Din-Bir Sen Rize İl Başkanı Demirci: Arakan’da Tarihin En Ağır Katliamı Yaşanıyor

Din-Bir Sen Rize İl Başkanı Demirci: Arakan’da Tarihin En Ağır Katliamı Yaşanıyor
Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası (Din-Bir-Sen) Rize İl Başkanı Hızır Mahmut Demirci, Myammar’daki insanlık dışı uygulamaların bir an önce sona erdirilmesini istediklerini açıkladı.

Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası (Din-Bir-Sen) Rize İl Başkanı Hızır Mahmut Demirci, beraberinde İl Başkan Yardımcısı Mehmet Türüt ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, bütün kamuoyunu duyarlı olmaya davet ederek, “Zulümün en ağırının yaşandığı, çığlıkları arşa uzanan fakat kimsenin duymadığı herkesin kulaklarını tıkadığı Myammar’daki insanlık dışı uygulamaların bir an önce sona erdirilmesi istiyoruz. Yaşanan gelişmeler karşısında tarihe tanıklığımızın ve insanlara karşı sorumluluğumuzun gereği olarak en başta yöneticilerimizi ve bütün kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.

ARAKAN´DA TARİHİN EN AĞIR KATLİAMI YAŞANIYOR 

Arakan´da tarihin en ağır ve acı katliamının yaşandığını kaydeden Din-Bir-Sen Rize İl Başkanı Hızır Mahmut Demirci, “Avrupa Rohingya Konseyi, Myanmar ordusunun Arakan’da son 3 günde 2-3 bin Müslümanı katlettiğini duyurdu. Birçoğumuz haritadaki yerini hiç bilmiyoruz. Belkide adını bile sadece televizyon haberlerinde yada internet sitelerinde duyduk. Orası Myammar’da Arakan diye bir yer. Orası Allah Resulü’nün (s.a.v) sahabelerinden Vakkas bin Malik (r.a) ve bir grup arkadaşı ile Müslümanlığın ilk tohumlarının atıldığı yer. 

İSLAM ÜLKELERİNDE NEMELAZIMCILIK AYYUKA ÇIKMIŞ

İslam Ülkelerinin bir ve bütün olarak oluşturacakları bir İslam Birliğinin eksikliğinin bir kez daha nelere mal olduğunu Myammar’da da görüyor ve şahit oluyoruz. Ümmetin başıboşluğu yüzünden unutturulan ve unutulan İslami biladlar; Filistin, Irak, Arakan, Doğru Türkistan, Mısır, Suriye, Yemen ne durumumda? Elimiz kolumuz bağlı gibi duruyor ve de en mütedeyyininden en laytına kadar vurdum duymazlığımız nemelazımcılığımız  ayyuka çıkmış olmuyor mu? İnsan hakları örgütlerince dünyada en çok baskı ve zulüm gören topluluk,  Arakan’daki Müslümanlardır. Katledilmelerinin sebebi ise Budistlerin bölgeyi tamamen kâfirleştirme çabasıdır.” diye konuştu.

hizir-mahmut-demirci-mehmet-turut.jpg

TEK SUÇLARI MÜSLÜMAN OLMAKTIR

Demirci sözlerini şöyle sürdürdü: Arakan halkının hiçbir isyan, terör ya da bir suç unsuru kaydı yoktur. Tek "suçları!" Müslüman olmaktır. Buralarda kadınlara tecavüz edilirken, çocukların uzuvları kopartılırken, birçok din kardeşimiz iplere bağlanarak göllerde boğulurken, Müslüman erkekler diri diri yakılırken, Müslümanların çocuk yapması yasaklanırken, Müslüman ahalinin bebekleri kundakta öldürülürken. Myammar ‘daki din kardeşlerimizin, seyahat ve bölge dışına çıkmaları yasaklanırken, Dünyada görülmemiş işkence yöntemleri uygulanırken sen rahat yatağında yat ve uyu. Öylemi?

ÖZELEŞTİRİ YAPMAK ZORUNDAYIZ

Din görevlileri ne halde önemli bir bölümü mihrabı, kürsüyü minberi rutine bindirmiş, sanal âlemde siyaset yapıp, ona buna laf yetiştirmeye çalışmaktan Myammar’ı düşünebiliyormu?

Dindar zevat, kendi tarikinden ya da cemaatinden veya siyasi dünya görüşünden olmayanı tekfir eder hale gelip, dinsiz deyip, ötekileştirmiyor mu?  Allah’ın her kuluna verdiği haklar olan insanların inanma, yaşama, düşünme ve inancını, düşüncesini ifade etme hakkının olmasına tahammül gösterebiliyor mu?

Siyasiler ve STK’lar kendi aralarında çeteleşmekten ümmetin derdi ile dertlenebiliyor mu? Neticede bölündükçe bölünen bu nesil hep kendinden, kamudan ve koca mirastan çalarak mülke ihanet etmiyor mu? Sonuç biladi İslam kan ağlıyor, bizde klavye mücahitliği yaparak cihat etmiş oluyoruz, öylemi? Müslümanlar olarak titreyip kendimize gelmek zorundayız.  

BÜTÜN KAMUOYUNU DUYARLILIĞA DAVET EDİYORUZ

Din Bir Sen Rize il başkanlığı olarak bizler zulümün en ağırının yaşandığı çığlıkları arşa uzanan fakat kimsenin duymadığı herkesin kulaklarını tıkadığı Myammar daki insanlık dışı uygulamaların bir an önce sona erdirilmesi için bu yaşanan gelişmeler karşısında tarihe tanıklığımızın ve insanlara karşı sorumluluğumuzun gereği olarak en başta yöneticilerimizi ve bütün kamuoyunu duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bu işkenceleri yapanı ve duyarsız kalınmasını şiddetle kınıyoruz.