Cumhurbaşkanı Erdoğan Rize'de Toplu Açılış Töreninde VİDEO İZLE

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize Valiliği önünde toplu açılış töreninde ilk kez Rizeli hemşerilerine karşı Cumhurbaşkanı olarak konuşmasını yaptı.

Açılış törenine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Rize Valisi Ersin Yazıcı ve eşi Nejla Yazıcı, Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu, Rize Belediye Başkanı Prof.Dr. Reşat Kasap ile diğer ilgililer katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güneysu ilçe merkezinde babası Ahmet Erdoğan’ın adını taşıyan Güneysu Kaptan Ahmet Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi açılış töreni sonrasında şehir merkezine geçerek Rize Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış törenine katıldı.

İşte konuşmadan satır başları

RİZELİ OLMAKLA İFTİHAR EDİYORUM... RİZE'NİN MERTLİĞİNİ, YİĞİTLİĞİNİ, HOŞGÖRÜSÜNÜ, DEVLET SEVGİSİNİ İFTİHARLA TAŞIYACAĞIM

Hepinize selam ve sevgiler.

Törende konuşan Erdoğan, “Rize ile iftihar ediyorum. Rizeli olmakla iftihar ediyorum. Sizin itimadınızı, sizin güveninize, sizin ahde vefanıza mazhar olmaktan iftihar ediyor, sizlerle gurur duyuyorum. 10 ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 81 gibi çok yüksek bir oy oranı ile bu kardeşinize Rize’nin bu evladına sahip çıktığınız için her birinize tek tek teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanlığı seçiminde 81 vilayet içinde Rize yüzde 81 oy oranı ile ilk sırayı aldı. Rize ilk kez cumhurbaşkanı çıkardı. Bir evladını cumhurbaşkanlığı makamına yükseltti. Rize halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanını kendi evlatları arasından seçti. Sizler tarih yazdınız, sizler tarihe silinmez bir imza attınız. Sizler bu kardeşinizin yüzünü ak çıkardınız. Allah hepinizden razı olsun.diye konuştu.

Başbakanlık yaptığı 12 yıllık sürede Rizelileri mahcup etmediği gibi Cumhurbaşkanı olarak da hemşehrilerini mahcup etmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yüreğimde, damarlarımda, nefesimde Rize'nin mertliğini, yiğitliğini, hoşgörüsünü, millet, bayrak, vatan ve devlet sevgisini ebediyen iftiharla taşıyacağım" dedi.

Halkın doğrudan oyları ile seçilmiş bir cumhurbaşkanının elbette farklı bir cumhurbaşkanı olmak zorunda olduğuna vurgu yapan Erdoğan “Milletin seçtiği bir cumhurbaşkanı milletin her derdi ile ilgilenen bir cumhurbaşkanı olmak zorunda. Siyasi partiler arasındaki tarafsızlığımızı koruyarak hükümetimizle uyum ve koordinasyon içinde koşan, koşturan ve terleyen bir cumhurbaşkanı olarak görevimi yapacağım, yapmaya devam edeceğim. ‘Siyasi parti genel başkanı gibi konuşuyor’ gibi yakıştırmalar kusura bakmasınlar bizim prim vereceğimiz yakıştırmalar değildir. Biz hükümetimizle, iktidarımızla bir cumhurbaşkanı olarak el ele omuz omuza Türkiye’yi daha iyi yerlere taşıyoruz, onun gayreti içinde olacağız. Kardeşlerim, biz kalkıp bu ülkede, hükümetimizle hem fikir olduğum her konuda sonuna kadar cumhurbaşkanı olarak arkasında duracağım, durmaya devam edeceğim. Çünkü hükümet, devleti çalıştıran mekanizmadır. Siyasi mekanizmadan halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı olarak bizim ayrı kalmamız düşünülebilir mi ? Farklı cumhurbaşkanı olmak budur. Yola çıkarken öyle dedik, şimdi onun adımlarını atıyoruz. Bana bir siyasi parti lideriymişim gibi konuştuğumu söylüyorlar. Ben daima hizmet eden, haksızlığın karşısında olan bir Cumhurbaşkanı olmaya devam edeceğim. Cumhurbaşkanı'nın siyasetten ayrı kalması düşünülebilir mi? Biz farklı bir cumhurbaşkanı olacağız.

