Karayolu, Ağaç Yolu mu ?

İkizdere Derneği Yönetim Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, yeşil kalmaya direnen bir vadinin içinde iş makinelerinin sürekli çalıştığı, onlarca tünel açılıp yüzlerce patlatma yapıldığı, çıkan binlerce metreküp hafriyatın da geniş dere yataklarına döküldüğü belirtildi.

Hidroelektrik santral (HES) yapmak için bölgeye gelen su lisansı almış, ama mühendislikten, bilimsellikten nasibini alamamış birçok firmanın yaptıkları tünel kazılarıyla bölgenin yer altı sularını çaldıkları iddia edilen açıklamada, çıkan kazı artıklarının dere yataklarına boşaltılması ile oluşacak sellere zemin hazırlandığı ileri sürüldü. 

HES çalışmalarından çıkan malzemenin ne yapılacağı düşünülürken duble yol yapma fikrinin ortaya çıktığı öne sürülen açıklamaya, şöyle devam edildi: 

''Zaten vadi içinde kilometrelerce uzanan tünellere şimdi bir de duble yol eşlik ediyor. Eskiden devlet bir yere yol getirdi mi o bölgenin insanları sevinirdi. Ama şimdi değil sevinmek, kızıyor, kızdırılıyor. Çünkü daha 6 ay bile olmadan bir asfalt sökülüyorsa, yolların ortasında oluşan çukurların içine bölge insanı ağaç dikiyorsa, burada oturup düşünmek gerekir. Karayolları yetkililerine sesleniyoruz.

Vatandaşın vergisiyle iş yaptıran ülke kurum ve kuruluşları, bir yol daha 6 ayını doldurmadan parça parça sökülüyorsa bunun cezası kimedir? Gelişigüzel dökülen dolgu malzemeleri üzerinden silindirle 3 kez geçmek yetiyor mu? Milletin parası çarçur edilsin istemiyoruz. Zaten çevre gözetilmeden yapılan bir çalışma, bir de böyle rezilliklerle bölge gündemine gelsin istemiyoruz. Yola karşı değiliz, ama balık yuvalarının üzerine kayalar dökülsün, dere boyu var olan kızıl ağaçlar kesilsin istemiyoruz.''

Vadinin sahipsiz olmadığı, yapılan her çalışmanın bölge insanları tarafından titizlikle takip edildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: 

''13 Mart 2008 tarihinde Başbakanın imzasıyla kış turizm merkezi ilan edilen Ovit Dağı'nda onlarca müracaatımıza rağmen bir tek plan dahi neden yapılmadığını öğrenmek istiyoruz. Laf olsun diye imzası atılan turizm merkezleri istemiyoruz. Aynı şekilde 2007 yılında turizm alanı ilan edilen Anzer bölgesinde de hiçbir şey yapılmamıştır. Biz ne yetkilileri takip etmekten, ne de bölgemizi savunmaktan vazgeçeceğiz.

İkizdere, devletinin şefkatli kollarının uzanmadığı bir ilçe değildir, olmamalıdır. Devletin bu bölgeye masa başında oluşturulan, bilimsellikten ve duyarlılıktan uzak projelerle gelmesini istemiyoruz. Bu bölge yeterince sıkıntılar çekti, artık rastgele yapılan kontrolsüz işlerin ortasında olsun istemiyoruz. Her kış Ovit Dağı'nda yolda mahsur kalan insanlar yüzünden bahsedilsin istemiyoruz.''