Rize'nin Türkiye İhracatına Katkısı

Rize'nin Türkiye İhracatına Katkısı
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Rize’de Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen toplantıda 2002-2012 yılları arasında ihracatta yaşanan gelişmelerle Rize'nin Türkiye'nin ihracatına katkısını değerlendirdi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Rize'nin son 10 yıl içerisinde ihracatının ithalatından herzaman yüksekolduğunu ifade ederek, Rize'den ihracatın bir önceki yıla göre yüzde 12 oranında artarak 2011 yılında 390 milyon dolar seviyesinde gerçekleştirdiğini açıkladı. Bakan Yazıcı, 2011 yılında Rize’den yapılan çay ihracatının ise 8 milyon dolar civarında olduğunu vebu rakamın ilimizin toplam ihracatının yüzde 2’sini oluşturduğunu kaydetti.

Rize Ticaret Borsası’nda düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Hayati Yazıcı, Türkiye’nin 2002-2012 ticaret hacmini değerlendirerek “2002 yılında Türkiye’nin ihracatı 36 milyar dolardır. Bu yıldan itibaren, yaşanan küresel ekonomik krize rağmen ülkemizin ihracatı yaklaşık 4 kat artarak 2011 yılında 135 milyar dolara ulaşmıştır. 2011 yılında Türkiye’nin ihracatında Avrupa Birliği ülkeleri, yüzde 46’lık pay ile birinci, Yakın ve Orta Doğu ülkeleri yüzde 21 ile ikinci, Diğer Avrupa ülkeleri yüzde 10 ile üçüncü, Afrika ülkeleri yüzde 8 ile dördüncü, Asya ülkeleri yüzde 8 ile beşinci, Amerika ülkeleri yüzde 6 ile altıncı sıradadır. 2011 yılında sayılan tüm bölgelere yapılan ihracat mutlak olarak artsa da ihracattaki payı artan tek ülke grubu Yakın ve Orta Doğu ülkeleri olmuştur . İhracatın Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’daki payı 1995-2001 döneminde ortalama yüzde 10 iken 2002-2011 döneminde yüzde 16 ila yüzde 18 aralığına yükselmiştir” dedi.

2012 Ocak-Mayıs döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre Türkiye’nin ihracatının yüzde 12 artarak 61 milyar dolara ulaştığını kaydeden Bakan Yazıcı “İthalatı ise yüzde 2 azalarak 96,7 milyar dolar, dış ticaret açığı yüzde 17 azalarak 35,5 milyar dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı 8 puan artarak yüzde 63 olarak gerçekleşmiştir. IMF tahminlerine göre 2012 yılında en iyi büyüme performansı Asya ülkelerinden gelecektir. Beklenen büyüme oranı yüzde 8’dir. Sahra altı Afrika ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri de önemli bir büyüme gerçekleştirecektir. Avrupa Birliği büyümesinin ise 2012 yılında azalması ve ilerleyen yıllarda sınırlı artması beklenmektedir. Bu durumda bizim ihracat hedefimizde Asya, Afrika ve Ortadoğu ülkelerine özel bir önem göstermemiz gerektiği açıktır. Bu noktada Avrupa Birliği ülkeleri ile hemen hemen aynı ithalat potansiyeline sahip Asya ülkelerine ihracatımızın AB ülkelerine ihracatımızın yüz 16’sını oluşturmaktadır. Yine AB ülkelerine yaklaşan bir ithalat potansiyeline sahip Amerika ülkelerine ihracatımızın AB ülkelerine ihracatımızın yüzde 11’i kadar olması, AB ülkeleri haricindeki pazar fırsatlarının yeterince değerlendiremediğimiz anlamına gelmektedir. Bu nedenle ihracatçılarımızın, piyasa çeşitlendirmesinden çok giriş yaptıkları piyasalarda derinleşmelerini, marka ve güvenin sembolü olmalarını bekliyoruz” diye konuştu.

