Külünk: Bu Ülkede 15 Temmuzlar Bitmez. Türkiye'yi Erdoğansızlaştırmanın Peşindeler

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Rize Şubesince İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Bir Millet Diriliyor Bir Ümmet Uyanıyor" konulu konferansa katıldı. 

TÜMSİAD Rize Şube Başkanı Abdülbaki Fil'İn açılış konuşmasını gerçekleştirdiği programa, Rize Valisi Erdoğan Bektaş, Rize Belediye Başkan Vekili Coşkun Yeğen, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, TÜMSİAD Rize Şube Başkanı Abdülbaki Fil, TÜMSİAD Trabzon Şube Başkanı Mehmet Atmaca, TÜMSİAD Rize ve Trabzon Şube Yönetim Kurulu Üyeleri,  Rize Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu, MÜSİAD Rize Şube Başkanı Mahmut Dabak, Rize Belediyesi Başkan Yardımcısı Mustafa Arıcı, Ak Parti Rize Merkez İlçe Başkanı Sadettin Türüt, ilçe ve belde belediye başkanları ile davetliler ve vatandaşlar katıldı. 

AK Parti İstanbul Milletvekili Külünk, "Bu ülkede 15 Temmuzlar bitmez. İlk defa 15 Temmuz yaşamıyoruz. Bitmeyecekte. Kim 15 Temmuz başladı ve bitti bir daha olamayacak diye düşünüyorsa hata ediyor. Bu ülkede 1924 yılından bu yana biz sürekli 15 temmuzları yaşıyoruz" dedi.

Türkiye'nin önümüzdeki yüz yılın dünyanın güç merkezinin şekillenmesindeki belirleyici güç olduğunu belirten Külünk, Türkiye dünyanın jeopolitik merkezi olduğunu söyledi.

Külünk, şöyle konuştu: "Onun için Türkiye'yi kendi başına bırakmak istemeyenlerin kendi arasındaki mücadelenin vücut bulduğu ülkedir. Nasıl bir toprak parçasında yaşıyoruz? Bende isterdim hiç sıkıntı olmasın. Refahımız zirvede olsun. Bir milletlerin kaderini coğrafyası ve haritası belirler. İki suyun birleştiği ve bir araya geldiği şehir İstanbul'un üzerinde  neden bu kadar çok tartışma var. Çünkü Anadolu topraklarına hakim olan dünyayı belirler. Anadolu topraklarında güç olan dünyayı belirler. Beş tane önemli denizin ortasındayız."

Türkiye'yi tek başına bırakmaya çalışıldığını vurgulayan Külünk, şöyle konuştu: "Türkiye'yi tek başına asla bırakmazlar. Bugün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yüksek sesle nasıl dünya beşten büyüktür sözünün ardından birleşmiş milletler güvenlik konseyinin altıncı üyesi bir Türkiye o masada olduğunda insanlığın kaderine bu kadar haksızca zalimce müdahale edebilecekler mi? Mümkün mü? Afrikada müdahale edebilecekler mi? Mümkün değil. Suriye'de Irak'ta bunlar olacak mı? Mümkün değil. Onun için niye Türkiye'yi 10 yıldır Erdoğansızlaştırmanın peşindeler. Türkiye'nin son 10 yıllık tarihi Türkiye'yi Erdoğansızlaştırma operasyonlarına muhatap bırakmaktır. Türkiye'yi 10 yıldır Erdoğansızlaştırmak isteyenlerin bir tek hedefi vardır. Oda, Türye'yi kontrol altında tutmak. Çünkü Türkiye onlar için haddini aşmış bir ülkedir. Dünya üçten büyüktür deme kimin haddine. Ortadoğu'da yaptıkları yanlışları suratlarına vurmak kimin haddine. Hangi büyük millet güvenlik konseyinde. Son yüzyıldır bunlar bunlara alışmamış. Çünkü dünyayı tek kutuplu ve tek güç merkezli yönetmeye çalıştıkları için."

Külünk, 15 Temmuz'un ne ifade ettiğini çok iyi anlaşılması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti: "Bu milletin cumhuriyetin kuruluşundan itibaren ekonomik ve siyasi anlamda bu ülkenin güçlülüğü yolunda vermiş olduğu mücadelede AK Parti iktidarı ile geldiği Türkiye'yi getiriği güçlü noktayı tasfiye etmektir. 15 Temmuz sıradan bir akşam değildir. 15 Temmuz Allah'ın bu millete ikram ettiği bir lütuftur. O gece on saat sürdü. On saatte yüz yıl var. On saatte on yıl var. On saatte bin yıl var. Sakın o gecenin on saati gibi kısa bir zamanda bu işgal girişiminin tasfiye edilmesinin bu işgal girişinin asıl mantığını unutturmasın. Bu ülkede 15 Temmuzlar bitmez. İlk defa 15 temmuz yaşamıyoruz. Bitmeyecekte. Kim 15 Temmuz başladı ve bitti bir daha olamayacak diye düşünüyorsa hata ediyor. Bu ülkede 1924 yılından bu yana biz sürekli 15 temmuzları yaşıyoruz. Sakın 15 Temmuz'un o akşamki görüntüsü ekranı karartmasın. Bu ülkenin devalüasyonlar tarihi ekonomik tetikçilerin bu ülkeye dayattıkları 15 Temmuzlardır. 15 Temmuz'un vahameti 241 şehidimiz. 2 bin 195 gazimiz. Bu ülkenin ve bu milletin tankı, topu, uçağı, helikopteri ve silahı gasp edilip çalınıp bu hırsızlar tarafından bu millete doğrultulmasıdır."