Daum’un fark etmediği çocuk Rizeli Serdal Kesimal

2010'un futboldaki yıldız adaylarında Rizeli Kesimal Ailesinin 2. çocuğu Serdar Kesimal da bulunuyor.

Milliyet spor yazarlarından Uğur Meleke aslen Rizeli olup Almanya'ya göç etmiş  ailenin şu an futbol hayatını Kayserispor'da sürdüren çocuğu olan Serdar Kesimal'ı köşesine taşıyıp 2010'un yıldız adayları arasında gösterdi.

İşte Uğur Meleke'nin Serdar Kesimal'e köşesinde yer verdiği övgü dolu o yazısı:

Geçen senenin en az gol yiyen takımı Kayseri’nin bu sezonun ilk devresinde de tam 10 maçta kalesini kapatması size sıradan gelebilir, ama aslında hiç de küçümsenecek bir başarı değil bu. Çünkü geçen sezonun ideal defans dörtlüsünün ikisi (Eren ve Toledo) bu yıl büyük sakatlıklar geçirdi ve Tolunay hoca iki yeni transferini (Hakan ve Serdar’ı) alelacele savunmaya monte etmek zorunda kaldı. Hakan Aslantaş’ın zaten her durumu kotarabilecek soğukkanlı bir oyuncu olduğunu Gençlerbirliği’nden biliyorduk; ama hiç kimse 20 yaşındaki Serdar Kesimal’ın performansının bu çapta olacağını öngöremedi. Hatta Daum bile...
*  *  *
1989 Wuppertal doğumlu Serdar, Rize’den Almanya’ya işçi olarak göç etmiş bir ailenin ikinci çocuğu. Wuppertal’de profesyonel oluyor ama orada sadece bir maç oynadıktan sonra FC Köln’ün futbolcu ajanları tarafından keşfediliyor. 2008-2009 sezonunda Köln’ün ikinci takımında hemen hemen bütün maçlarda ilk 11’de oynayan ve şampiyonluk yaşayan Serdar, o sırada birinci takım antrenörlüğü yapan Daum’un kendisinin farkında olduğunu sanmadığını söylüyor! Serdar’ın anlattığına göre Daum geçen sezon Köln’de altyapı takımıyla pek ilgilenmemiş. O da birinci lig futbolu oynama ihtimalini Kayserispor’da görünce rotasını Türkiye’ye çevirmiş.

Forvetten stopere
Serdar Kesimal’ın bu yıl Süper Lig’in dikkat çeken defans oyuncularından biri olması, hatta Türkiye’nin belki de en gözde genç stoperi Eren’i unutturması, daha ziyade topu kullanma becerisiyle ilgili... Serdar’ın Kayseri savunmasına monte olmasıyla Aydın ve Ali Turan’ın hedefsiz uzun topları azaldı; genç oyuncu defans-orta saha pas bağlantısını da sağlamaya başladı. Tabii bu becerisinde futbola forvet olarak başlamasının çok etkisi var. O da bu özelliğinin farkında ve Tam Saha’dan Tarık Mutlu’ya verdiği röportajda şöyle demiş: “Bugünün futbolunda stoperlik, rakibi tutmak ya da topu durdurmakla bitmiyor. Aksine esas görev, rakip atağı kestikten sonra başlıyor. Her zaman oyunun içinde olmak ve hızlı davranmak gerekiyor.”

Defansın göbeğinin yanı sıra kanatlarında ve hatta orta sahada da oynayabilen Serdar’ın en önemli eksiği kafa topları. Tolunay Hoca da Antalya maçının kaybedilmesini savunmasının hava topu hakimiyetinin zayıflığına bağlıyor. Eğer Serdar, o konuda da kendini geliştirebilirse Eren’le birlikte Kayseri’den A Milli Takıma birlikte geçiş yapmaları hiç de uzak bir ihtimal değil.