Mehmet Kazdal'ın Son Mesajı

Mehmet Kazdal'ın Son Mesajı
Trabzon'un Yomra ilçesindeki trafik kazasında hayatını kaybederek Rize'yi yasa boğan Rize'nin çok değerli evladı, eğitimcisi ve siyasetçisi Mehmet Kazdal, Milli Gazete'ye köşe oldu.

Milli Gazete'nin araştırmacı yazarlarından Adnan Öksüz, 18 Kasım pazar günkü Milli Gazete'deki köşe yazısına geride bıraktığımız hafta içerisinde trafik terörüne şehit verdiğimiz Rize'nin çok değerli evladı, başarılı eğitimcisi ve sevilen siyasetçisi Mehmet Kazdal'a yer vererek "Mehmet Kazdal'ın Son Mesajı" başlığı altında bir yazıyı kaleme aldı. olay53 haber sitemizde Merhum Mehmet Kazdal kardeşimizin haberlerinde yer alan yorumların da bir kısmının yer aldığı köşe yazısında Öksüz, Merhum kardeşimizin sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanan iyi bir teşkilatçı olduğuna ve olay53'te yer alan haberlerde yazılan yorumlarda Rizelilerin merhum Mehmet Kazdal'ı ne kadar çok sevdiğini ortaya koyduklarına dikkat çekerek Kazdal'ın sosyal medyadaki bazı paylaşımlarına ve olay53'teki bazı okuyucu yorumlarına yer verdi. Kazdal'ın son mesajının Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş'a atılan bir mesaj olduğunu ifade eden Öksüz, "12 Kasım günü, Kurdaş'ın, "Yarın Milli Gazete yine çok önemli bir konuyu manşetine taşıyor. Bekleyin..." paylaşımına, Kazdal'ın yanıtı çok anlamlıydı: "Biz, Milli Gazete'yi konuşmuyor, okuyoruz..." Mehmet Kazdal'ın son mesajı bu oldu." şeklinde yazdı.

adnan-oksuz.jpgİşte Araştırmacı Yazar Adnan Öksüz'ün 18 Kasım 2012 tarihinde Milli Gazete'de  kaleme aldığı o köşe yazısı:

Mehmet Kazdal'ın son mesajı

Tarih 14 Kasım 2012..

Saadet Partisi heyeti, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Latif Öztek'i havalimanından uğurlamadan dönüyordu.

Trabzon'dan Rize istikametine seyir halinde olan ve Saadet Partisi Rize İl Başkanı Hasan Uzun yönetimindeki 53 DP 156 plakalı otomobil, yağan yağmur sonucu kayganlaşan yolda kontrolden çıkarak orta refüjdeki aydınlatma direğine çarptı.

Kaza sonucu otomobilde sıkışan Hasan Uzun (53) ve Mustafa Azder (45) Trabzon Belediyesi'ne ait itfaiye ekiplerinin uzun uğraşları sonucu çıkartılırken yaralılardan Hasan Uzun, Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne, Mustafa Azder ise Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne kaldırıldı.

Trafik kazasında, Saadet Partisi Rize İl Başkan Yardımcısı, Rize Akademi Eğitim Kursları Yöneticisi Mehmet Kazdal ise kurtarılamayarak Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Kazdal, Rize Akademi Eğitim Kurumları yöneticisiydi.

Çevresinde çok sevilen, hürmet edilen, çalışkan bir isimdi.

Mehmet Kazdal'la ilgili bir noktayı da bu sütunlara taşımak istiyorum.

Kazdal, sosyal medyayı iyi kullanan bir teşkilatçıydı.

Daha çok gençti...

Müdürlüğünü yaptığı Rize Akademi Eğitim Kurumları'nın web sayfasındaki şu satırları dikkat çekici: "Bölgelerin kalkınmışlığı, yetişmiş insan gücü, kullanılan teknoloji, üretim gücüyle ölçüldüğü bu zamanda bölgemizin kalkınmasında eğitim ve teknoloji alanında öncü bir kurum olmayı, bölge insanımıza eğitim ve teknolojinin son imkanlarını sunmayı kendimize görev biliyoruz."

Sosyal paylaşım sitesi twitterden son mesajını ise Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş'a attı.

12 Kasım günü, Kurdaş'ın, "Yarın Milli Gazete yine çok önemli bir konuyu manşetine taşıyor. Bekleyin..." paylaşımına, Kazdal'ın yanıtı çok anlamlıydı:

"Biz, Milli Gazete'yi konuşmuyor, okuyoruz..."

Mehmet Kazdal'ın son mesajı bu oldu.

Kısa bir süre sonra da Rahmet-i Rahman'a kavuştu.

Allah (c.c.) mekanını cennet eylesin...

Her zaman kalbimizdesin...