BİZE ÇANKAYA KÖŞKÜ'NE KAPANIP KALMAK YOK

Yarın Bayburt'tayız. Oradan Gümüşhaneye geçeceğiz. Rize'nin hemen ardından yüzde 80.3 ile Bayburt ikinci oldu. Bayburt'ta da toplu açılışlar yapacağız. Orada da teşekkürlerimizi ifade edeceğiz. Bize durmak yok, Çankaya köşküne kapanıp kalmak yok. Milletimiz için ter akıtmaya devam edeceğiz. Başta sayın Başbakanımıza, hükümetimize ve emeği geçen tüm yüklenici firmalar kazandırdıkları eserler için ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

BU ŞIMARIKLIK VE NANKÖRLÜK KARŞISINDA...

“MUTLULUK, HUZUR, REFAH BU MU SİZİ RAHATSIZ ETTİ?”

Son günlerde Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki şehirlerde, Ankara, İstanbul ve İzmir gibi şehirde yaşanan hadiseleri herkesin gördüğünü kaydeden Erdoğan, şunları söyledi: “Şımarıklık ve nankörlük karşısında sabırla ve metanetle durduğunuzu da görüyorum. Bu sağlam ve sabırlı duruşumuzu asla bozmayacağız. Bu sokağa dökülenler, bu vandallar, bu yağmacılar aslında milletin öfkelenmesini, sabrının taşmasını, milletin karşılarına çıkmasını istiyorlar. Bunların kurduğu tuzağın asıl hedefi bu. Gezi’de, 17-25 aralık olaylarında da Rize’ye de girmek istemediler mi ? Rize ne yaptı ? gereğini yaptı ve geldikleri gibi gittiler. Kim ki öfkesine hakim olamazsa bunların karşına öfke ile nefretle çıkarsa bunların tuzağına düşmüş olur, oyununa gelmiş olur. Askerimiz, polisimiz, istihbarat birimlerimiz bunlarla gerektiği gibi mücadele ediyorlar. Sokaktaki bu teröristlere olduğu kadar onları sokağa iten ve onların arkasına saklanan siyasetçi kılığındaki korkaklardan da bunun hesabı sorulacaktır bunu bilmenizi istiyorum. Bir taraftan ‘sokağa dökülün diyeceksin’, öbür taraftan ‘özgürlük, barış ve demokratik hakkı kullanın’ dedik, ‘şiddete başvurun demedik’ bu nasıl bir siyasi sorumluluktur. Böyle bir şey olabilir mi ? Siz neden rahatsız oldunuz ? Mutluluk, huzur, refah bu mu sizi rahatsız etti. Düne kadar Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun yaşam koşulları ortadaydı. 12 yıldır bu ülkede ayrım yapmaksızın 780 bin kilometrekareyi muhasır medeniyetler seviyesine çıkarma gayreti ortada dururken, buradan sesleniyorum, eğer bugün bölgeye yatırımcı gelmiyorsa sizin adınıza konuşanlar yüzünden yatırımcı gelmiyor. Ne olacak adam gelip yatırım yapıp da ondan sonra fabrikasının yanmasını mı bekleyecek. Devletin bankalarını yakacak yıkacaksın ondan sonra utanmadan sıkılmadan burada niye banka yok mu? diyeceksin. Okulları, hastaneleri yakıyorsunuz, huzurevlerini yakıyorsunuz, çocukların kaldığı pansiyonları yakıyorsunuz. Siz nasıl siyasetçisiniz? nasıl bir insansınız? Kobani ile bunların ne alakası var ? Dert başka. Ağrı Patnos’un ne alakası var? Patnos’ta belediye binasını yaktılar, belediye binası senin neyini rahatsız etti ya.”

HALA BUNLARA DERSİNİ VERMEYECEK MİSİNİZ?

