Hasan Karal "Bürokrat"a Kapak Oldu
Ak Parti Rize Milletvekili Hasan Karal, aylık yönetim ve aktüalite dergisi “BÜROKRAT”a kapak oldu.
Aylık yönetim ve aktüalite dergisi “BÜROKRAT” Ak Parti Rize Milletvekili Hasan Karal’ı Haziran sayısında kapak yaptı. ‘Ak Parti Rize Milletvekili Hasan Karal’ başlığı atan dergi, kapağında şu ifadelere yer verdi: “Halkımın tebessümü ve duası, benim tempomun dinlenme payı”. Dergide ayrıca Yayın Kurulunun saygın isimlerinden Reyhan Sevinç’in Karal ile röportajı 7 sayfa olarak verildi. Sevinç, siyasi konuların haricinde güncel ve spor kategorilerinde birçok soruyu Karal’a yöneltti.
Reyhan Sevinç’in özellikle bürokrasi ve siyasetin yakından takip ettiği aylık yönetim ve aktüalite dergisi “BÜROKRAT”ın Haziran ayı sayısında Rize Milletvekili Hasan Karal ile yaptığı o röportajı:
Dergimiz Bürokrat Dergisi;
* Devletten millete, milletten de devlete bakarken görülenleri yansıtmaya çalışan,
* Kamu idaresindeki değişim ve dönüşümü artıları ve eksileri ile okuyucusuna ulaştıran,
* Olanı aktarıp olması gerekenleri dile getiren,
* İdarenin örnek hizmetleri ile fark yaratan bürokrat ve yöneticilerini tanıtan,
* Kamu hizmetinin etkinliği ve verimliliği üzerine kafa yoran kişi, kurum ve kuruluşları konuk ederek devletin ve toplumun dönüşümüne katkı sağlamaya çalışan yayın organıdır.
Bu çerçevede; Rize Milletvekili, Dışişleri Komisyonu Üyesi, Yemen Dostluk Grubu Başkanı Sayın Hasan KARAL, röportaj talebimizi kabul ederek bizi makamınızda konuk ettiğiniz için teşekkür ediyorum.
* Öncelikle okuyucularımız için kendinizi tanıtır mısınız? Hasan Karal kimdir?
1973 yılında Rize’de doğdum. Rize İmam Hatip Lisesini bitirdim. Rize Lisesi’ni de dışardan tamamladım. Kahire El-Ezher Üniversitesi Din Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldum. Ayrıca Uluslararası Beyrut Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldım. 12 Ekim 2001’de 28 yaşında iken AK Parti‘nin kurucu Rize il başkanı olarak atandım. 2001 – 2007 yılları arasında aralıksız olarak bu görevi sürdürdüm. 2007 Milletvekilliği Genel Seçiminde Rize’den 3.sıra Milletvekili adayı oldum. Ancak seçilemedim. 2009 Mayıs kongresinde yeniden İl Başkanlığına seçildim. 2011 Milletvekilliği Genel Seçimleri için 15 Ocak 2011 tarihinde Rize İl Başkanlığı görevinden istifa ettim. Çok iyi derecede Arapça biliyorum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Sanırım bu kadar kendimi anlatmam kâfidir.
* Sizin siyaset öncesi sivil toplum kuruluşu ve yayıncılık konularında da önemli çalışmalarınızın olduğunu biliyoruz. Biraz bunlardan bahseder misiniz?
Yurt dışında kaldığım yıllarda Yurtdışı Türk Öğrencileri Derneği’ni kurdum ve başkanlığını yaptım. 1993’de Rize İmam Hatip Liseleri Mezunları Derneği’ni (RİMDER) kurup, uzun yıllar başkanlığını yürüttüm. Ayrıca Rize Milli Gençlik Vakfı ve Rize Ensar Vakfı Başkanlığı görevlerini yürüttüm. RİMDER bünyesinde kurulan Rize’nin ilk radyolarından Radyo Selam, Kanal 2000 Radyo - TV “ ve aylık çıkarılan İnsanlığa Selam Dergisi’nin yönetim kurulu başkanlıklarını yaptım. Çay sektöründe iki yıl fabrika müdürü olarak görev yaptım. 1996 yılında Diyanet teşkilatında memuriyete başladım ve aynı zamanda Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yabancı dil öğreticiliği görevinde bulundum.
