Ak Parti Rize Milletvekili Hasan Karal, beraberinde İl Başkan Vekili Muhammet Avcı ve bazı Yönetim Kurulu Üyeleriyle birlikte Yakamoz Restaurant'ta düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında "Biz hükümet olarak, tarım bakanlığı olarak yeni bir kararı hayata geçiriyoruz. Bence bu karar çay sektörü açısından çok önemli bir karar, tarihi bir karar. Daha kısa süre içerisinde ve taze yaprağı alabilmemiz için kampanya süresini daha kısaltabilmek için özellikle atıl durumdaki özel sektör çay fabrikalarının Çaykur tarafından kiralanmasının önünü açıyoruz. Bu karar bu hafta içerisinde Yüksek Planlama Kurul tarafından çıktı ve Sayın Başbakanımız bu kararı onayladı. Ve özel sektör tarafından çalıştırılan veya çalıştırılmayan fark etmez özellikle Çaykur’un fabrikalarının olmadığı bölgelerde bazı özel sektör çay fabrikalarını kiralama yönetimiyle beraber Çaykur’un işletmesine açacağız. Çaykur kiralayacağı fabrikalar ile atıl durumda olan fabrikalarda o fabrikaların işçilerini kullanabileceği gibi yeni işçi alımına da gidebilir. Bu Çaykur’un yetkisindedir." dedi.
ÇAY BİZİM OLMAZSA OLMAZIMIZDIR
"Rize denilince akla şüphesiz çay geliyor. Çayla alakalı atılması gereken adımların atılmadığı sürece bu kadar devasa yatırımların gölgede kalabileceğini de bilen insanlarız. Ancak çayla alakalı konularda hükümetimiz özellikle siyasiler olarak bizler gerçekten çok yoğun ve hummalı çalışmalar içerisindeyiz." ifadesinde bulunan Ak Parti Rize Milletvekili Hasan Karal; "Acaba çay sektörünün önündeki sıkıntıları nasıl aşabiliriz, çayımızı bir dünya markası haline nasıl getirebiliriz. Çayımızın kalitesini nasıl arttırabiliriz ve çayımızı sadece Türkiye’de içilen bir çay değil bütün dünyada aranan ve içilebilen, içilmesi istenen arzu edilen bir çay haline nasıl getirebiliriz. Bunun gayreti içerisindeyiz. Bu hepimizin ortak sorunudur, ortak meselesidir. Çay bizim için olmazsa olmazımızdır. Çayı bölgeden çekip aldığınız zaman bölgede hayatın biteceğini herkes bilmektedir. Bizim kesinlikle çaya alternatif bir anlayışı ikame etme gibi bir düşüncemiz olmaz olmamıştır da. Ancak bunun yanında çayı destekleyici ürünlerin de bir taraftan harekete geçirilmesi ve çayla beraber unutulmaya yüz tutmuş yeni yeni ortaya çıkan bazı ürünlerin de desteklenmesiyle beraber ve hemşerilerimizin cebine daha fazla paranın girmesi ve bölgemize ekonomik anlamda daha ciddi katkıların sağlanmasına gayret ediyoruz. Bunlardan bir tanesi de kivi üretiminin arttırılması ve kivinin önündeki engellerin aşılması konusunda gayretlerimiz var. pazartesi günü Ziraat Odalarımızla beraber yapacağımız toplantıda dünyanın en iyi kivisi seçilen Rize Kivisinin gerek iç piyasada gerek dış piyasada daha çok tanıtılabilmesi ve daha çok satılması, daha iyi paralarla satılması konusunda yapılması gereken bazı çalışmalar var onları da inşallah Rize’deki ziraat odaları ve tarım il müdürlüğümüzle beraber yaptığımız ve yapacağımız çalışmalarla ikame etmeye çalışacağız." dedi.
ÇAYKUR'DAN TARİHİ ADIM... ÇAYKUR ÖZEL FABRİKALARI KİRALAYACAK...
Çayın en önemli sorunlarından birinin de kalite sorunu olduğunu vurgulayan Karal sözlerini şöyle sürdürdü: Çayımızın kısa sürede teslim alınamadığından kartlaşması ve kartlaşması ile beraber kalitesinin düşmesi ve üretim sonunda da deyim yerinde ise odun miktarının, çöp miktarının artması çayımızın başındaki en büyük felaketlerden birisidir. Biz hükümet olarak, tarım bakanlığı olarak yeni bir kararı hayata geçiriyoruz. Bence bu karar çay sektörü açısından çok önemli bir karar, tarihi bir karar. Daha kısa süre içerisinde ve taze yaprağı alabilmemiz için kampanya süresini daha kısaltabilmek için özellikle atıl durumdaki özel sektör çay fabrikalarının Çaykur tarafından kiralanmasının önünü açıyoruz.
