Bağış, cumhurbaşkanı adayını açıkladı

Bağış, cumhurbaşkanı adayını açıkladı
2014’te cumhurbaşkanını ilk kez halkın seçeceğini belirten Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “O makama seçilecek kişi ile ilgili olarak sizin gönlünüzden kim geçiyorsa benim de gönlümden o kişi geçiyor" dedi.

2014’te cumhurbaşkanını ilk kez halkın seçeceğini belirten Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “O makama seçilecek kişi ile ilgili olarak sizin gönlünüzden kim geçiyorsa benim de gönlümden o kişi geçiyor" dedi.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Çorlu İlçe Teşkilatınca düzenlenen Siyaset Akademisi programına katıldı. Bakan Bağış, yaptığı konuşmada, “Türkiye`de şu anda çok farklı bir süreci yaşıyoruz. Çorlu bunu en iyi anlayacak en iyi idrak edecek bölgelerimizden bir tanesi. Çünkü siz Çorlu`da farklı kültürleri, farklı zenginlikleri yıllardır bir arada yaşatabilmeyi zaten çok büyük bir başarı ile ortaya koymuşsunuz” dedi.

Türkiye`de bir dönüm noktası olacağını kaydeden Bağış, şunları söyledi:“Çünkü artık ilk defa bu ülkede herkes kardeşlikten yana çözümden yana tavrını açık ve net bir şekilde ortaya koymaya başlamıştır. Bu noktaya kolay gelinmedi. Bu noktaya gelinmesinde en büyük emek bu ülke için gözünü kırpmadan canını feda eden şehitlerimizindir, gazilerimizindir. Allah onlardan razı olsun. Onların o özverisi olmasaydı onların o dik duruşu olmasaydı bugün bu noktaya gelemezdik.

Hamdolsun bizim kültürümüzde şehitliğin, gaziliğin çok anlamlı mertebesi vardır. Ama biz şuna da inanıyoruz Peygamberimiz o müjdeyi vermiş, milleti, bayrağı, vatanı, dini için hayatını gözden çıkarmaya hazır olan şehit olmayı arzu eden herkes yatağında bile ölse şehitlik mertebesine ulaşabilir demiş. Ben her birinizin ve bu ülkenin 75 milyon vatandaşının bu ülke için bu ülkenin topraklarına düşman postalının basmasını engellemek için, ezanların susmasına mani olabilmek için canını vermeye hazır olduğunu biliyorum. Bu ülkenin bu noktaya gelmesinde bugün bizim bir yurt sahibi olmamızda şehitlerimizin, gazilerimizin ne kadar büyük bir rolü olduğunu ortaya koyuyor. Bizim o şehitlerimize o gazilerimize bir borcumuz var. Onlar mezbelelik içerisinde çocukları, torunları yaşasın diye kendilerini feda etmediler. Onlar bu topraklar dünyanın en gelişmiş toprakları olsun diye gözlerini kırpmadan canlarını feda ettiler. Onun için bizim çok çalışmamız lazım.”

“Bizim, bizi birbirimize düşürmek isteyenlere prim vermememiz lazım” diyen Bakan Bağış, “Bizim kardeşlik dokumuzu her geçen gün daha da güçlendirmemiz lazım. Bu ülkede kimileri PKK`yı bir terör örgütü olarak tanıttı. Evet bir terör örgütüdür ama sadece terör örgütü değildir. Bunu burada çok açık net sizlerle paylaşma ihtiyacım var. PKK terör örgütü olduğu kadar bir rant şebekesidir. Uyuşturucu kaçakçılığından, insan kaçakçılığından, taşeronluktan elde ettiği rantın haddi hesabı yoktur. Şimdi uzun yıllardır alışageldikleri bu ranttan vazgeçmek, onların bu rantı elde etmesine göz yuman çevrelerinde o göz yumma rantından vazgeçmelerini sağlamak kolay bir süreç değildir. Bakın çözümde biraz ilerledik hemen genel merkezimize saldırılar başladı. Lav silahlarıyla, ateş toplarıyla, el bombalarıyla birileri nasıl rantına sahip çıkmak için o kalleşlik dokusunu ortaya koydular. Biz bunlardan tedirgin mi olacağız. Allah’ın izniyle biz hiçbir şekilde tedirgin olmayız çünkü biz bu yola çıkarken kefenlerimizle çıktık. Allah’ın verdiği canı ancak Allah alır dedik” şeklinde konuştu.

