Siyasi bir hareket de değildir. Kendi dünya görüşü "değer ölçülerinde zorla veya hileyle uzaklaştırılmaya çalışılmış bir milletin yeniden diriliş hareketidir. Bu hareketin önderi de Merhum Erbakan Hocamızdır." ifadesinde bulunan Prof. Dr. Arif Ersoy konuşmasında "Erbakan Hocanın örnek alınması Onun ilmi yönünün, siyasi yönünün örnek alınması gençliğimize ileride nice Erbakanların bu ülkenin geleceğini, İslam Aleminin geleceğini, beşeriyetin geleceğini etkileyek kişiler yetiştireceğine olan inancımı burada belirtmek isterim. Erbakan Hocamız hidayet ve ilmi birleştirmiştir. Bu çok önemlidir. Eğer hidayet ve ilim birleşirse feraset ve hirayet kazandırır insana. Dolayısıyla Erbakan Hocamız da hepimiz gibi bir beşerdir. Niçin O bu meziyetlere sahipti. Hidayetle ilmi birleştirmişti. Feraset sahibi olmuştu. Bu nedenle O bir insanı dinlerken o insanın nasıl bir insan olduğunu hemen anlardı. Onu yanlış tarafa yöneltmek mümkün değildir. Neden? çünkü hidayetle feraseti birleştirmişti. İşte biz insanlık tarihinin gidişatını önemli ölçüde değiştiren peygamberleri rehber edinen ve hidayetle ilmi birleştiren önderlere çığır açan rehberler diliyoruz. İnsanlık tarihinde böyle çığır açan birçok rehber olmıuştur. Onlar yeryüzünde barışın ve huzurn önderleri olmuşlardır. Onlar yeni medeniyetlerin kuruluşunda yol göstermişlerdir. İşte onlardan birisi de Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dır." dedi.

arif-ersoy-rizede-erbakani-anlatti-4.jpg

Erbakan'ın bütün mücadelesini 4 aşamada özetleyebileceklerini kaydeden Ersoy, Erbakan Hoca ile beraber yaklaşık 43 yıl çalıştıklarını, Onun inandığı gibi düşünen, düşündüğü gibi konuşan, konuştuğu gibi de yaşama mücadelesini veren bir insan olduğunu ifade etti. Bu 4 aşamayı birleştiren, bu birlikteliği sağlayan insanların örnek insnalar olduğu açıklamasında bulunan Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü: Erbakan Hoca birçok kez bize şunu söylüyordu: Ben niçin siyasetle uğraşıyorum, biz niçin siyasetle uğraşıyoruz? İnandığımız gibi düşünmek için. Neyi anlatıyoruz? İlmen doğru bildiğimizi insanlarla paylaşmak için anlatıyoruz. Öyleyse bizim söylemimiz düşüncemizin ifadesidir. Niçin gayret gösteriyoruz? İnandığımız, düşündüğümüz, söylediğimiz doğruları uygulamak için. Ve O’na göre inandığı gibi düşünmeyen münafıktır, düşündüğü gibi konuşmayan yalancıdır. Konuştuğu gibi yaşamayan ise çok ağır bir kelime başkalarını aldatandır.  O’nun ifadesiyle bizim bütün siyasi mücadelemiz inandığımız gibi düşünmek, düşündüğümüz gibi konuşmak ve konuştuğumuz gibi de yaşamaktır. Bu aynı zamanda imtihan yeri olan yeryüzünde ve hayatımızda imtihanı kazanmamızın temel şartıdır. Dünya hayatı bir imtihan yeridir. İmtihan ediliyoruz. Ömrümüzün bir başlangıcı ve sonucu vardır. İmtihanı kim kazanacak? Peygamberlerin anlattığı gibi inanan, inandığı gibi düşünen, düşündüğü gibi de yaşayan insanlar imtihanı kazanacaktır. Biraz önce sinevizyondan söylediği gibi esas olan mesele imtihanı kazanmaktır.

