olay53’ten Çırakoğlu’na : Çıkar Avukatlık Cübbeni, Gir Hakimlik Sınavına!

olay53’ten Çırakoğlu’na : Çıkar Avukatlık Cübbeni, Gir Hakimlik Sınavına!
Son günlerde Haçlı İttifakı zihniyetiyle olay53’e yönelik yapılan saldırı ve karalama haberlerine karşı olay53’ün kamuoyuna basın açıklamasıdır.

Rize’nin yaşanabilir şehirler arasında üst sıralarda yer edinebilmesi için ilin ve vatandaşların sorunlarını  dile getirmekten aciz insanların bir takım çıkar oyunlarını bozduğundan hedef tahtası haline getirilmeye çalışılan olay53 haber portalımıza yönelik geçtiğimiz günlerde bazı basın yayın organlarınca yapılan çirkef haberlere ne yazık ki Rize Baro Başkanı Av. Mehmet Çırakoğlu’nun da alet edildiğini görmekteyiz.

Bahse konu haberde Çırakoğlu’nun olay53’ü hedef alan haber içeriğinde, baro başkanının kullandığı “ağır suç” ve “ağır tazminat cezası ödeyecekler” cümlelerinin hukuki karşılıklarının olmadığı, ne ceza yasasında "ağır ceza" tabirinin bulunduğu, ne de medeni hukukta "ağır tazminat" cümlesinin olmadığı bilinirken, bu haber metninin hukukla ilgisi olmayan birilerince yazılıp Av. Çırakoğlu adına servis edildiği aşikar ortadadır. Anayasanın 138. Maddesinde “Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz” ifadeleri yer almasına rağmen Baro Başkanı Av. Çırakoğlu, olay53’e yönelik açıklamalarında bu maddeye aleyhte davranarak suç işlemekle beraber hukukla alakalı olmayan kelimeleri kullanması da bu haber metninin başkaları tarafından yazıldığını açıkca ortaya koyarak, suç işleyen bu kişilerin suçuna ortak olmaktadır.  

Hal böyle iken Rize’de birçok bankanın icra işlerini yapan avukat olarak bilinen Baro Başkanının, bu güne kadar kendi meslek mensuplarının birçok sorunu bulunmasına karşın işinin gereği kendi meslek mensuplarının sorunlarını çözmek yerine  (Bunlarla ilgili bu güne kadar bir tek kelime açıklama yapmamıştır.) Emniyet Müdürü ile ilgili haber yapılınca yargı bağımsızlığı ile ilgili anayasal düzenlemeyi bir kenara koyarak yargıya talimat verircesine beyanat vermesi düşündürücüdür. Ayrıca, Rize’de suç oranlarının kat ve kat arttığı, boşanma oranlarının yükseldiği, kamulaştırma ile ilgili birçok insanın mağdur olduğu ve bunların hukuksal çözümü için tek kelime etmeyen Baro Başkanının, Emniyet Müdürü söz konusu olduğunda şahin kesilmesi, sadece güçlünün yanında yer aldığını, hak hukuk peşinde koşmadığını gözler önüne sermektedir. Baro Başkanının sergilediği bu durum, bizlerde, Baro Başkanının kendisinin de bazı kesimlerce korunup kollanması gerektiğinden yapması gereken bir açıklamaydı gibi bir izlenim oluştursa da inşallah böyle bir durum söz konusu değildir. Zira, bizler bağımsız ve tarafsız yargı önünde hesap vermekten çekinmeyeceğimiz gibi bu haberlerle ilgili gerekli yasal müracaatları da yapacağımızı bilmelerini isteriz.

“Baro Aksoy’a Sahip Çıktı Yalan Habere Sert Tepki Gösterdi” başlıklı yazı içeriğinde Rize Barosu Başkanı Avukat Mehmet Çırakoğlu’nun Çankırı’ya atanan Emniyet Müdürü Saadettin Aksoy hakkında FETÖ’nün internet haber sitesinde daha önce yayınlanan asılsız haberi alarak yaptığı eklemelerle “kendisi Erdoğan düşmanı, kızı ÖDTÜ eylemcisi” başlığı ile yeniden haber yapan Rize’deki asparagasçı bir site hakkında sert açıklamalarda bulundu. Baro başkanı Çırakoğlu, “Aslı astarı olmayan tamamen bir karalama kampanyası niteliğindeki haber ağır suç teşkil ediyor. Bu haberi yapanlar ağır tazminat cezası ödeyecekler. Dedi ve bu sitenin yaptığı bu tür asılsız haberlere maruz kalanlar hukuki yollara başvurmalarını istedi. Şeklinde anasayfa haberinin 6. Sayfasındaki detayında; Aslı astarı olmayan tamamen bir karalama kampanyası niteliğindeki haber ağır suç teşkil ediyor. Bu haberi yapanlar ağır tazminat cezası ödeyecekler. Şeklindeki ibarenin hukukçu kaleminden çıkmadığı anlaşılmaktadır.

Bilinmesini isteriz ki;

“Anayasamızda;

VII.  Düşünce ve kanaat hürriyeti başlığı altında

MADDE 25. – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.

Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.

VIII.  Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti

MADDE 26. – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.

(Değişik: 3.10.2001-4709/9 md.) Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.

(Üçüncü fıkra mülga: 3.10.2001-4709/9 md.)

Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.

(Ek: 3.10.2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.

X.  Basın ve yayımla ilgili hükümler

A.  Basın hürriyeti

MADDE 28. – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.

(İkinci fıkra mülga: 3.10.2001-4709/10 md.)

Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.

Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır.

Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hâkim kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Yetkili hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır.

Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hâkim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.

Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hâkim kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, millî güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlâkın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir; hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır.

Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır.

Türkiye’de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, millî güvenliğe ve genel ahlâka aykırı yayımlardan mahkûm olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hâkim kararıyla toplatılır.

Baro Başkanı, yargının kurucu unsuru olan savunmayı temsil etmesi bakımından tarafsız olmalıdır. Ancak tarafsızlık bir yana adeta haber portalımız yargı erki kullanılarak tehdit edilmiştir.

A. Mahkemelerin bağımsızlığı başlığı altında;

MADDE 138. – Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.

Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.

Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” şeklinde açıkca maddeler belirtilmiş olmasına ve Baro Başkanının açıklamalarının suç teşkil etmesine rağmen kendisini hakim olarak görüp, tarafımıza tebligatı yapılmayan ve başlanmayan bir mahkeme sonucunu sözde ilan eden Baro Başkanı Çırakoğlu’nu avukatlık cübbesini çıkararak çok hevesli olduğu hakimlik görevini yapması için hakimlik sınavına girmeye davet ediyoruz.