Erdoğan'dan Bahçeli'ye: 'Bedelini söyleyin ödeyelim'

Erdoğan'dan Bahçeli'ye: 'Bedelini söyleyin ödeyelim'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kurultayda dile getirdiği 2023 eleştirisine cevap verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin Kızılcahamam’da yapılan 10. Yıl İstişare toplantısının kapanışında yaptığı konuşmada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye 2023 cevabı verdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeminde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kurultayda dile getirdiği 2023 eleştirisi vardı. Başbakan, “Ak Parti'nin ortaya koyduğu icraatlara diğer partilerin hayalleri bile yetişemez, projen, planın nedir çık bunu açıkla" dedi.

Başbakan Erdoğan şunları söyledi: “2023'ün sahiplenenleri de çoğalmaya başladı. Bu arada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kongre konuşmasında 2023 vizyonu kavramını daha önce kendilerinin kullandığını söylüyor. Bir nevi mülkiyet iddiasında bulunuyor. AK Parti'ye yönelik suçlamalarda bulunuyor. Doğrusu bu kadar yüzeysel ve sığ bir anlayışa yorum yapmak bile abestir. Ak parti'nin bugüne kadar somut projelerle icraatlarla yatırımlarla ortaya koyduğu vizyona diğer partilerin hayalleri bile yetişemez. Ne kadar vizyona sahip oldukları geçmiş iktidar örneklerinde milletimizce çok iyi öngörülen bu partilerin Ak Parti'nin 2023 hedeflerini anlaması da algılaması da bunlarla yarışması da mümkün değildir. 2002'de Türkiye'yi biz bu MHP'den DSP'den ve ANAP'tan devraldık. Şu anda DSP diye bir parti var mı? Anavatan diye bir parti var mı, MHP eh şu anda ayakta durmaya gayret ediyor. Bir dönem parlamentoya dahi giremediler. Şimdi parlamento. Ama şimdi diyorlar ki, 'bizden 2023'ü çaldılar, kaptılar.' Yani eğer bunun patenti hakikaten size aitse, bedelini de söyleyin ödeyelim. Biz doğruya her zaman sahip çıkarız. Biz siyaset deyince; hizmeti, projeyi, yatırımı, reformu anlıyoruz. Konuşurken, somut faaliyetlerden bahsediyoruz. Onların konuşmasında sevgili kardeşlerim sadece retorik var, hamaset var, tutarsız laf kalabalıkları var."

İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

AK Parti'nin Kızılcahamam'da gerçekleştirilen 19. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sona erdi. Gün boyu milletvekillerinin sorularını cevaplayan ve önerilerini dinleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha sonra ise kampın kapanış konuşmasını yaptı. Başbakan Erdoğan'ın konuşma yapacağı salonda, özel harekat polislerinin de önlem alması dikkat çekti.

Konuşmasına, Şemdinli'de kobra türü polis aracının geçişi sırasında patlatılan bomba yüklü araca değinerek başlayan Erdoğan, bu terör saldırısında polis aracının zarar görmediğini fakat bir çocuğun hayatını kaybettiğini, 18 vatandaşın da yaralandığını söyledi. Başbakan Erdoğan terör saldırısı ile ilgili olarak, "Bu alçakça saldırı bir düğün mahallinin hemen yanı başında olduğundan maalesef sivil kayıplar meydana geldi. Ve bir yavrumuz 11 yaşında hayatını kaybetti. Terör örgütünün alçakça yüzünü bir kez daha ortaya bu hain saldırı ile koymuş oluyor ve biz de tabi ki bunu şiddetle kınıyor, şiddetle lanetliyoruz. Hayatını kaybeden yavrumuza Allah'tan rahmet ve ailesine de sabırlar dilerken, yaralı kardeşlerimize de Rabbimden şifalar temenni ediyorum" diye konuştu.