“BİZİM HERKESİN KİMLİĞİNE SAYGIMIZ VAR”

Yapılan hizmetlerden bahseden Bakan Bağış, şunları söyledi:

“İç hatlarda kesilen uçak bileti miktarı 2002’de 8 milyondu geçen yıl bu rakam 100 milyonun üzerine çıktı. Artık benim vatandaşım uçağa biniyor. Hiçbir ayrım yapmıyoruz. Kocaeli’nde de havaalanı yapılıyor, ama gidiyoruz Şırnak`ta da yapıyoruz, Yüksekova’da da yapıyoruz. Neden çünkü bu ülkenin bütün vatandaşlarının arasında ayrım yapmadan o dokuyu ancak eşitlikle sağlayabilirsiniz. Maalesef geçmişte hatalar yapılmış, Güneydoğu’nun dağlarına marifetmiş gibi ne mutlu Türk’üm diyene yazılmış ama oradaki insanlara Türkçe öğretilmemiş, okul yapılmamış, hastane yapılmamış, yol yapılmamış, baraj yapılmamış, havaalanı yapılmamış. Aslında oradaki insanlar da devletine bağlı olmak istiyor. 21 Mart`ta Diyarbakır’da bir mesaj okundu mesajı Kürtçe okudular çoğu anlamadı ama Türkçe okununca alkışlar koptu. Demek ki bölge insanı da aslında bu ülkenin diline sahip çıkmak istiyor, kültürüne sahip çıkmak istiyor ama kendi benliğine de saygı duyulsun istiyor. Bugün devletin televizyonu 24 saat Kürtçe yayın yapabiliyorsa, mahkumlar kendilerini ziyaret eden analarıyla ana dillerinde konuşabiliyorsa siyasiler kendi ana dillerinde seçim propagandalarını yapabiliyorsa üniversitelerde enstitüler kurulabiliyorsa demek ki artık onların kimliği ile sorunu olan bir devlet yok. Bizim herkesin kimliğine saygımız var.”

“HİÇBİR ŞEHİDİMİZİN KEMİĞİNİ SIZLATACAK BİR HAREKET İÇERİSİNDE OLMAYIZ”

“AB’ye üye olup olmamaktan daha önemli bir şey varsa Almanya’daki otoban standardını, iş disiplinini, İsveç’teki ifade özgürlüğünü demokratik standartları, İngiltere’deki eğitim standartlarını, Fransa’daki gıda hijyen standartlarını, İtalya’daki moda ve marka standartlarını bu ülkenin bütün vatandaşlarına yaşatabilmektir, ayrım yapmadan bunu yaşatabilmektir” diyen Bakan Bağış, “Türkiye bu yönde çok önemli adımlar atıyor. Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı çözüm sürecinde ben herkesin anayasal eşitliğini uygulamada da yaşatacağım dediği zaman buna herkes inanıyor. Yaptıklarımız yapacaklarımızın ispatıdır. Burada bir büyükşehir belediye başkanımız size belediyeciliğin ne yapabileceğini gösterdiği zaman oradan bir kardeşim kalkıp diyor ki ‘biz çok geride kalmışız’. Kalmak istemeyenin yapacağı şey belli. Alacaksınız mührü basacaksınız ampule yanacak bu kadar basit. Çok açık ve net söylüyorum bu milletin desteğine sahip olmayan hiçbir projenin altında AK Parti’nin imzasını görmediniz bugüne kadar. Bu AK Parti iktidarı yeni bir iktidar değil 10 yıldır hizmetinizdeyiz. Hani kimileri diyor ya bunların bir gizli gündemi vardır. Daha nesi gizli kalacak 11 yıldır bizi her Allah’ın günü deniyorsunuz. Millete rağmen yaptığımız tek bir çalışma var mı? Bu milletin kabullenemeyeceği attığımız tek bir adım var mı? Biz bu millete rağmen hiçbir şeyin içerisinde olmayız. Hele hele bir pazarlığın içerisine bugüne kadar girmedik, girmeyiz, girmeyeceğiz bundan emin olun. Çözüm süreci bu ülkede her bir vatandaşımızın eşitlik ilkesi altında devletin eşit vatandaşı olabilmesini sağlamaktır.