* Neden siyaset; ne zaman ve nasıl siyasete atıldınız?
Küçük yaşından beri siyasete merakım vardı. Gazetelerin siyasi haberlerini sürekli okur ve takip ederdim. Ve '' bir gün ben de insanlara hizmet edeceğim'' deyip, bu yolda kendimi yetiştirmeye gayret gösterdim.12 Ekim 2001’de 28 yaşında iken AK Parti‘nin kurucu Rize il başkanı olarak atandım. 2001 – 2007 yılları arasında aralıksız olarak bu görevi sürdürdüm. 2007 Milletvekilliği Genel Seçiminde Rize’den 3.sıra Milletvekili adayı oldum. Ancak seçilemedim. 2009 Mayıs kongresinde yeniden İl Başkanlığına seçildim. 2011 Milletvekilliği Genel Seçimleri için 15 Ocak 2011 tarihinde Rize İl Başkanlığı görevinden istifa ettim. Ak Parti 24. Dönem Rize Milletvekili olarak halen görevime devam ediyorum.
* "En çok secim bölgesini ziyaret eden milletvekili olarak seçildiniz, bu bir amaç mıydı ve bunu nasıl başardınız, hedef neydi? Bu tempoya nasıl dayanıyorsunuz?"
Siyaset bir gönül işidir. Hizmet aşkı ve insanlığa faydalı olmak para ile ölçülecek bir değer değildir. Her bireyin bu dünyada kendilerine sunulmuş vazifeleri vardır. Ve bu vazifeler doğrultusunda hayatlarını idame ederler. Bana da Mevla’m insanlığa hizmet noktasında siyasetçi vazifesini takdir buyurdu. İl başkanlığı ile başladığım görevimi şimdi milletvekili olarak idame ettiriyorum.
Ben Rize milletvekiliyim. Bu nedenle beni bu göreve getiren hemşerilerimle iç içe olmak zorundayım. Çünkü onlarla bir gönül bağım var. Ben o toprakların evladıyım. Siyasi manada bana sunulan bu görevde, doğduğum yada yaşadığım şehre bir vefa borcum var. İl başkanı iken başlayan mücadelem milletvekili olarak da devam ediyor. Birçok projenin adını koymak ve hayata geçirmek çok şükür nasip oldu. Rize’de iktidarımız süresince öncelikle ortaya koymuş olduğumuz bütün projeleri uygulamaya koyarak ilk adımlarımızı başlattık. Bu yatırım ve projelerimizin tamamlanması ve takibi noktasında her hafta sonu Rize’de halkımızla birlikteyim. Ankara’da olağan üstü bir durum olmadıkça her haftanın en son mesai günü Rize’deyim. Ankara’ya dönünce de Rize’mizin var olan her türlü sorunlarına çözüm üretmek, başlayan ve başlayacak olan yatırım ve projelerin zamanında tamamlanması noktasında gayret üstü çaba sarf ediyorum.
Şimdi Rize Türkiye’nin sayılı illeri arasında adına yakışır yarışın başlarında gidiyor. Hal böyle olunca yaptıklarınız birilerinin istifadesine sunulup ve bundan dolayı dualarla yad edilebiliyorsanız bu sizin için “yorgunluğu atma” anı oluyor. O yüzden halkımın tebessümü ve duası benim tempomun dinlenme payı oluyor, diyebilirim.
Peki, bu noktada şunu sormak isterim. Rize ili için yaptığınız ve yapacağınız projelerden kısaca bahseder misiniz?