11 yıl önce AK Parti'yi milletle istişare ederek kurduklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, AK Parti olarak, hiçbir zaman kapalı tutmadıklarını söyleyerek, "Danışmayı, istişareyi terk edenin doğru yolu bulamayacağı öğüdünü hiç aklımızdan çıkarmadık. Atalarımızın, 'danışanın dağları aştığı, danışmayanın yollarda şaştığı' sözünü hiç unutmadık" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan ayrıca, Türkiye'de bir kesimin haklarının geri verilmesine diğer kesimin tepki göstermesini eleştirerek şunları söyledi:

"Biz Türkiye'de cumhuriyeti dillerinden düşürmeyenlerin aslında cumhurla, Cumhuriyetle ilgilerinin olmadığını nasıl biliyorsak, aynı şekilde demokrasiyi dillerinden düşürmeyenlerin de gerçekte demokratik bir anlayıştan ne kadar uzak olduklarını gayet iyi biliyoruz. Kendilerinin özgürlükleri, hakları, hukukları söz konusu olduğunda arşa kadar demokrat olanlar, konu başkalarına gelince bu defa sonuna kadar yasakçı bir kimliğe bürünüyorlar. Başkalarının hak ve özgürlükleri başkaları için bir tehdit, bir sorun gibi algılayanlar, yıllarca toplumun bir bölümüne ötekileştirmeyi, ayrımcılığı dayattılar. Geçmişte hak ve hürriyetlerinden mahrum bırakılan insanların, bugün en tabii haklarına kavuşmasını bir sorun olarak görenler, mahalle baskısı gibi kavramları tedavüle koyarak yeni ayrımcılıklar üretmeye başladılar.

Meslek liselerine uygulanan haksızlıklar ortadan kalkınca, kendi özgürlükleri sınırlanıyormuş gibi yaygara yaptılar. İmam-Hatip liseleri meselesi normalleşince, Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olarak okullara girmesi gerçekleşince, Peygamberimizin hayatı seçmeli ders olunca toplum muhafazakarlaşıyor diye gürültü koparttılar. Kendilerini imtiyazlı, kendi yaşamlarını tek hakikat olarak görenler, farklı toplum kesimlerinin yaşam tarzlarına, düşüncelerine, inançlarına hep bir sorun, bir tehdit gibi yaklaştılar. Türkiye normalleştikçe, özgürleştikçe, ileri demokrasiye doğru yol aldıkça bunların tahammülsüzlükleri daha da arttı. Çoğunluğun, azınlığın tahakkümünde kalmasını isteyenler, demokrasiyi de sadece kendileri için arzu ettiler, kendi imtiyazları için demokrat göründüler."

"AK PARTİ'DE BİRİLERİNİN UMDUĞU GİBİ METAL YORGUNLUĞU YOK"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, istişare ve değerlendirme toplantısında geleceğe ilişkin beklentilerini yaptıklarını ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyleyerek, "Gerçekten çok verimli bir bilgilendirme ve değerlendirme toplantısı gerçekleştirdik" dedi. AK Parti'de bir yorgunluk olmadığını tam tersine heyecanın devam ettiğini belirten Erdoğan, "İktidarının 10. yılını geride bırakan AK Parti'de, öyle birilerinin umduğu, beklediği gibi bir metal yorgunluğu asla yok. Tam tersine, heyecanımız, dinamizmimiz, üretkenliğimiz en az iktidara geldiğimiz günkü kadar diridir. Bu heyecanın üzerine 10 yılık tecrübemizi de ilave ederek, artık daha kapsamlı, daha iddialı projeler üretiyor, daha hazlı çalışma takvimleri oluşturabiliyoruz" şeklinde konuştu.

2023'ÜN SAHİPLENENLERİ ÇOĞALMAYA BAŞLADI

Başbakan Erdoğan, "2023'ün de sahiplenenleri çoğalmaya başladığını belirterek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü kurultay konuşmasında 2023 vizyonu kavramını daha önce kendilerinin kullandığını hatırlattı. Bahçeli'ye cevap veren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Doğrusu bu kadar yüzeysel ve sığ anlayışa yorum yapmak bile abestir. AK Parti'nin bugüne kadar somut projelerle, icraatlara yatırımla ortaya koyduğu vizyona diğer partilerin hayalleri bile erişemez. Ne kadar vizyona sahip oldukları geçmiş iktidar örneklerinde milletimizce çok iyi görülen bu partilerin, AK Parti'nin 2023 hedeflerini anlaması da, algılaması da, bunlarla yarışması da mümkün değildir.

