İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Halk Buluşması"na Katıldı

Soylu, Yenişehir Spor Salonu'nda düzenlenen halk buluşmasında yaptığı konuşmada, yıllarca üst aklın Türkiye'yi darbelerle, muhtıralarla, ekonomik krizlerle, milleti birbirine düşürmeye çalışarak terbiye etmeye çalıştığını, milletin buna demokrasi ve verdikleri oylarla karşı durduğunu belirtti.

Soylu, belli kesimlerin yıllarca Menderes'in asıldığı fotoğrafı göstererek milleti terbiye etmeye ve Türkiye'yi istedikleri çizgiye getirmeye, Erbakan'ı itibarsızlaştırmaya, Süleyman Demirel'i eşi üzerinden iftira atarak durdurmaya çalıştığını, milleti sağcı solcu diye birbirine düşürerek, 17 yaşındaki çocukların yaşını büyüterek idam edip terbiye etmeye kalkıştığını söyledi.

Soylu, Türkiye'nin Gezi olayları, 17-25 Aralık, 6-7 Ekim olayları ve 15 Temmuz hain darbe girişimiyle terbiye edilmeye çalışıldığını dile getirerek, şöyle devam etti: "Helikopterlerle tanklarla bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Sizlere sesleniyorum, 16 Nisan'da vereceğiniz karar sadece 18 maddenin kararı değildir. Vereceğiniz karar on yıllardan beri bu millete zillet yaşatmak isteyenlere karşı 'Bizi terbiye edemezsiniz. Bu ülke, bu vatan bizimdir.' diyebilme kararıdır. Bu ülkede yorulduk. İdama giden başbakanlar görmekten yorulduk. Yargı darbeleri ile karşı karşıya kalmaktan yorulduk, usandık artık. Arkaya bakmak istemiyoruz. Geleceğe bakmak istiyoruz. 2023'e, 2053'e, 2071'e bakmak istiyoruz. Güçlü, ayakları üzerinde duran bir Türkiye'ye bakmak istiyoruz."

Soylu, 7 Haziran'da AK Parti'nin tek başına iktidar olamamasının ardından bazı kesimlerin ellerini ovuşturduğunu, kimilerinin ise sırtını terör örgütlerine dayadığını belirterek, "Ne demişlerdi? 'Biz özerklik ilan edeceğiz.' demişlerdi. Nerede ilan edeceklerdi? Nusaybin'de, Cizre'de, Şırnak'ta, Muş Varto'da. Orada yüreğin yetiyor, lafını söylüyordun. Atıyordun 'Edeceğim' diye. Hadi bugün söyle de boyunun posunun ölçüsünü bir alalım bakalım." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun 'evet'i kendisinden iyi anlattığını söyleyen Soylu, "Ne güzel anlatıyor. Bir başbakan çıkacak başka partiden. Bir cumhurbaşkanı çıkacak o da başka partiden. Birbirleri ile ne yapacaklar? Kavga edecekler öyle mi? Eyvahlar. Ya anlamıyor ya saflığa veriyor veyahut da gizli evetçi. Olabilir mi? Gerçi onu da beceremez. Cumhurbaşkanımız ne dedi? 'Buna beş tane keçi versen bu beş keçiyi kaybeder.' dedi." ifadesini kullandı.

- "34'ten 52'ye çıkmak kolay mı?"

Soylu, AK Parti'nin kurulduğu dönemde yüzde 34 ile iktidara geldiğini, yapılan son anketlerde oy oranının yüzde 52 olduğunu aktararak, "34'ten 52'ye çıkmak kolay mı? Etrafın ateş çemberi. Her gün farklı bir terane. AK Parti ne yaptı, kulağını millete döndü. Her yüz liranın 70 lirası faize gitseydi iktidar olamazdı. AK Parti kardeşlik manifestosunu ortaya koydu. Parayı faize vermeyip hiç kimsenin sahip çıkmadığı engellilere vererek sahip çıktı." dedi.