Ak Parti Rize Milletvekili Hasan KARAL, ”2006 yılında almış olduğumuz kararla Rize’mize Polis Meslek Yüksek Okulunu kuracağız sözümüzü yerine getirdik. Artık Rize’mizde bu yıl eğitim ve öğretime başlayan 500 Öğrencili Rize Polis Meslek Yüksek Okulumuz vardır. Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi merkez kampusu yanında yeni yapmış olduğumuz 550 kişilik kız öğrenci yurdumuzun yanında tespit edilen yeni bir arsayı aldıktan sonra buraya da 550 kişilik yeni bir kız öğrenci yurdu daha yapacağız. Hemşerilerime Sağlıkta yine önemli bir müjde daha veriyorum. Mevcut Sağırlar Okulumuzun bulunduğu yere Türkiye’nin en önemli Diş ve Ağzı Sağlığı hastanesi yapacağız. Sağırlar okulumuzu Vakıflar ilköğretim Okulumuzun bulunduğu bölgenin arkasındaki tespit ettiğimiz arsa da yeni bir Sağırlar Okulu olarak yapacağız. “
Rize’de başlayan ve tamamlanması devam eden, projesi gerçekleşen başta ulaşım, serbest bölge, liman ve diğer önemli yatırımlarla ilgilide Bürokrat Dergisine kısa bilgiler veren, Ak Parti Rize Milletvekili Hasan KARAL, ”Yine Liman projesini hayata geçirme çalışmalarına başlıyoruz. Rize limanımızın ihalesini gerçekleştirmiş olduk. İhaleliyi alan firma Ulaştırma bakanlığımızla sözleşmesini imzaladı. 16 trilyon maliyetli liman projemiz tamamlandığında, Rize limanınız uluslararası ticari liman hüviyetine kavuşacak. Dünyanın en büyük ticari gemileri artık limanımıza demir atacaktır. Bölgemizde başta Asya ve Ortadoğu ülkelerine yönelik deniz ve kara taşımacılığı yeniden hayat bulacaktır. Yine rakamsal olarak önemli yatırımlarımızdan birisi olan ve istimlâk bedelleri ödenen Organize sanayi bölgemizin ihalesi yapılmıştır. İlgili firma şantiye kurma çalışmalarına başlamıştır. Güney çevre yolumuz bazılarının söylediği gibi durmamıştır. Bu yolumuzdaki istimlâk çalışmaları çok büyük rakamlar tutmaktadır. Yıllardır konuşulan Ovit tünelinin yapımına başlayarak Ovit’i Rize’nin ve bölgenin gündeminden çıkarmış olduk. Bugün çok şükür her iki taraftan Erzurum ve Rize tarafında başlatılmış olan tünel delme ve çevre yolların yapımı çalışmaları hızlı bir şekilde devam etmektedir. İhale edilmiş ve yapımına devam edilen diğer yollarımız olan Rize, Pehlivantaşı, Kalkandere, Derepazarı, Maltepe, Kendirli ve Çayeli-Hemşin yollarımızın yapım çalışmaları devam etmektedir. Diğer bir önemli yatırımımız olan ve yakın gelecekte Rize’mizin ekonomik ve sosyal hayatına önemli gelişmeler katacak ve Rize Yatırım A.Ş ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında gerçekleşecek olan bir mutabakatla Rize eski stadının bulunduğu bölgede AVM, Rezidans ve kongre merkezi yapılma çalışmalarına da başlanılacaktır. Bir önemli ekonomik gelişmede ÇAYKUR’un 100 yıl paketleme fabrikasını İyidere’deki Çaysan’a ait fabrikanın bulunduğu yere taşıyacağız. İstanbul ve Ankara Elmadağ’daki paketleme fabrikaları da bu bölgeye taşınacak. Dünyanın teknolojik olarak en büyük ve en iyi donanımlı çay paketleme fabrikasını buraya kurmuş olacağız inşallah .”
* Malum, ülkemizde gündem yoğun ve değişken. Ancak, uzun zamandır değişmeyen iki önemli gündem maddesi var; başkanlık sistemi ve terör sorununun çözüm süreci. Öncelikle çözüm sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tarihi bir süreçten geçiyoruz. Biz her birimiz şunu çok iyi biliyoruz. Çünkü her birimiz buna şahitlik ettik. 29 yılda çoğu genç olmak üzere 40 binden fazla insanımızı kaybettik. 300 milyar dolarlık kaynağımızı heba ettik ve her boyutu ile büyük acılar yaşadık. 20 yaşında, sevdaları olan, hayalleri ve umutları olan, gencecik fidanlarımızı, şehitlerimizi toprağa verdik.
