Mayi:Çaykur Gerçek Amacını Açıklasın
Mayi, Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu'nun cevaplamasını istediği organik çay ile ilgili açıklamasında "Çaykur, gerçek amacını kamuoyuna açıklasın" dedi.
Ulusal Çay Konseyi Başkanı ve aynı zamanda Çaykur Genel Müdürü olan İmdat Sütlüoğlu'nun, daha önce tüm çay tarım alanlarının organik çay tarım alanı olacağını açıkladığını kaydeden Mayi, "Ancak Hemşin’deki organik çay tarımında yaşanan sorunlardan ve Çaykur tarafından hazırlanan raporlardan bildiğimiz üzere, organik çay tarımında verim çay tarım alanının bulunduğu coğrafyaya da bağlı olarak 1 dekar çaylıkta %30-35 oranında azalmaktadır. Yani rekolte 1 Milyon 300 bin tondan 845– 910 bin tona düşecektir. Buda üretilen kuru çay miktarına yansıyacaktır." dedi.
1 dekar çaylık için, budama tazminatının hesaplanmasında esas alınan gelir kaybı formülünde 1 dekar çaylık için verimin yıllık 1500 kg olarak tespit edildiğini belirten Mayi, "Bölgemizde hem iklim koşulları hemde coğrafi koşullar nedeniyle bu verim değerine dahi çoğunlukla ulaşılamazken, organik tarımda hiç ulaşılamayacağı için üreticilerin gelir kaybı yüksek olacaktır. Bu verim kaybını telafi amacıyla organik çay tarımı yapan üreticiler arasında; tam organik üretim sağlayan üreticilere 3. geçiş yılında 415 TL/dekar, 2. geçiş yılında olanlara 250 TL/dekar, 1. geçiş yılında olanlara 140 TL/dekar olmak üzere teşvik bazlı destekleme yapılmış olmasına rağmen gelir kaybındaki sorunlar aşılamamıştır. Diğer taraftan, Çaykur tarafından üreticilere verilen ve önerilen çay cüzdanlarının arka sayfasında yazılı olan bilgiye göre; 1 dekar çaylık için gerekli olan 25-5-10 kompoze gübre 70 kg’dır. Şimdi bu durumda 1 dekar çaylıktan 80 Kg gübre ile elde edilen verim, organik tarıma geçildiğinde kaç kg organik gübre ile kaç TL’ye elde edilebilecektir? Bu üreticiye neden anlatılmamaktadır? Ki bu organik gübrelerin tamamına yakını ithal yolla getirilmektedir." diyerek şunları kaydetti: İmdat Sütlüoğlu açıklamalarında 2023 yılında 50 bin ton kuru çay ihracatı hedefinden bahsederken, her nedense kota artışından bahsetmemektedir. Çaykur mevcut kapasitesiyle 110-120 bin ton kuru çay üretirken, özel sektör 85-90 bin ton kuru çay üretmek olup, Türkiye’deki yıllık kuru çay tüketimi yaklaşık 210-225 bin ton’dur. Şimdi burada şu soruyu sormak gerekmez mi; Türkiye çay tüketiminde mevcut durumda kendi kendine dahi yetemez durumdayken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ithal ve kaçak çayın damak tadına alışmışken, tüm çaylıklarda organik tarıma geçtiğinizi ve birde 50 bin ton çayı ihraç ettiğinizi varsayarsak, doğacak iç tüketim açığını neyle kapatacaksınız? Halen 50 bin ton civarında olan kaçak çayı 100 bin tona çıkararak mı? Acaba Genel Müdür, Çaykur’un Ana Statüsünde yazılı olan Amaç ve Faaliyetlerindeki çay ithal etme yetkisini kullanarak re-export (ihracat amaçlı ithalat) sistemi ile yerli çayı yabancı menşeli çaylarla harmanlamayı mı düşünüyor ? O zamanda, yerli çay aleyhine gelişecek olan damak tadı kaybını nasıl telafi edecektir ? Özetle, değerli Rizeliler her konuda olduğu gibi çay sektöründe de AKP sıfırı tüketmiş durumdadır.