Rize'nin en etkili haber sitesi olay53.com'a duygularını yazan Rizeliler merhum Mehmet Kazdal'ın ne kadar sevildiğini ortaya koydu. Okuyalım;

* Sevgili hocam, yerin, mekânın cennet olsun, şu bastığım tuşlar senin bana verdiğin eğitimle olmuştur. Sen her zaman kalbimdesin ve orda kalacaksın. Tüm Kazdal ailesine başsağlığı diliyorum. (Haydar Çolak)

* Tanıdığım en çalışkan has Rizelilerden biriydi. Allah gani gani rahmet eylesin. (Faruk)

* Mekanın cennet olsun Mehmet. Nur içinde yatarsın. Çok üzgünüz, ne söylesek ki. Rize'de günümüz şartlarına rağmen hem ticari, hem şahsi doğrudan ayrılmayan ender kişilerdendin. Geride kalanlara Allah sabır versin. (Kaan Kır)

* Çok büyük üzüntü içindeyiz. Allah Rahmet eylesin, mekanı Cennet olsun. (Recep Albayrak)

* Çok değerli hocamız hakkı rahmetine kavuştu. Allah'tan rahmet yakınlarına başsağlığı dilerim. (Miraç Katmer)

* Rize çok kıymetli evladını kaybetmiştir. Allah kardeşimize gani gani rahmet eylesin. Cennette Peygamber Efendimize ve Erbakan hocamıza komşu olsun. Mücahit kardeşimizin kederli ailesine Allah sabırlar versin ... (Bayram Yolgider)

* İlimizin değerli siyasetçilerinden Mehmet Kazdal'ın elim bir trafik kazasında vefat etmesi beni derinden üzmüştür. Kendisine Yüce Allah'tan rahmet, kazada yaralananlara acil şifalar diliyorum. Yakınlarına Rabbim'den sabrı cemil niyaz ediyorum. (Hüsnü Kemal Zaimoğlu)

* Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun, Rabbim ailesine sabır ihsan eylesin. Çok mükemmel bir abimizdi; edebiyle, ahlakıyla çevresine örnek olan bir insandı. Dünyalık değil, ahiretlik yaşardı... (Şenay Kazdal)

* Kelimeler boğazımda kaldı, mekanın cennet olsun. (Taner Erol)

* Değerli dava kardeşim, güzel insan, arkadaşım. Seninle inşallah muhabbetimize cennette devam edeceğiz. Acımızın, hüznümüzün büyüklüğü kadar rabbimize sığınıyor ve kardeşimizin ailesine sevenlerine Milli Görüş camiasına sabırlar diliyoruz. Mekânın cennet olsun. (Bilal Öztürk)

* Seni unutmayacağız. Mekânın cennet olsun. (Hızır İlyas Yıldırım)

Tablet bilgisayarlar ne oldu?

Farkında mısınız?

2011 seçimleri propaganda çalışmaları sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iki konuda güçlü vaadi oldu.

Birincisi, 2012 yılının sonuna kadar tamamlanması öngörülen 'yeni ve sivil' bir anayasa,

İkincisi de orta oğretim ve liselerde tablet bilgisayar.

Başbakanın, elinde tabletle miting meydanlarındaki fotoğraflarını hatırlayacaksınız..

Bu vaatlerden birincisi neredeyse güme gitmek üzere. Yeni-sivil anayasa ile alakalı, "Umudum bitmek üzere..." cümlesi Erdoğan'a ait. Tekrar ediyorum; bu parlamento yeni ve sivil anayasayı gerçekleştiremezse bu vebalin altından kalkamaz...

Neyse...

Başbakan Erdoğan'ın ikinci sıkı vaadi, tablet bilgisayarda durum ne, peki?

Başbakan Erdoğan, Şubat 2012'de  şunları söyledi: "İnşallah bu yılın  Eylül ayına kadar 3 bin 657 orta öğretim kurumunda, liselerin yarısında FATİH Projesi'nin kurulumu tamamlanmış olacak. 4 yıl içinde de 42 bin 570 bin sınıfta FATİH Projesi hayata geçecek. 620 bin akıllı tahtayı okullara, sınıflara kazandıracağız."

Farkında mısınız?

Başbakan Erdoğan'ın hedeflediği tarihin üzerinden neredeyse 3 ay geçti..

Bana gelen bilgiler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu alanda da çuvalladığı yönünde..

Öğrencilerden sık sık mail ve telefonlar alıyorum; tabletlerimiz nerede?

Bir not daha: Sayın Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer; Sınıflara koyduğunuz akıllı tahtalar tam anlamıyla dökülüyor...

NOT: Bugün 18 Kasım 2012 Pazar... Uyan da balığa gidelim... İktidarın '2012 yılında yeni Anayasa vaadi'ni sıcak tutmak adına... 2012'den 10 ay 18 gün daha eksildi. Yeni sivil anayasanın yazımına başlandı, ilk cümleler ortaya çıktı... Ama bugünlerde 'tık' yok... Başbakan Erdoğan, "Umutlar tükenmek üzere..." demeye başladı. Siviller, bu kez başarabilecek mi? Takipçisiyiz...

ADNAN ÖKSÜZ'ÜN MİLLİ GAZETE'DEKİ "Mehmet Kazdal'ın son mesajı" BAŞLIKLI YAZISINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...