Türkiye’nin her yerinde, nice anne üzerine titrediği evladını teröre kurban vermenin acısını yaşadı. Nice babalar, aslan gibi evlatlarının cansız bedenleri önünde yutkundu, gözyaşlarını kalbine akıttı.
Nice bebek, nice çocuk, ne olduğunu anlayamadan, olan bitene bir anlam veremeden, o masum, soran ve sorgulayan gözlere babasının tabutunun arkasından bakakaldı.
Nice eş, nişanlı, sözlü ve yavuklu sevgilisini, eşini yitirmenin acısını, burukluğunu en derinden yaşayanlar oldu.
Beşikte bebekler katledildi, sokak ortasında hamile kadınlar vuruldu. Çarşılarda, pazarlarda çocukların gözleri önünde nice anneler, nice babalar yok oldu.
Durum bundan ibaret iken milletimiz bunun çözümünü istiyor. Hiç kimse artık bahaneler ve ucuz siyaset söylemleri duymak istemiyor. Bu süreçte iyi niyetler çözümü arar, kötü niyetler suçlu arar. Milletimizin izzeti nefsine dokunacak, şehitlerimizin ruhunu incitecek, şehit anne ve babaların onurlarına dokunacak, hiçbir pazarlığın içinde olmadık, olmayacağız.
Biz gelişim ve değişim mimari Genel Başkanımız, Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’la Afyon’dan yola çıkarken, adalet üzerinde temellenen, adalet üzerinde yücelen bir millet siyasetini ilke edindik. Ülke sevdasını en üst düzeyde hissederek, tek vatan, tek bayrak, tek millet, tek devlet dedik, demeye de devam ediyoruz.
Gün birlik ve beraberlik günüdür. Kardeşlik günüdür. Gün çözüm sürecini engellemek isteyen tüm provokatörlere rağmen, gönül seferberliği ilan etme günüdür.
Gün; “Değil miyiz hep bir gardaş
Yakar bibi bizim ataş
Söndürmektir tek çaresi” diyen bir şairin sesine kulak vererek 29 yıldır ocaklara düşen ateşleri söndürme günüdür.
Ak Parti olarak, toplumun her kesiminin; Türk, Kürt, Arap, Alevi, Sünni, Laz ve Çerkez demeden tüm vatandaşlarımızın eşit, saygın ve onurlu bireyler olarak demokratik haklarını en iyi şekilde kullanabildikleri güçlü ve müreffeh bir ülkede yaşaması temel önceliğimizdi. Bu öncelik doğrultusunda adımlar attık. Güçlü ve lider ülke Türkiye hedefine emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Amacımız daha güçlü, daha kararlı, daha huzurlu ve mutlu, daha müreffeh ve daha gelişmiş, dünyaya örnek bir Türkiye sevdasıdır.
Türkiye’de artık silahın ve şiddetin bir çözüm yolu olmadığının anlaşıldığını ifade ediyorum. Bu vesile ile "Biz Türk kardeşimle, Kürt kardeşimin özellikle aynı zeminde kucaklaştığı bir vatan toprağını tesis ettik, ediyoruz. Ve biraz yeni Anayasaya da bir kavram oturttuk. Biz ne diğer partilerin anladığı manada Türk milleti kavramını anlarız, ne bir başkasının anladığı kavramı anlarız. Bizim ’Türk milleti’ kavramı anlayışımızın içerisinde Türkiye’de ne kadar etnik unsur varsa onların hepsi bu kavramın içerisindedir" diyorum.