Bir tarafta sokağa dökülün diyeceksiniz diğer tarafta biz şiddete başvurun demedik diyeceksiniz. Bu nasıl bir siyasi sorumluluktur. Siz neden rahatsız oldunuz? Düne kadar Güneydoğu ve Doğu Anadolu'nun yaşam şartları ortadaydı.Ey benim Kürt kardeşlerim şunu bilmeniz lazım. Eğer bugün bölgeye yatırımcı gelmiyorsa sizin adınıza konuşanlar yüzünden gelmiyor. Devletin bankalarını yakıp yıkacaksın ondan sonra utanıp sıkılmadan burada banka yok mu diyeceksiniz? Okulları, hastaneleri yıkıyorsunuz. Siz nasıl bir siyasetçisiniz, siz nasıl bir insansınız. Kobani ile Muş'un Hakkari'nin ne alakası var. Dert başka. Belediye binasını yaktılar. Belediye binası sizin neyinizi rahatsız etti? Bindiğiniz otobüsleri yakıyorsunuz. Ey benim Kürt kardeşlerim hala bunlara dersini vermeyecek misiniz? Türkiye Cumhuriyeti bundan 15-20 yıl önceki halinde değil. Emniyet teşkilatımız son derece dikkatli tecrübeli. İstihbarat birimlerimiz hiç olmadığı kadar aktif ve başarılı.

BU İŞLERİN ARKASINDA ESED REJİMİ DE VAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapıyla mücadeleye yönelik yeni adımlar atılacağını belirterek “Devletin içinde paralel devlet, böyle bir şey olabilir mi ? ve artık bu paralel yapı ve bunun uzantıları, bundan sonra inşallah çok farklı bir yere oturtulacak. İnşallah bu da hemen bu ay sonundaki Mili Güvenlik Kurulumuzun gündeminde yer almak suretiyle geleceğe onlarla ilgili çok daha farklı bir adımı atacağız. Çünkü bu operasyon geneldir, bunun adımlarını atacağız” dedi.

Rize Valiliği önündeki toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, son günlerde yaşanan olayların arkasında kimlerin bulunduğuna vurgu yaparak, “ ‘Kobani’de terör saldırısı var’ diyerek Türkiye içinde terör saldırısı yapanlar bu nankörlüğü kimseye yutturamazlar. Son günlerde yaşanan olayların arkasında kimlerin olduğunu dikkat edin. Bu olayların arkasında sadece PKK yok. Bu olayların arkasında PKK gölgesinde siyaset yapan parti yok. Hepsi var, Türkiye’de her türlü kaosun içinde yer alan çevreler var. Bu olayların arkasında zalim Suriye Esed rejimi de var. Esed rejimi ile kolkolalar. Bu olayların arkasında Esed rejimi ile kol kola olan malum siyasi parti de var. Sorumsuz bazı medya kuruluşları, sorumsuz bazı kalemler de bu olayların içinde. Malum uluslararası medya kuruluşları da bu olayların arkasında o Pensilvanya da var. Hepsi aynı anda ve aynı dille aynı üslupla saldırıya geçti. Türkiye İŞİD’e yardım ediyor’ dediler. Türkiye Cumhuriyeti gerek başbakan olduğum dönemde gerekse şimdiki başbakan ve hükümet bugüne kadar hiçbir terör örgütüne en ufak bir bu tür destek asla vermemiştir. Bu tür iftirayı yapanlar çok açık ve sert konuşurum alçaktır. Bunlar vatan hainidir. Kim bu ifadeleri kullanıyorsa, hukukta bir kaide var. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Bu sıradan bir olay değildir. Türkiye Cumhuriyeti devletine batının bazı ülkelerini yakıştırması ile konuşmak ihanettir. Bunu ispat etmeleri gerekiyor. Bunları gezide, 17-25 Aralıkta 30 Mart seçimlerinde 10 Ağustos seçiminde bu kirli ittifak millete karşı saf tutmuştu. Bu çevreler kenetlenmiş, bu şekilde bize karşı saldırıya geçmişlerdi. Millet buna prim vermedi” ifadelerini kullandı.