Bu yüzden attığımız adımlar konusunda son derece temkinliyiz, dikkatliyiz ve biz bu süreci sizlerle birlikte ilerletmek istiyoruz. Biz hiçbir şehidimizin kemiğini sızlatacak bir hareket içerisinde olmayız. Onlar da dediler ki Türkiye’nin gazileri olarak sizden rica ediyoruz. Başbakanımıza güvenimiz tam, çözüm sürecinin arkasındayız durmak yok barışa devam, kardeşliğe devam, reforma devam, yola devam” dedi.

“KENDİ AYAKLARINA KENDİLERİ SIKTILAR”

Şimdi birçok AB üyesi ülkenin Yunanistan’ı çıkarsak da Türkleri mi alsak deme noktasına geldiğini söyleyen Bakan Bağış, şunları söyledi:

“Bizim üyelik sürecimize engel koyan Kıbrıs Rum yönetimi AB’nin dönem başkanlığını yaparken iflasını ilan etme ayıbını yaşadı. Şu anda bir ekonomik kriz içerisindeler, düşene vurmak bize yakışmaz Allah kurtarsın diyorum. Reddettikleri Annan Planı kabul edilmiş olsaydı şu an Birleşik Kıbrıs Devleti Avrupa’nın en müreffeh ülkesi olacaktı ama kendi ayaklarına kendileri sıktılar. Çarşambanın geleceği salıdan belli oldu, perşembe de çarşambadan belli oldu çok net bir şekilde bu süreci göremediler. Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün bedelini iki taraf da ödedi ama bir tarafın arkasında KKTC’nin arkasında kapı gibi duran Türkiye Cumhuriyeti vardı, her geçen gün büyüyen bir Türkiye vardı. Diğer tarafın güvendiği dağlara kar yağdı. İki cami arasında beynamaz derler ya, bunlar da iki dağ arasında gidip geliyorlar, farklı farklı yerlere dolanıyorlar. Dün de İstanbul’da söyledim, eğer çok sıkışırlarsa Euro’dan çıkmak zorunda kalırlarsa hangi para birimini kullanalım diye bir ikilem içerisine girerlerse hemen yanı başlarındaki KKTC gibi Türk Lirası kullanmak isterlerse biz buna itiraz etmeyiz.”

“NE ZAMAN DA TEK PARTİ İKTİDAR OLMUŞSA TÜRKİYE İLERİ GİTMİŞTİR”

“Nasıl kişi başına düşen geliri 3 bin dolardan alıp 11 bin dolarlara kadar çıkarabildiysek 25 bin doları yakalamak istiyoruz” diyen Bakan Bağış, “Biz ki 17 bin kilometre yol yaptık bunun üzerine bir 17 kilometre daha eklemek istiyoruz. 450 bin yeni konut yaptık bunun üzerine bir 450 - 500 bin daha konut eklemek istiyoruz. Biz Türkiye’nin güçlü bir ülke olmasını, Türkiye’nin dağlarında sadece çobanların ve turistlerin gezen bir ülke olmasını arzu ediyoruz. Bir bu ülkede kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bunu sağlamak için önce istikrarı sağlayacağız. Bu ülke tarihinde ne zaman bir koalisyon yaşanmışsa bu ülke geriye gitmiştir, ortağı kim olursa olsun. Ne zaman da tek parti iktidar olmuşsa Türkiye ileri gitmiştir. Onun için bu ülkede istikrarın güvence altına alınması lazım. İstikrarın güvence altına alınmasının en önemli yöntemi başkanlık sistemidir. Kimileri bu başkanlık sistemini tutup da bunlar Tayyip Erdoğan`a bir pozisyon yaratmak istiyorlar, AK Partililer kendileri için istiyor diye anlatıyor ya, çok gülüyorum ben zaten yüzde 54 oy alan bir partinin yöneticilerinden biriyim. Benim istikrarı güvence altına alma ihtiyacım yok ama ben bizden sonrasını hesaba katıyorum. Tayyip Erdoğan zaten bu milletin gönlünde taht kurmuş bir kahraman, onun daha güçlü olmaya ihtiyacı yok ama başkanlık sistemi Türkiye`de istikrarın kalıcı olmasını ileriye dönük olmasını sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