arif-ersoy-rizede-erbakani-anlatti-1.jpg

Erbakan Hocanın bütün gayesinin Türkiye’yi yaşanabilir bir ülke haline getirmek olduğunu kaydeden Ersoy, Erbakan Hocanın yeniden büyük Türkiye’yi tesis etmek için uğraştığını ve Onun yeniden büyük Türkiye gibi hukukun hakim olduğu, paylaşımın adil olduğu devlet ve milletin bütünleştiği, devletin haklının yanında olduğu bir Türkiye için çalıştığını sözlerine ekleyen Ersoy, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: Erbakan Hoca böyle bir Türkiye'nin bütün İslam Aleminin önderi ve örneği olacağına gönülden inanıyordu. O’nun temel hedefi Türkiye Cumhuriyeti Devletini her alanda bağımsız, örnek ve önder bir devlet haline getirmekti. O Türkiye’yi merkez ülke kabul ediyordu. Olayları konuşurken asla Brüksel ne der, Washington ne der bunu düşünmezdi. Sinevizyondanda söylediği gibi 'Amerika bize ne demesi' zulme karşı inanç ve direncinin gücüdür. Bugün bizim Amerikan halkıyla bir problemimiz yok. Ama bilesiniz ki yeryüzüne ihsad eden belli grup, gruplar belli mihraklar bu ülkenin imkanlarını kullanarak yeryüzünde sömürü nizamını sürdürmeye çalışıyor. O’nun mücadelesi yanlış sisteme karşı, kişilere karşı değil. Erbakan Hocamız ilim ve ferasetiyle hileleri, tuzakları hemen fark eder. O’nun 1970’lerde söyledikleri bir bir ortaya çıkmıştır. O 40 senedir dünyada meydana gelen hadiseler hep O’nu doğrulamıştır. Bu nerden kaynaklanıyor. Bunu bazen soruyorlar. Hocam sizin dedikleriniz hep çıkıyor. Neden? Hocamız diyor ki o benim kerametim değildir. Benim inandığım ilkelerin doğru olmasından, o ilkelerin o ölçülerin doğru olmasındandır. O yüzden insanları büyüten hidayettir insanları büyüten imandır. Bu nedenle materyalizmin yaygınlaşmaya başladığı Türkiye’de ahlaksızlığın teşvik edildiği, bütün dünyada kapitalizmin ekonomiyi ahlaktan ayırdığı bir dönemde Türk siyasi hayatına önce ahlak ve maneviyat ilkesini gündeme getirmiştir. 2008 dünya finans bunalımı meydana geldiği zaman batıda birçok ilim adamı, siyasetçiler dediler ki biz büyük hata yaptık. Ekonomi ile ahlakın arasını ayırdık ve soyguncuları başa getirdik. 2008 krizini birçok iktisatçı 2 sene öncesinden biliyordu. Ama bunlar bankalarda büyük şirketlerde yüksek ücret aldıkları için bu gerçeği sakladılar. Ve yeryüzünde büyük iflasları göre göre çıkardılar. Onun için bugün bütün dünyada iktisat alanında dahi herkes diyor ki ahlaki değerlere sahip çıkmadıkça yeryüzünde huzur elde edemeyiz demeye başladılar. O kitlelere siyasi bilinci öğretti. Siyaset belli bir kesimin tekelinde idi ülkemizde. İslam dünyasında Müslümanların siyaset konusunda fazla bilgisi yoktu. Ama O, Anadolu halkının bilinçlenmesini sağladı. Çünkü devletin sahibi halktı. O’na göre bütün siyasi mücadelenin amacı sahibi halk olan devleti belli bir sınıf ve zümrenin tekelinmden kurtararak halkın emrine vermekti. Yoksa iktidara gelip baskı yapmak veya egemen sınıflarına hizmet etmek için değil. O, Anadolu insanına devlet bizimdir öyleyse devletimize sahip çıkalım. Neme lazımcılık bir yere varamayız dedi köy kahvelerine şehirlerdeki her yere gitti anlattı. Dolayısıyla Anadolu insanı uyandı. Bu aslında büyük bir değişimdir. Şu anda Türkiye’yi yönetenler başta sayın cumhurbaşkanımız, sayın başbakanımız olmak üzere hepimizin babaları ya