Siyaseti 2009'da bıraktığını dile getiren Soylu, şöyle devam etti: "2012'ye kadar sadece referandumda çalıştım. Cumhurbaşkanımızı ziyarete gittiğimde, 'Süleyman Bey bu ülke için 5-6 yıl çok kıymetli. Aşağıda Orta Doğu'yu karıştıracaklar. Türkiye büyüdükçe husumet besleyecekler. Tuzak kuracaklar. Ülkenin içinden kuracaklar, dışından kuracaklar. Süleyman Bey elini taşın altına sokma zamanı.' Ben de 'Başımın üzerine, ben siyaset yapmak istemiyorum.' dedim. Dedi ki 'Bugün müsaade zamanı değil. Bugün birlikte mücadele zamanı. Bu ocağın, bu çatının altına geleceksin.' Şunu ifade etmek istiyorum, biz bu dünyaya değil, bu dünyadan öteki dünyaya ne götürdüğüne bakan bir milletiz. Eğer Türkiye'de Gezi olayları olurken, eğer Türkiye'de 17-25 Aralık darbesi yaşanırken, eğer Türkiye'de 6-7 Ekim olayları olurken, eğer Türkiye'de 15 Temmuz'da bir grup hain bu ülkenin cumhurbaşkanını tasfiye etmek, infaz etmek için yola çıkmışken, 'Efendim ben siyaset yapmak istemiyorum, siz ne talimat verirseniz destek olayım size.' diyerek kendi konforumdan vazgeçmez de bu Tayyip Erdoğan ile beraber yol arkadaşı olma şerefine nail olmasaydım, Allah şahittir ki anamın emzirdiği süt bana helal olmazdı."

- "Ona demişler ki (Senin milletle işin yok)"

Soylu, AK Parti'nin yükselişine rağmen CHP'nin yüzde 24-26 oy aralığında olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Neden? Ona demişler ki 'Senin milletle işin yok.' Ona demişler ki 'Senin hiç millete gitmene gerek yok. Senin abilerin var. Danıştay senin abin, Yargıtay senin abin, Anayasa Mahkemesi senin abin. Medya patronları senin abin. IMF, uluslararası kuruluşlar senin abin. 61 ve 82 anayasaları var. Bunlara da bağlısın. Sen bizim sana verdiğimiz pusulaya bak. Millete gitmene gerek yok.' O da ne yapmış? Gitmemiş, demişler ki 'Sen iktidar olamazsın. Sen muktedirsin. Biz bir pürüz çıkarırız, olmazsa darbe yaparız. Seni iktidara getiririz. Sen orada bizim bekçiliğimizi yap.' Yıllardan beri bunu yapıyor. Yeni sistem nasıl? 50+1 oy alamazsan gittin. Feryadının sebebi o. 50'ye ulaşamayacaklarını görüyor. Bir şey demesi gerekiyor. Biz 2023 dedik, sen başka bir şey de. Biz 2053 dedik, sen Fatih Sultan Mehmet'i beğenmedin '2060' de. '2071 Malazgirt Zaferi' dedik, beğenmedin '2080' de. Biz, 'Yerli otomobil yapacağız.' dedik. Gülmeyin ama sen de de ki 'Biz de uzayda şehir kuracağız.' Bir şey öner, bir şey anlatmaya çalış bu millete."

Geçen hafta 60 teröristin öldürüldüğünü, 700'ün üzerinde PKK, KCK'lı teröristin şehir bağlantılarının tespit edilerek yakalandığını aktaran Soylu, "Lice'deydik. Operasyonlarımız sürüyor. 'Girilemez' denilen yerlere giriyoruz. Buralar bizimdir denilen yerlere tek tek giriyoruz. Teröriste nefes alacak alan bırakırsak namerdiz." diye konuştu.

- "Kılıçdaroğlu yanlış yoldadır"

Soylu, CHP'lilere seslenerek, "Kılıçdaroğlu yanlış yoldadır. Bu adam Türkiye'yi yanlış yola sevk ediyor. İş yapılır, rakip olunur ama ülkenin beka meselesi varsa ve ülkenin beka meselesinde bugün PKK ile aynı kulvarda mücadele ediyorsa bu millet bunun hesabını sorar. Bu adam Türkiye'yi ateş hattına terk ediyor. Türkiye'yi tahrik ediyor. Türkiye'nin gücünü eksiltmeye çalışıyor. Bunu en büyük ve net şekilde görüyoruz." ifadesini kullandı.

Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu Kılıçdaroğlu nasıl genel başkan oldu? Kasetle değil mi? Bu kaseti kim yaptı? Şimdi sana söylüyorum ey Deniz Baykal, bilmediğin işler de var. Hürmetimiz sonsuzdur ama başka bir şey var. Şu Ahmet Türk'e yaptığın ziyaret var ya. Ahmet Türk'e ziyaret yaptın. Orada bizim kaymakamımız şehit olduktan sonra onları ziyaret ettin mi? Ama kaymakamımıza bir taziye ilettin mi? Ona sessiz kalan, ona bir taziye bile vermeyen, belediyesi terör örgütüne yardım ve yataklık yapan birisini içeri girdi diye ziyaret ettin. Niye ziyaret ettin? Kime mesaj verdin? Birilerine mesaj ileteceğine Sayın Deniz Baykal, sayın Kılıçdaroğlu'nu al gel. Seninle birlikte Kılıçdaroğlu'na bu kumpası kim kurdu onu net bir şekilde anlatalım. Bir şey daha istiyorum sizden sayın Deniz Baykal. Mahkeme açıldı. Şimdi her şey ortaya çıkacak. Bütün belgeler, deliller, hepsi var orada. Bakalım o mahkemeye müşteki olabilecek misin? Sen kendini savunmayacaksın, ondan sonra kalkıp 'Bana terörist diyenin alnını karışlarım.' diyeceksin."

Soylu, Türkiye'nin 300 yıl sonra ilk kez gerileme döneminin ardından yükseliş devrine geçeceğini ve 16 Nisan'ın önemli olduğunu vurgulayarak, Rizelilerden yüksek oranda destek istedi.

Konuşmaların ardından Soylu'ya, AK Parti İl Başkanı Muhammet Avcı hediye takdim etti.

“SOYSUZ TERÖRLE SOYLU BİR ŞEKİLDE MÜCADELE”

AK Parti Rize İl Başkanı Muhammed Avcı, “Çanakkale zaferimizin 102. Yıldönümünde tüm şehitlerimizi buradan bir kez daha rahmetle anıyorum. Cesareti, feraseti, azmi ve kararlılığıyla bizlere ilham veren ve bizim genç kardeşlerimizin de değimiyle “soysuz terörle soylu bir şekilde mücadele eden” çok değerli bakanımız, hemşerimiz Sayın Süleyman Soylu’ya bizleri bu anlamlı günde yalnız bırakmadığı için bir kere daha şahsım ve teşkilatım adına teşekkür ediyorum. Rize’nin tüm ilçelerinde mesaisini harcayarak buralara gelen tüm hemşerilerimize ve vatandaşlarımıza buradan bir kere daha yürekten teşekkürü bir borç biliyorum.” dedi.

İL BAŞKANI AVCI, “TARİHİ BİR SÜRECİN İÇERİSİNDEN GEÇİYORUZ”

Avcı, “Tarihi yazacağımız bir sürecin içerisinden geçiyoruz. Bu süreç içerisinde tarihe verebileceğimiz anlamlı katkılar sayesinde, çocuklarımıza ve torunlarımıza destansı hikayeler bırakacağız. Her şeyden önemlisi içinde yaşadığımız zamanın dinamizmiyle ve heyecanıyla birlikte henüz hissedemediğimiz bazı konular yarın bir gün tarihin, edebiyatın ve sanatın konusu haline geldiğinde bu gün vermiş olduğumuz mücadelenin ve elde ettiklerimizin ne kadar değerli olduğunu o zaman daha iyi idrak etmiş olacağız” şeklinde konuştu.

İL BAŞKANI AVCI, “16 NİSAN ‘MİLLETİN DEVLETİNE’ GEÇİŞİN ADIDIR”

Avcı sözlerini şöyle sürdürdü: “16 Nisan yeni bir istikbal ve istiklal mücadelesinin adıdır. 16 Nisan vaseyete son vermenin adıdır. 16 Nisan bürokratik devletten, gerçek bir ‘milletin devletine’ geçişin adıdır. Cemil Meriç, ‘En çok Türk insanını, Türk insanından ayıran duvarları yıkmak isterdim’ diyor. 16 Nisan Türk insanını, Türk insanından ayıran duvarların yıkılış tarihi olacaktır.