Bakan Bağış, başkanlık sistemini eleştirenlerle ilgili olarak da, “Çünkü biliyorlar ki bu milletin vicdanında müebbet muhalefete mahkum edildiler ve başkanlık sisteminde hiçbir zaman şanları olmayacak. Ama bu CHP zihniyeti bu millete o kadar Fransız ki, en son gitmişler yaklaşan yerel seçimlerle alakalı olarak bir Fransız şirketi ile anlaştıklarını ilan ettiler. Fransızlar bunlara Türk milletine nasıl siyaset yapılır onun eğitimini verecekmiş. Elin Fransızını dinleyip millete Fransızlaşacağınıza biraz da millete kulak versenize biraz da milleti dinlesenize. Sen git kendi milletine bidon kafalı de, sen kendi milletine bunlar göbeğini kaşır de, sen milletine kem gözle bak hor gör, ondan sonra da elin Fransızının verdiği akılla milletin sana oy vereceğini bekle daha çok avucunu yalarsın Sayın Kılıçdaroğlu. Bu milletin değerlerine saygı göstermezseniz, milletin dertleriyle dertlenmezseniz millet için ortaya bir kararlılık koyamazsanız bu millet sizin arkanızdan gelmez” dedi.

“İLK DEFA BU MİLLET EN ÜST DÜZEYDEKİ TEMSİLCİSİNİ KENDİSİ DİREKT SEÇECEK”

Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak da Bakan Bağış, şunları söyledi: “2014ün Martında Allah’ın izniyle ak belediyeciliği Türkiye’nin her yerine yayacağız. Çorlu`da da Tekirdağ`da da inşallah ak belediyeciliğe olan hasretinizi dindireceğiz. Mart 2014 seçimleri belediyecilikten daha önemli bir seçim. Çünkü ondan hemen 4 ay sonra bu millet tarihinde ilk defa kendi liderini seçecek. Ne dediğimi bilerek söylüyorum. Bu millet Cumhurbaşkanı seçmeyecek ilk defa kendi liderini kendisi seçecek. Neden öyle diyorum tarihte Türk hakanları bilek gücüyle gelmişler. Türk sultanları babadan oğla geçerek gelmişlerdi. Cumhurbaşkanlarını meclis seçmişti, bir de yutkunarak söylüyorum dikta ile gelen darbe ile gelen diktacılarımız olmuştu. İlk defa bu millet en üst düzeydeki temsilcisini kendisi direkt seçecek. Bu tarihi bir olaydır. O makama seçilecek kişi ile ilgili olarak sizin gönlünüzden kim geçiyorsa benim de gönlümden o kişi geçiyor hiç merak etmeyin. Ama o bir zamanlar kimilerini muhtar bile olamaz dediği, sizin verdiğiniz güçle dünya vicdanının sesi olan gerektiğinde one minute diyen, gerektiğinde eğilip yerden bayrağını alan o büyük lideri bu milletin direkt seçebilmesinin önündeki en önemli süreç bu genel seçimlerdeki ortaya konacak olan performanstır. Bu yüzden yerel seçimlere giderken o bilinçle gitmemiz lazım. Önce o cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yerel seçimde sandıklardan öyle güçlü çıkmalıyız ki, bu muhalefetin püskevitçisi de çakma Gandisi de bizim genel başkanımızın karşısına aday dahi olamamalı.”

O Cumhurbaşkanının güçlü olabilmesi için de hemen ondan 6 ay sonraki genel seçimlerde milletvekilliği seçimlerinde patlama yapmaları gerektiğini söyleyen Bağış sözlerini şöyle sürdürdü:“Bir de referandum gelirse araya 4 seçimden bahsediyoruz. Çorlu demokrasi festivaline hazır mı? 1 yıl içerisindeki 4 seçimi Türkiye yüzünün akıyla atlatırsa 2023 değil 2071 hedeflerini de tutturur. Ama Allah korusun bir aksama olursa millet bir daha o koalisyon dönemlerine dönerse yeniden yasakçı zihniyetin yeniden yolsuzluk zihniyetinin, yeniden yoksulluk zihniyetinin eğer yeşermesine izin verirsek biz çocuklarımızın yüzüne bakamayız.”

Konuşmanın ardından Bakan Bağış, parti içerisinde başarılı çalışmalar yürüten yöneticilere plaket verirken, partiye katılan üyelere de rozetlerini taktı.