Biz 2002'de; Türkiye'yi o bitmiş, tükenmiş Türkiye'yi bu MHP'den, DSP'den ve ANAP'tan devraldık. Şimdi DSP diye bir parti var mı, ANAP diye bir parti var mı? Tamamen bunlar yok oldu. MHP? Eh, şuanda ayakta durmaya çalışıyor. Bir dönem parlamentoya dahi giremediler. Şimdi parlamento. Ama şimdi diyorlar ki, 'bizden 2023'ü çaldılar, kaptılar.' Yani eğer bunun patenti hakikaten size aitse, bedelini de söyleyin ödeyelim. Biz doğruya her zaman sahip çıkarız. Biz siyaset deyince; hizmeti, projeyi, yatırımı, reformu anlıyoruz. Konuşurken, somut faaliyetlerden bahsediyoruz. Onların konuşmasında sevgili kardeşlerim sadece retorik var, hamaset var, tutarsız laf kalabalıkları var."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, en fazla personel atamasının ve mali noktada en büyük desteğin Milli Eğitim'e verildiğini belirterek, "Bütün bunlara rağmen bizim bunu yüzde yüz olarak hemen çözmemiz mümkün mü? Tabii ki değil. Fakat, önümüzdeki program çerçevesinde İnşallah bunu da sıfırlayacağız" dedi.

Başbakan Erdoğan, 'AK Parti 19. Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın kapanışında, toplantının içeriğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, yaptığı konuşmada, öğretmen atamalarında kadro eksiğinin tamamen giderilmesinin, bütçe imkanlarının gelişmesine ve Türkiye'nin ekonomisinin daha da büyümesine bağlı olduğunu belirterek, "Bu alanda düne göre çok iyi noktadayız ve imkanlarımız geliştikçe iyi bir noktaya doğru ilerliyoruz. Ancak, ihtiyacın tamamen karşılanması başka bir şeydir okuldan mezun olan veya atama bekleyen hepsinin öğretmen olarak atanması başka bir şeydir. Ne devletin böyle bir taahhüdü olabilir ne de dünyanın herhangi bir köşesinde üniversiteyi bitirenler doğrudan kadroya atanır. Böyle bir şey yok. Bu yönde iktidarı suçlayıcı şekilde propagandalar yapılması da doğrusu hiç adil bir yaklaşım olmaz" dedi. En fazla personel atamasının ve mali noktada en büyük desteğin Milli Eğitime verildiğini bildiren Erdoğan, "Bütün bunlara rağmen bizim bunu yüzde yüz olarak bunu hemen çözmemiz mümkün mü? Tabii ki değil. Fakat, önümüzdeki program çerçevesinde İnşallah bunu da sıfırlayacağız" diye konuştu.

"81 VİLAYETTE GİRMEDİK KÖY, MAHALLE, ÇALMADIK KAPI BIRAKMAYACAĞIZ"

Erdoğan, önümüzdeki dönemde yerel seçimlerin olacağını hatırlatarak, "Önümüzdeki yerel seçime, Cumhurbaşkanlığı seçimine ve milletvekili genel seçimine kadar izleyeceğimiz politikaları ana hatlarıyla arkadaşlarımızla değerlendirme imkanı bulduk. Bu toplantıyı partimizin kurucu üyeleriyle, Merkez Karar Yönetim Kurulu üyeleriyle, Merkez Disiplin Kurulu ve parti içi disiplin Hakem Kurulu Üyeleriyle, Milletvekillerimizin katılımıyla kendi içimizde yaptık" şeklinde konuştu. Asıl kucaklaşmanın milletle yapılacağına dikkati çeken Erdoğan, 81 vilayette girmedik köy, mahalle, sokak ve çalmadık kapı bırakmayacaklarını ifade etti. Erdoğan, 75 milyon vatandaşın içinde sıkmadık el, sormadık kişi bırakmayacaklarını belirterek, açılış konuşmasında ifade ettiği hizmetleri, Bakanların sunumlarında belirttikleri hususları 'erkek-kadın, yaşlı-genç' her vatandaşa tekrar tekrar anlatacaklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Milletimizle irtibatımızı hiç kesmedik. Biz, diğerleri gibi sadece seçimden seçime milletimizi hatırlamadık. Biz, milletimizin sinesinden doğduk. Bugüne kadar bize hep milletimiz yoldaşlık etti. Bundan sonra da yine milletimizle birlikte yolumuza devam edeceğiz" dedi.

"CUMHURİYET İSTİSMARCISI CHP, 'MİLLETİMİZLE BİZİM' ARAMIZA GİREMEZ"

"Kimse milletimizle bizim aramıza giremez" diyen Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "Cumhuriyet istismarcısı CHP de, Kürt kardeşlerimizin istismarcısı bölücü terör örgütü ve uzantıları da, milliyetçiliğin istismarcısı MHP de bizim aramıza giremez. Yaşamak için nasıl bedenle ruhun birlikte olması lazımsa, biz de her daim milletimizle biriz ve beraberiz. Biz, bugüne kadar milletimizle olan bu birlikteliğimize halel getirecek hiçbir yanlışta asla olmadık. Bundan sonra da olmayacağız. Milletimiz de sağolsun, bizden desteğini hiç esirgemedi."