Hiç kimsenin siyasi Türkçülük, siyasi Kürtçülük, siyasi Lazcılık yapmaması gerektiğini belirtiyoruz. "Biz yaradılanı yaradandan ötürü severiz. Hepimiz kardeşiz ya. Bu ülkede bugüne kadar hangi Başbakan Kürt vatandaşına ’Kürt kardeşim’ dedi. Ya işte ilk diyen (bizleriz)... Çünkü bizde red politikaları yok, bizde inkâr politikaları yok, biz de asimilasyon politikaları yok. Tayyip Erdoğan’ı, Hasan Karal’ı yaradan Allah Güneydoğu’daki Kürt Mehmet’i, Karadeniz’de de laz Ahmet’i yarattı. Seveceğiz birbirimizi, Allah için seveceğiz. Makam, mevki, etnik unsur; bunlardan dolayı değil. Şu ülkenin yüzde 99’u Müslüman değil mi? O İslam kardeşliği bambaşka bir zenginlik. Bütün bunları düşünerek birbirimize sarılacağız ve düşman nazarlarla birbirimize bakmayacağız."
Ve Başbakanımız Erdoğan’ın, il ve ilçe başkanlarından akil insanlara sahip çıkmalarını istemesi; "Türkiye çok güzel sabahlara uyanacak. Şuanda Türkiye’de unutmayın tarih yazılıyor" demesi çözüm sürecinin kararlılığını gösterir diyorum.
* Ülkemizde zaman zaman yaşanan sistem tartışmaları son zamanlarda çok daha ciddi bir şekilde tartışılıyor. Ak Parti hükumeti başkanlık sistemi konusunda istekli gözüküyor. Başkanlık sistemi ile ilgili genel değerlendirmeniz nedir? Ak Parti başkanlık sistemi için ne yapacak? %50’nin üzerinde oy almış bir parti için başkanlık sistemi ne getirir ne götürür?
Rize Milletvekili Hasan Karal, başkanlık sisteminin Türkiye'de yeteri kadar tartışılmadığını belirterek, "Başkanlık sisteminde başkan, kral değildir. Bizdeki bazı cahiller başkanı bir kral olarak takdim etme cüretine girerek yalan söylüyorlar." dedi.
Türkiye'de başkanlık sisteminin parti teşkilatında da yeteri kadar anlaşılmadığını söyledi. Karal, "Genel Başkan bunu söyledi. Peki, ilk defa bizim genel başkanımız mı söyledi bunu? Geçmişte rahmetli Turgut Bey de söyledi, Demirel de söyledi. Bu bize yabancı bir anlayış da değil. Ecdadımıza baktığımızda tarihe baktığımızda benzerini Osmanlı yaşamış. Dünyada en gelişmiş ülkeler bunu yaşıyor, ABD, Rusya aynı şekilde. Yarı başkanlık denilen sistem, Fransa bunu yaşıyor. Latin Amerika ülkeleri bunu yaşıyor. Dünyada 100'ü aşkın ülke bunu yaşıyor. Bizde muhalefetin propagandalarına eğer AK Parti'ye oy verenler aldanırsa onların iz suyundan giderse o zaman bize, şuna inanıyorum, bir defa tavrını koyamayan bir teşkilat, meselesine sahip çıkamayan bir teşkilat anlayışını getirir."
"Eğer bugün gelişmiş ülkeler başkanlık sistemini benimsemişse ülkelerini yönetiyorlarsa burada bir şey var. Ne diyorlar 'parlamenter demokrasi başkanlık sisteminde yok' diyor. Kim diyor bunu? Ana muhalefet partisi başkanı. Parlamentonun olmadığı bir başkanlık sistemi, kraliyetler hariç hepsinde vardır. Amerika’da parlamento yok mu, bugün Rusya da yok mu? ABD'de çift derecelidir, hem kongre hem senato. Rusya'da yok mu Fransa da yok mu? Var. Nasıl çalıştığı içeriği nasıl olacağı bu önemli. Biz bunları tartışalım diyoruz, toplum tartışmalı. Sonra da nihai kararı yine millet vermeli. Bundan kaçınmamalıyız. Partili cumhurbaşkanlığı gündeme getirdik onu bile farklı yerlere çektiler. Fransa şu anda onu uyguluyor. Amerika'da başkanlık sitemi de partilidir onu uyguluyor. Süreci ülkenin menfaatine, milletin menfaatine en ideal şekilde nasıl yürütebilirsek buna dikkat etmemiz lazım. Başkanlık siteminde başkan kral değildir. Bizdeki bazı cahiller başkanı bir kral olarak takdim etme cüretine girerek yalan söylüyorlar. Tam aksine Amerika'da başkan kongreden izin almadıktan sonra onların vermediği bir yetkiyi harcama noktasında yapamaz, bir helikopter hediye edemez, oradan izin alması gerekir. Biz bu noktada çok daha güçlüyüz. AK Parti'nin kendi oy tabanı başkanlık sistemi ile ilgili çalışmalarını çok daha iyiye taşımak suretiyle tüm kamuoyu araştırmalarındaki dengeyi genel merkezini çalışarak oturttuğu bir yapı üzerine sürdürmelidir. “Diyorum.
