Özelleştirilmesine karşıyız

Özelleştirilmesine karşıyız
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kanun içinde üreticinin menfaati yoksa, o kanunun hayat bulması ve başarılı olmasının mümkün olmadığını söyledi.

Bayraktar, Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, tarım alanında yapılan desteklemenin yeterli olmadığını, sürdürülebilir üretim konusunda zaman zaman büyük sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarını belirtti.

Yaptıkları çalışmaların Türkiye'de tarımının önemli ve öncelikli bir sektör olduğu anlaşılıncaya kadar devam edeceğini ifade eden Bayraktar, ''Tarımın dünyadaki önemi, ekonomik krizde tarım sektörünün ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Tarım artık dünyada önem kazandı. Türkiye'de de önem kazanacak. Ama önümüzdeki 20 yılı, topraklarımızı kaybetmeden aşmalıyız. 20-30 yıl sonra bu ülkenin ve dünyanın zenginleri çiftçiler olacak. Bunu ben değil, ekonomistler söylüyor'' dedi.

Bayraktar, çayın bölge için son derece önemli bir sektör olduğunu, çayın alternatifinin yine çay olduğunu vurgulayarak, ''Üreticinin çayı en iyi şekilde üretmesi ve bundan para kazanması lazım. Çayla ilgili bir kanun boşluğu var. İhmal edilmiştir, bir kanun gerekir. Ama bu kanun hazırlanırken herkes bunun hazırlanma sürecine dahil olmalıdır. Bu kanun üreticinin menfaatine de olmalıdır. O kanun içinde üreticinin menfaati yoksa o kanunun hayat bulması, başarılı olması mümkün değil. Buna tepki koymak da bizim asli görevimizdir'' diye konuştu. 

Ziraat Odaları Birliğine biri ÇAYKUR'un, diğeri Ulusal Çay Konseyinin hazırladığı iki ayrı taslak geldiğini anlatan Bayraktar, şunları söyledi: 

 ''ÇAYKUR'un kanun taslağında var olan çay piyasası düzenleme ve denetleme kurulunda pek çok devlet kuruluşu ve ticaret borsalarından üyeler var. Ama çiftçiden kimse yok. Çayın sahibi yok. Buna katılmak mümkün değil. Devlet ağırlıklı bir yapılanma var, ama içerisinde çiftçi yok. Ayrıca yaş çay alım fiyatlarının ne şekilde açıklanacağına dair bir bilgi de yok. Biz fiyatı kurulun açıklamasına karşıyız. Çünkü kurul bürokratlardan oluşuyor. Benim muhatabım bürokrat değil, siyasi iradedir. Bu kurul bir fiyat teklif edebilir, ama kararı verecek olan Bakanlar Kurulu, siyasi irade olmalıdır.''

Kanun taslağında ürün sigortası teklifi olduğunu ve müstahsilden yüzde 1-5 arasında kesinti yapılmasının öngörüldüğünü vurgulayan Bayraktar, ''Bu sigorta, üreticinin parası ödenmediğinde yapılacak ödeme için oluşturulmak isteniyor. Ama bunu benden niye kesiyorsun? Benim paramla beni sigorta ediyorsun. Bu sektörden para kazanan sanayiciden de kesinti yapılması lazım. Bunu da taslağa koyacağız. Ulusal Çay Konseyince hazırlanan taslakta çay ihtisas borsası kurulmak isteniyor. Oluşturulacak konseye ticaret borsası 3 üye veriyor, ayrıca diğer kurumlar ile birlikte Ziraat Odaları Birliğinin önereceği 3 üyeden birinin seçilmesi öngörülüyor. Bizim de 3 üye vermemiz gerekir, aksini kabul etmemiz mümkün değil'' dedi. 
     
-''BİRLİK OLARAK ÇAYKUR'UN ÖZELLEŞTİRİLMESİNE KARŞIYIZ''- 
    
Bayraktar, taslaktaki bir diğer konunun ÇAYKUR'un emtia borsası kurulduğunda nasıl değerlendirileceği konusu olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

''Tasarıya göre ÇAYKUR'un çayını alıp kurutacak, sonra borsaya getirecek. Paketleme yapacağı çayı borsadan alması lazım. Getirdiği çayı satın alamazsa ya fabrikasını atıl çalıştıracak veya başkasının getirdiği çayı alacak. Ama başkasının çayını aldığında bu ÇAYKUR çayı olmaz. Bu, ÇAYKUR'un payını düşürür, başkasının payını artırır. Ayrıca borsada ÇAYKUR'un malını devlet memuru olacak olan çalışanı diğer kişilerin arasından nasıl alacak. Pazarlık yapıp çayı alması mümkün değil.''

Yine taslakta yer alan bilgiye göre üreticinin parasını sanayicinin, ürününü borsada sattıktan 15 gün sonra vereceğini belirten Bayraktar, ''Dünyada sermayesiz para kazanma görmedim. Bunu Türkiye'de icat etmeye çalışıyorlar. Yaş çayı alacak, 12'de birini her ay satacak, parasını alıp 15 gün sonra ödeyecek. Böyle ticaret yok. Sanayici parasını bastırıp ham maddesini alır. ÇAYKUR bugün satın aldığı yaş çayın parasını birkaç ayda ödüyor, ama ÇAYKUR ile özel sektörün aynı kefeye konulması halinde ödemesini bu şekilde yapması engellenecektir. O zaman vatandaş için herkes eşit olacak. Bu ÇAYKUR'un payını düşürür. Özel sektöre yönlendirir. Bunda başka bir mantık yok. Biz bu oyuna düşmeyiz. Satır aralarına bir eyler koymakta olmaz'' diye konuştu. 

Bayraktar, bir kanuni düzenlemeye karşı olmadıklarını, ancak bunun fikir birliği sağlanarak, içlerine sindirebileceği bir kanun olması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: 

''Ama keseri hep kendinize yontup bir kanun yapıyorsunuz, buna 'evet' dememiz mümkün değil. Üreticinin menfaatini koruyacak düzenlemelere her zaman onay veririz. Ama ÇAYKUR'u yok edecek, zayıflatacak, devre dışı bırakacak bir şey üreticinin menfaatine olmaz. Emtia borsası da dahil olmak üzere böyle bir durumdaki her şey şeye karşıyız. Bununla ilgili çalışmayı yapıp taslağı hazırlayacağız, sonra bakanlığa vereceğiz ve hükümet nezdinde bunun lobi çalışmasını yapacağız. Ziraat Odaları Birliği olarak ÇAYKUR'un özelleştirilmesine karşıyız.''