"MUHALEFET PARTİLERİ KAPIDAN GİREREK YAPAMADIKLARINI, BACADAN SIZARAK BAŞARMANIN DERDİNDE"

Erdoğan, "Milletimizle aramızdaki o samimi muhabbeti o heyecanı ve bağlılığı kesemeyeceklerini, bu sağlam bağı kopartamayacaklarını anlayan muhalefet partileri ise kapıdan girerek yapamadıklarını, bacadan sızarak başarmanın derdindeler" dedi. Muhalefet partilerinin meclis çalışmalarını engellemek, millete hizmet götürülmesine mani olmak için yıllardır ellerinden geleni yaptığını belirten Erdoğan, bunun için meclisin denetim mekanizmalarının amacından çıkarmaktan da çekinmediklerini ifade etti. Erdoğan, "Önceki gün, MHP tarafından Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç'la ilgili 2 ve diğer Bakanlarımız Sayın Eker, Dinçer ve Yılmaz'la ilgili de 4 olmak üzere tam 6 tane gensoru önergesini birden verdiler. Gensoru çok ciddi bir denetim mekanizması.

Hükümetin düşmesine, genel seçimlere gidilmesine yol açacak kadar önemli bir denetim mekanizması. Muhalefet tarafından akıl almaz şekilde bu mekanizma sulandırılmış durumda" şeklinde konuştu.

"BİZİMLE MİLLETE HİZMET KONUSUNDA YARIŞAMAYANLAR, KENDİ ARALARINDA GENSORU YARIŞINA GİRDİLER"

Geçtiğimiz 10 yılda Muhalefet Partileri tarafından TBMM'de öncekilerle birlikte tam 41 gensoru önergesinin verildiğini bildiren Erdoğan, bunlardan üçünün daha sonra geri çekildiğini bir tanesinin de gensoru verilen Bakanın görev alanının değişmesinden dolayı düştüğünü söyledi. Erdoğan, altı tanesinin henüz görüşülmediğini kalan 31 tanesinin Meclis'te görüşüldüğünü ve reddedildiğini ifade etti. Erdoğan, "Bunlardan 20 tanesi CHP, 5 tanesi MHP tarafından verilmişti. MHP'nin CHP ile arasındaki farkı kapatmak için atağa geçtiği anlaşılıyor. Onun için şimdi 6 tane birden verdi. Arayı kapatacak derdi o. Zannediyor ki bunu yaparsam oylarımda artış olacak. Bizimle millete hizmet konusunda yarışamayanlar, şimdi kendi aralarında gensoru yarışına girdiler" dedi.

Erdoğan, verilen gensoru önergelerinin aslında trajikomik gerekçelere dayandırıldığını bildirerek, verilen gensoru önergeleri hakkında bilgiler verdi.

"TÜRKİYE'DE MUHALEFET SORUNU VAR"

Türkiye'de gerçekten bir muhalefet sorunu olduğuna dikkati çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Aslında güçlü bir demokrasinin güçlü bir muhalefete ihtiyaç vardır. Ama bizim talihsizliğimiz, Türkiye'de güçlü bir muhalefet yok. Her seferinde gensoru ellerinde patlıyor ama bunlar yine de akıllanmıyor. En son Dışişleri Bakanımız hakkında verilen gensoruda CHP yine perperişan oldu. Ava giderken avlandı, mahcup duruma düştü.

Buna rağmen pes etmiyor. Muhalefet en ciddi konuları, mekanizmaları işte böyle sulandırarak milletin gözünde kendi kendini bitiriyor. Esasen, tabii bu durum bizi hakikaten güçlü ileri demokrasi noktasında rahatsız ediyor. Gerçekten karşımızda güçlü, çalışkan bir muhalefet olması bizi üzmez tam tersine bizi sevindirir. Biz, hizmette rekabetten asla kaçmadık. Kaçmayız. Ama karşımızda milletten kaçan, milletimin teveccühüyle kavuşamadığı güce kuralların, kurumların ayarlarıyla oynayarak, bunları zorlayarak ulaşma peşinde olan bir muhalefet var."

Erdoğan, "Bizim 2023 hedeflerimiz var, Sayın Bahçeli 2023'ü zikrettiysen, 2023 için nerede, hangi belgelerle, planın projen nedir, çık bunu açıkla. Ne derece samimi olduğunu anlayalım" dedi.