SİYASET AHLAKLA YAPILIR

Siyasiler son derece sorumsuz açıklamalarla olayları tahrik etmişlerdir. Soruyorum bu IŞİD belasını ortadoğu'ya musallat eden kim? Beşar Esad. Alan açan kim Beşar Esad. IŞİD'e destek veren silah veren kim? Beşar Esed. Gittiler bu eli kanlı zalimi Şam'da ziyaret ettiler. 250 bin insanı katleden böyle bir katille resim çektirenlerin kimler olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz.Şimdi çıkmışlar Türkiye IŞİD'e destek veriyor diye uluslararası propagandasına su taşıyorlar. Hem Esed'e kol kanat gereceksin. Her zaman söylüyorum siyasetin limanı ahlaktır. Siyaset ahlakla yapılır. Dürüstlükle yapılır. Ana muhalefetin başındaki zat, bu konuda kendi yardımcısı günlerdir terör örgütüne destek verirse, sokak çatışmalarına çağrı yaparsa, bunu kalkıp da kendi genel başkanı tarafından uyarıya tabii tutulmazsa, millet bu hesabı sorar.bunlar Gezi'nin arkasında da durdular. Başarılı olamadılar. Ahlaksız darbe girişiminin arkasında da beraber durdular. Paralel yapıya sahip çıktılar, orada da başarılı olamadılar. Şimdi de maalesef şiddet eylemlerinin, yağmacıların terör örgütlerinin arkasında duruyorlar, yine başarılı olamayacaklar.

BÜTÜN PARTİLERE SESLENİYORUM...

Buradan siyasi partilerimize ilkeli ahlaklı olma ve meşruiyet sınırları içinde kalma çağrısı yapıyorum. Türkiye bu olayları aşar ve aşıyor. ama geride bu olaya destek verenlerin ahlaksızlığı kalır ve bu da unutulmaz.dün bazı uluslararası gazeteler ve dergiler, düğmeye basılmışcasına Türkiye'de çözüm süreci bitiyor diye ortak bir dille yayın yaptılar. İçeride de adeta avuçlarını ovuşturuyorlar. Biz çözüm sürecini teröre, terör örgütlerine onların kanlı tuzaklarına kurban etmeyiz. Çözüm süreci kardeşlik sürecidir. Türkiye 77 milyonun kardeşliğini temsil edecektir. Hiç bir gencimiz tahriklere kapılmasın. İnşallah bu uluslararası operasyonda geldiği gibi gidecek. Türkiye'ye Mısır ve Ukrayna'da yaşananları asla yaşattıramayacaklar. Onlar saldıracak, bizim demokrasimiz ilerleyecek, bizim kardeşliğimiz güçlenecek. Başınız öne eğilmesin. Ümitsizliğe asla izin yok. Türkiye'nin emin ellerde geleceğe ilerlediğini unutmayın. Kötü kötülüğünü yapacak ama biz iyilik için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.
 

“ORTAK AĞIZLA YAYIN YAPIYORLAR “

Dün uluslararası bazı gazetelerde adeta düğmeye basılmışçasına “Türkiye’de çözüm sürece bitiyor” diye ortak bir ağızla yayınlar yapıldığına dikkat çeken Erdoğan “Türkiye’deki bazı kalemler de ‘çözüm süreci bitiyor’ diye adata avuçlarını oğuştuyor. Biz çözüm sürecini teröre, terör örgütlerine onların kanlı tuzaklarına kurban etmeyiz. Çözüm süreci kardeşlik sürecidir. Türkiye inşallah 77 milyonun kardeşliğini en güçlü şekilde tesis edecektir. Bu son olaylardan en fazla Gündeydoğu’daki Kürt kardeşlerim rahatsız oldular. Doğu ve Gündeydoğu’da huzur sağlanmıştı, güvenlik tesis edilmişti. En başka benim doğu ve güneydoğudaki kürt kardeşlerime dikkat edin 33 tane kardeşimiz öldü değil mi? Bunların neredeyse tamamına yakını kürt. Aynı düşüncede olmayabilirsiniz ama öldürdünüz. Öldüren kürt ölen kürt, bunun mantığı olabilir mi ? bunun izahı olabilir mi ? neye benziyor aynen Suriye’de , Irak’ta ‘Allahu ekber diyerek öldürenle ‘Allahu ekber’ diyerek ölenlerin durumuna benziyor. Bunların hiçbir yanı savunulmaz, terör terördür. Bunun iyisi olmaz, hepsi kötüdür. Kürt kardeşlerime zarar verdiler onların evlatlarını canına kıydılar onlara hizmet veren araçlar ve binalar yakıldı. Onun için Kürt kardeşlerime anne ve babalarına diyorum ki huzuru bozan karanlık ellere oyuncak olan kanları üzerine kirli hesaplar yapılan çocuklarınıza lütfen sahip çıkın. Eğer bir kürt ailenin çocuğu elinde molotofla sokakları bütün her yeri yakıp yıkıyorsa kusura bakmayın anne, babalar bundan sorumludur. Onlarda evlatlarına sahip çıkacaklar. Ey anneler ey babalar bu çocukları bu gençleri lütfen sokaklardan toplayın. Yarın size de benim oğlum benim çocuğum dağda diyemezsiniz. Bununla da karşı karşıya kalabilirsiniz” dedi.