ÇAYKUR'UN GÜNLÜK ALIMI ARTACAK SÜRGÜN DÖNEMİ 45 GÜNDEN 25 GÜNE DÜŞECEK
Bu karar bu hafta içerisinde Yüksek Planlama Kurul tarafından çıktı ve Sayın Başbakanımız bu kararı onayladı. Ve özel sektör tarafından çalıştırılan veya çalıştırılmayan fark etmez özellikle Çaykur’un fabrikalarının olmadığı bölgelerde bazı özel sektör çay fabrikalarını kiralama yönetimiyle beraber Çaykur’un işletmesine açacağız. Bu şu anlama geliyor. Çaykur’un günlük çay kapasitesinin daha fazla artması anlamına geliyor. Günlük çay alma kapasitesinin daha fazla olması anlamına geliyor. Günlük 7200 ton dolayında çay alan Çaykur’un günlük kapasitesini 8 bin tonlara 9 bin tonlara çıkarmanın gayreti içerisinde olacağız ki kısa süre içinde vatandaşın çayını deforme olmadan kartlaşmadan teslim alabilelim. Tabi ki bu Çaykur’un yıllık çay alımının artması anlamına gelmiyor. Çaykur’un yıllık toplam alacağı çay kotasının artması anlamına gelmiyor. Günlük kontenjanın artması anlamına geliyor. Çaykur’un yıllık alabileceği çay miktarı bellidir. Bu da 650 bin ton dolayındadır. Bölgemizde yaklaşık olarak yıllık 1 milyon 150 bin, 1 milyon 200 bin ton civarında bu zamana kadar seyretmiştir. Bunun yaklaşık yüzde 55’lik zaman zaman yüzde 60lık kısmını Çaykur’un aldığını görüyoruz. Ve bundan sonra Çaykur’un alabileceği maksimum seviye budur. Ancak kalitemizi artırabilmek bakımından, vatandaşımızın elindeki çayı daha kısa süre içerisinde alabilmek bakımından ve bu anlamda taze yaprağa ulaşabilmek bakımından kapasiteyi artırmayı hedefliyoruz. Bunun için de Çaykur’un kendi fabrikalarının kapasitelerinin artırılmasının çok ciddi zaman alacağını düşünerek ve özellikle çay fabrikalarının yapıldığı zamanlarda çok hantal bir yapıyla bu fabrika binalarının yapıldığını görüyoruz. Onun için bu fabrikaların tekrar toparlanması kapasitelerinin artırılmasının çok ciddi bir zaman alacağını düşünerek Ankara’da yaptığımız yoğun çalışmalar neticesinde böyle bir kararı aldırdık. Aslında 1987 yılında özelleştirme kapsamına alınan Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün aslında yeni bir yatırım yapması, yeni yatırımlara kapı açması mümkün gözükmüyor. Hukuken bu çok ciddi şekilde bizi zorladı. Ama Sayın Başbakanımızın talimatlarıyla beraber Çaykur’un önündeki sıkıntıların aşılması açısından bu karar onaylandı ve Yüksek Planlama Kurulu tarafından yayınlandı ve Resmi Gazete’de de yayımlandı. Daha doğrusu Çaykur’un ana statüsünde bazı değişiklikler yapılmış oldu.
ÇAYKUR BÜROKRASİSİ HIZLI ÇALIŞSIN UYGULAMA BU SENEYE YETİŞTİRİLSİN
ÇAYKUR YENİ İŞÇİ ALACAK MI? İŞTE CEVABI...
Çaykur'un kiralayacağı fabrikalar ile atıl durumda olan fabrikalarda o fabrikaların işçilerini kullanabileceği gibi yeni işçi alımına da gidebileceğini ve bunun Çaykur’un yetkisinde olduğunu kaydeden Karal, "Temenni ediyorum ki Çaykur bürokrasisi bunu bu seneye hazırlasın. Özellikle altını çizerek söylüyorum. Biz siyasi irade olarak bu konuda adımı attık. Şimdi top Çaykur bürokrasindedir. Çaykur’un bürokrasisi bu atılan adımı süratle hayata geçirmek durumundadır. Ve inşallah bunu da hiç zaman kaybetmeden bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Çünkü bu özel sektör fabrikaları da milli sermaye olup Türk insanının sermayesidir. Şu veya bu nedenlerle atıl durumlarda kalmıştır. Günlük çay kontenjanımızı artırmak ve bir sürgünü döneminin 40-45 günlük olan sürecini 20-25 güne indirmek istiyoruz. Daha kısa sürede çayımızı kartlaşmadan taze çay olarak alalım.
YENİ ÇAYLIK ALANI OLUŞTURANLARI BEKLEYEN TEHLİKE
Önümüzdeki 2 -3 sene içerisinde özellikle organik tarım konusunda atacağımız adımlarla beraber çayımızın tüm dünyada bilinen çayımızın marka olması konusunda gayretlerimiz olacak. Yoksa pansuman tedbirlerle beraber her sene ufak tefek bazı geçici önlemlerle beraber çayımızın kesinlikle çözüme kavuşturulmayacağını çok iyi biliyoruz. Köklü adımlar atmamız lazım. Ve keyfimizi kaçırsa bile bazı adımların atılmasında zaruret olduğunu görüyoruz. Niye biz istiyoruz ki çayımız bu bölgede ilelebet ve sonsuza dek hayatını devam ettirsin ve her türlü salvodan çok emin bir şekilde çıkabilsin. Bunun içinde kesinlikle bazı düzenlemelerin yapılması ve bölge insanı olarak bu düzenlemelere karşı duyarlı davranmamız ve bunları kabullenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Özellikle bütün uyarılara rağmen ve çıkarılan mevzuata rağmen çok ciddi bir şekilde yeni çaylık alanlarının oluşturulması devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda bu kaçak çay alanlarını oluşturanları halihazırda devam ettirmeye çalışanları çok ciddi sıkıntılarla karşılaşacaklarını defalarca söylememize rağmen bakıyoruz ki insanlarımız hala kaçak çay alanları oluşturmaya devam ediyor. Bundan sonra bizim basın toplantılarımızda en çok üzerinde duracağımız konu ve konular daha çok çay ve çay üzerinde olacaktır. Çünkü bir şehrin modern ve çağdaş bir şehir olabilmesi için gerekenler belli bir süreç içerisinde yapılıyor ve yapılmaya devam ediyor. Bölge insanının ekonomik can damarı olan çayın çok daha verimli bir hale getirilmesi konusunda çalışmalarımıza devam ederek bu çalışmalarımızı sizlerle paylaşacağız." diye konuştu.