İL BAŞKANI AVCI, “YALAN KAMPANYASIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Çok güçlü bir tezbilat ve yalan kampanyasıyla karşı karşıyayız. Kampanyaya başladığımız günden itibaren neredeyse her gün vatandaşlarımızla hasbihal olmaya devam ediyoruz. Bir atasözünde denildiği gibi ‘gerçek çizmelerini giyene kadar yalan dünyayı iki defa turlarmış’. Şimdi gerçeğin çizmelerini giyme vaktidir. O kadar tezbilatla sahayı kirletmeye kalktılar ki, sahada karşılaştığımız şeylere bizler de hayret etmek zorunda kaldık.”

İL BAŞKANI AVCI, “TEPEDEN İNMECİ SİYASET YAPANLAR MİLLET ELİYLE AYIKLANACAK”

Ak Parti Rize İl Başkanı Muhammed Avcı konuşmasının devamında ise, "Şimdi milletin tıpkı 15 Temmuz gibi kenetlenme vaktidir. Çünkü bu taslak sadece sosyolojiye dayalı siyaset yapanların önünü açacaktır. Bu taslak sadece kitlenin ortalama hassasiyetlerini yansıtan ve kendini onlara uyarlayabilen siyasi partilerin ve liderlerinin önünü açacaktır. Lordlar kamarasında konforlu ve tepeden inmeci bir şekilde siyaset üreten bütün mekanizmalar ve siyasi partiler millet eliyle sistem içerisinden ayıklanmak zorunda kalacaklardır.

İL BAŞKANI AVCI, “BÜTÜN TERÖR ÖRGÜTLERİ VE BATI DÜNYASI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’I HEDEF ALIYOR”

Son dönemde özellikle batıda yaşananlar, batının Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a karşı aldığı pozisyon, hakikaten ne kadar hakkın safında yer aldığımızı bize çok açık ve net bir şekilde gösteriyor. İmam-ı Şafii’ye sormuşlar: “Özellikle fitne zamanında hakkı tutanı nasıl anlarız?” demişler. İmam-ı Şafii ise şöyle cevap vermiş: “Düşman oklarını iyi takip edin, o oklar mutlaka hakkı tutanı hedef alıyordur”. Şimdi bütün terör örgütleri ve bütün batı dünyası Recep Tayyip Erdoğan’ı açık bir şekilde hedef almıştır. Hakkın yanında saf tutarak, imanla, ihlasla, Muhammedi bir dava şuuruyla sefere çıkmanın zamanıdır. Unutmayalım bizler zaferden değil seferden sorumluyuz. Zafer yalnızca Allah’a aittir.” diye konuştu.

BELEDİYE BAŞKANI KASAP, “16 NİSAN TÜRKİYE’NİN YÜKSELİŞİNİN KAPISIDIR”

Rize Belediye Başkanı Prof. Dr. Reşat Kasap, “15 Temmuzda 18 Mart’ın dirilişini göstererek dünyaya haykıran sevgili hemşerilerim; milletimiz dünya liderinin başkanlığında bir daha o tarihin sayfasını açmamak üzere kapatmıştır. Bundan sonraki süreçte sayın bakanım ve arkadaşları ile birlikte ülkemizi daha müreffeh düzeye çıkarmanın gayreti içerisinde olacağından hiç şüphemiz yoktur. Bunun kapısı da 16 Nisan’da açılacaktır.” dedi.

MİLLETVEKİLİ BAK, “RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN YANINDA KAÇKAR DAĞLARI GİBİ DİK DURACAĞIZ”

AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak, “16 Nisan’da vatandaşlarımız, tek millet, tek devlet, tek vatan için evet diyecektir. Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında Kaçkar dağları gibi dik duracağız. Sandıklardan tabii ki evet cevabını vereceğiz. Büyüyen ve gelişen Türkiye için evet diyeceğiz.” dedi.

MİLLETVEKİLİ AYAR, “BİRİNCİLİK İÇİN DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ”

AK Parti Rize Milletvekili Hikmet Ayar, “16 Nisan referandumunda yüzde 80 Rize için birinciliğe yetmez. Yüzde 90’ı bulacağız ki birinciliğimizi muhafaza edelim. Onun için her zamankinden daha fazla evet demeliyiz” dedi.