işçidir yada köyden gelmedir. Onlara bu bilinci bu öğretiyi muhterem hocamız anlattı, O izah etti. Milletin hak ve adalet merkezli yeni bir dünyanın kurulması gerektiğini izah etti. Milli Görüşte şunu söyledi. Siz bu ülkenin sahibisiniz. Eğer ülkeniz yabancının görüşüne göre idare ediliyorsa, Hans’ın Corc’un görüşüne göre idare ediliyorsa sizin verdiğiniz oyun ne anlamı vardır. Öyleyse oy verirken şunu düşüneceksiniz. Bu devlet benimdir. Benim inancıma benim düşünceme göre yönetilmelidir. Bu büyük bir inkılap büyük bir değişimdir. Bugün İslam Aleminde ayağa kalkan mazlumlar Hocanın öğretileriyle bunu öğrendi. Tabii ki zalimler bunu ters tarafa çevirmek istiyorlar. Ama bilesiniz ki zulme karşı mazlumlar ayağa kalkmadıkça zalimler diz çökmez. Kulaklarını çınlasına Recai Beyin sık sık tekrar ettiği bu cümleyi Hocamız izah etmiştir. Türkiye’nin geri kalmışlığını O, en iyi şekilde anlatmıştır. Sanayileşmeden Türkiye zengin olamaz, gelişemez. Türkiye gelişmeden bağımsız olamaz. Bütün bunları O, bir bir ortaya koydu ve anlattı. Ağır sanayi ve ileri teknoloji hamlesini başlattı. Küçük sanayi siteleri, organize sanayi siteleri Milli Görüş’ün Türkiye’de gündmee getirdiği bir meseledir. 1970’lerde toplu iğne bile üretemiyorduk. Ama o zaman şu fikir yaygınlaştı. Biz yaparız. Biz sanayi kurarız. Fabrika yapar, fabrika kurarız dedi ve bunu başlattı. Sonra da bu fikir yaygınlaştı. Anadolu’da sanayi merkezleri doğdu. Denizli, Gaziantep, Kahramanmaraş benim 8,5 yıl belediye başkanlığı yaptığım Çorum’daki sanayileşme Milli Görüş’ün ve Hocamızın ülkemizde meydana getirdiği zihniyet değişiminin bir ürünüdür. Bunun için 1969’da ESAM’ı kurdu. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi. Şu anda genel sekreterliğini yaptığım bu müessese 1970’lerde sanayileşme hamlesinin fikri temellerini attı. O projelerin hazırlanmasında öncülük yaptı. 1980’lerde yeniden yapılanma modeli olan Adil Düzeni geliştirdi. Adil Düzen, sosyalizm ve kapitalizme karşı üretilmiş hak ve adalet merkezli fıtri bir düzendir. Ve beşeriyetin kurtuluşunun gelecekteki takip edeceği yol haritasını içermektedir. O halkın müteşebbis olmasına ortam hazırlar, girişimci olmasına ortam hazırlar. Onun için O’nun gösterdiği yolda yürüyen işadamlarımız bugün 7 kıtada mal pazarlamaktadır. Yeni teknolojiler üretmektedir. Eğer Hocaya 5 yıl haramiler imkan verseydi yolları kesmeselerdi 5 yıl Milli Görüş iktidarda kalsaydı Türkiye Dünyanın bir numaralı ülkesi haline gelecekti.

arif-ersoy-rizede-erbakani-anlatti-3.jpg

İsmail Kahraman Kültür Merkezinde önceki akşam düzenlenen programa Gümrük ve Tekel Eski Bakanı Tuncay Mataracı, Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Rize Şube Başkanı Fahri Alkan, Saadet Partisi (SP) GİK Üyesi Cemil Çolak, SP Genel Merkez Rize İl Müfettişi Mehmet Akif Zerdeci, Kendirli Belde Belediye Başkanı Salih Uzun, SP Rize İl Başkan Vekili Ensar Özçelik, MÜSİAD Rize Şube Başkanı Mahmut Dabak, ASKON Rize Şube Başkanı Mehmet Emin Dilsiz, Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞDER) Rize Şube Başkanı Yusuf Kocabey, Evrensel Hafızlar Derneği (EHD) Rize Şube Başkanı Ali Kalender, Saadet Partililer ve vatandaşlar katıldı.

arif-ersoy-rizede-erbakani-anlatti-2.jpg

arif-ersoy-rizede-erbakani-anlatti-6.jpg