Rize Milletvekili Hasan Karal “başkanlık sistemi” ile ilgili sözlerini şöyle tamamladı; Oligarşinin belini başkanlık sistemi kırar.” Ana ve yavru muhalefet çıkaracağı adaylar başkan seçilmeyeceği için başkanlık sistemini istemiyorlar. Çalış senin de olur. Bütün mesele milleti kucaklamak, ama bunlar millete efendilik taslıyorlar. Bürokratik oligarşinin belini Başkanlık sistemi çok daha rahat kırar. Olay orada çok farklı şekilde gelişir. Karar alma, çok daha seri noktaya gelebilir. Bizim derdimiz Türkiye'yi süratle çok daha iyi noktaya nasıl ulaştırabiliriz. Muhalefet başkanlık sistemini araştırmadan konuşuyor. Başkanlık sistemine karşısınız. Cumhurbaşkanını partili yapalım dedik. Fransa'daki sistem partili cumhurbaşkanlığı sistemidir. Cumhurbaşkanı partili olmasın dediler. Ülkenin geleceğine yönelik sorumluluk mevkide olmak çok önemlidir. Biz de sıcak yataklarımızda mışıl mışıl uyuyor olabilirdik. Ama o zaman 'bu millet için' ne yaptın sorusuna cevap veremezdik, diyerek sorunuzun cevabını bu kadarla noktalayayım.
* Efendim son soru olarak; Bir Karadenizli ve özellikle Rizeli olarak size “Çaykur Rizespor’un süper lig’e yükselmesi ve başarısı hakkında, bizlere neler söylemek istersiniz?
Süper Lig'de Rize’mizin temsil edilmesi için emeği geçen; Çaykur Rizespor Futbol Takımında forma giyen tüm futbolcuları, teknik heyeti, yönetim kurulu üyelerini ve tüm ekibi öncelikle kutluyor, teşekkür ediyorum. Süper Lig'e yükselen Çaykur Rizespor Futbol Takımımız halkımıza büyük bir mutluluk yaşatmıştır. Takımımızı daima destekleyen ve motive eden muhteşem taraftarımıza, takımımıza maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen tüm sponsorlarımıza ayrıca teşekkür ediyorum. Bu başarı Rize’mizin birlik ve beraberliğinin en güzel örneklerindendir.
Temennim her platformda bu birlik ve beraberliği sürdürerek; Rize’mizin marka şehir olma yolundaki temel taşlarını tek tek yerine yerleştirmedeki azim ve kararlılığına vesile olmasıdır. Çaykur Rizespor’un Süper lig’de de aynı başarıyı sürdüreceği inanıyor ve başarılar diliyorum.
Değerli Ak Parti Rize Milletvekili Sayın Hasan Karal; Yoğun temponuz ve kısıtlı bir zaman diliminde bizlere lütfedip zaman ayırdığınız, bu keyifli sohbet ve verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ediyorum. Yolunuz her daim açık olsun. Başarılarınız gelecek nesillere birer imza niteliği taşısın inşallah.
Bürokrat Dergisi olarak teşekkürlerimizi ve saygılarımızı sunuyoruz.
Haber Röportaj : Reyhan SEVİNÇ / BÜROKRAT