“SİZİN ÇOCUKLARINIZIN KANI ÜZERİNDEN HESAPLAR YAPILIYOR”

“Sizin çocuklarınızın kanı, canı üzerinden hesaplar yapılıyor” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sizin çocuklarınızın kuklaları, uluslararası çetelere maşalık yapıyorlar. Çocuklarınızı, gençleri kullandırmayın. Hep kendiniz acı yaşamayın hem de Türkiye’nin acı yaşamasına müsaade etmeyin. Buradan 780 bin kilometrekaredeki tüm anne ve babalara sesleniyorum; çocuklarınızı, gençlerimizi bu hainlerin tuzağına düşmesine izin vermeyin. Devletimiz hem bu olaylarla hem de bütün olaylarla hesabını soracak güce sahiptir. Hiçbir gencimiz tahriklere kapılmasın, oyuna gelmesin. Allah’ın izni ile bu uluslararası komplo, bu uluslar arası operasyon geldiği gibi gidecek. Türkiye’ye Mısır’da ve Ukrayna’da yaşananları asla yaşatamayacaklardır. Türkiye’nin kutlu yürüyüşünü asla durduramayacaklardır. Onlar saldıracak ama biz güçlenmeye, ekonomimiz ile demokrasimizle devam edeceğiz. Kardeşlerim onlar saldıracak bizim demokrasimiz daha iyi şartlara kavuşacak. Onlar saldıracak bizim kardeşliğimiz şu içinde bulunduğumuz tablo çok daha güçlenecek. Kardeşlerim başınız öne eğilmesin. Karamsarlığa, kötümserliğe asla prim yok, umutsuzluğa asla ve asla mahal yok. Türkiye emin ellerde, emin adımlarla geleceğe yürüdüğünü unutmayın. Kötü kötülüğünü yapacak ama biz iyilik için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.”

“DEVLETİN İÇİNDE PARALEL DEVLET BÖYLE BİR ŞEY OLABİLİR Mİ ?”

Erdoğan, paralel yapı ile mücadele konusunda da adımlar atacaklarını kaydederek şunları söyledi: “Kardeşlerim hep ne söyledik yola çıkarken uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece dedik. Gideceğiz gündüz gece, durmak yol yola devam dedik. Ben sizden bir şey daha isteyeceğim tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu dörtlüyü unutmayacaksınız. 77 milyon biriz, beraberiz, kardeşiz, hep birlikte Türkiye’yiz. Bayrağımız bir. Bu bayrağa uzanan eller kırılır, ‘bayrakları yapan üstündeki kandır, toprak uğrunda ölen varsa vatandır.’ Üçüncüsü 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Kimse bu vatan üzerinde operasyon düşünmesin. Asla ne bayrağımıza ne de vatan topraklarında böyle bir operasyona müsaade edilmez. Dördüncüsü tek devlet. Devletin içinde paralel devlet, böyle bir şey olabilir mi ? ve artık bu paralel yapı ve bunun uzantıları, bundan sonra inşallah çok farklı bir yere oturtulacak. İnşallah bu da hemen bu ay sonundaki Mili Güvenlik Kurulumuzun gündeminde yer almak suretiyle geleceğe onlarla ilgili çok daha farklı bir adımı atacağız. Çünkü bu operasyon geneldir, bunun adımlarını atacağız. Çünkü Türkiye’de devlete alternatif bir adım atılmaz. Buna müsaade etmeyeceğiz. Eksiklerimiz, hatalarımız olmuştur ama bunu Allah bize erken gösterdi inşallah bunu kararlı bir şekilde çözeceğiz.”

Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindeki bakanlarla birlikte toplu açılış törenini gerçekleştirdi.