RİZE’NİN TÜRKİYE İHRACATINA KATKISI

İhracatta Rize’nin katkısına da değinen Bakan Hayati Yazıcı, şunları söyledi: “Bu ihracat performansına 2011 yılında 390 milyon dolar seviyesinde gerçekleştirdiği ihracat ile katkıda bulunmuştur. Bu miktar bir önceki yıla göre yüzde 12 oranında artarak gerçekleşmiştir. 2011 yılında Rize’den yapılan çay ihracatı ise 8 milyon dolar civarında olmuş ve ilimizin toplam ihracatının yüzde 2’sini oluşturmuştur. Rizemizin ve Türkiye’mizin elde etmiş olduğu gurur verici başarılarda siz değerli işadamlarının sağladığı katkıların önemi büyük olduğuna inanıyor ve hep birlikte daha büyük başarılara ulaşmayı temenni ediyorum. Rize’nin 10 yıllık dış ticaret performansına bakıldığında ihracatının yaklaşık 4,3 kat arttığı, ithalatının ise yaklaşık 1,83 kat arttığı görülmektedir. Ayrıca 2002 yılı itibariyle ilin ihracatının toplam ihracat içindeki payı yüzde 0,25 iken 2011 yılı itibariyle yüzde 0,29’a yükselmiştir. Son 10 yıllık döneme baktığımızda Rize’nin ihracatı hep ithalatından yüksek olmuştur. 2011 yılı itibariyle ihracatın ithalatı karşılama oranı 2002 yılına göre yaklaşık 2,5 katına çıkmıştır.”

İHRACATI ARTIRMAK İÇİN UYGULANAN POLİTİKALAR

Bakan Hayati Yazıcı, ülkemizin ihracat kapasitesini arttırmak için hükümetin uyguladığı politikalara da değinerek “Ülkemizin 2023’te 500 milyar dolar ihracat gerçekleştirmesi ve dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olması için hep birlikte tüm projelerimizi süratle gerçekleştiriyoruz. Bu ay içinde yayınlanan ‘2023 Türkiye ihracat stratejisi ve eylem planı’ ile ihracatımızda yapısal dönüşümü sağlamak için bir yol haritası çizilmiştir. Bu eylem planında hedeflerimiz ‘2012-2023 yılları arasında ihracatın yıllık ortalama yüzde 11,7 artması ve dünya ihracatında Türkiye’nin yaklaşık yüzde 0,8 olan payının 2013 yılında yüzde 0,9, 2018 yılında yüzde 1,18, 2023 yılında ise yüzde 1,46’ya yükseltmek; dünyada en fazla ithalat gerçekleştirilen ilk 40 ülkede 2011 yılında yüzde 0,6 olan pazar payının 2023 yılı itibariyle 2 kat artırmak; 2011 yılı itibariyle 25 milyar dolar üzerinde ihracat yapan sektör bulunmazken 2023 yılında 7 ayrı sektörün ihracat kapasitesini geliştirerek 25 milyar doların üzerinde ihracat yapmasını sağlamak; 2011 yılında yalnızca 1 olan ‘10-26 milyar dolar ihracat yapılan ülke sayısı’ göstergesinin 2023 yılında 7’ye çıkarmak. İhracatımızda ilk 20’lerde yer alan ülkelerde 2011 yılında yüzde 0,94 olan pazar payımızın 2023 yılında yüzde 1,5’a çıkarmak; ulusal marka sıralamasında ülkemizin 2011 yılında 30. Sıradan 2023 yılında 15’inci sıraya yükseltmek; Türkiye’nin 2012 yılında 27 olan dünya bankası lojistik performans sıralamasının 2023 yılında 15. Sıraya yükselmesini sağlamak; İhracat yapan yabancı yatırımcı sayısında artış sağlanarak dünya toplam doğrudan yabancı yatırımlarında ülkemizin aldığı payın binde 73’ten yüzde 2’ye çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

“İTHALAT VE İHRACAT İŞLEMLERİNİ KOLAYLAŞTIRIYORUZ”

“Gümrüklerde gerçekleştirdiğimiz yeni düzenlemelerle de ülkemizin 2023 hedeflerine, bu değişime, bu hıza uygun hale getiriyor, ithalat ve ihracat işlemlerini kolaylaştırıyoruz” diyen Bakan Hayati Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu konuda yapılan araştırmalar da gümrük işlemlerinin ticaret hacmine çok önemli biçimde etkilediğini ortaya koyuyor. Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (APEC) 2006 yılında yaptığı bir araştırmaya göre; eşya ticareti işlem maliyetlerindeki yüzde 5’lik azalma, Gayri Safi Hasılada yüzde 1’lik artış sağlamaktadır. Dünya ticaretinde maliyetlerin yaklaşık yüzde 15’ini gümrük işlemleri oluşturmaktadır. OECD tarafından yapılan bir araştırmaya göre bu orandaki yüzde 1’lik bir azalma dünya ekonomisine yaklaşık 40 Milyar Dolarlık bir katkı sağlamaktadır. Ayrıca, Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu tarafından bu yıl 8’incisi yayımlanan, 183 ülkenin iş ortamı ile ilgili bilgilerin yer aldığı “İş Yapabilirlik 2011” Raporu’nda; bir ülkede ihracat maliyetlerindeki yüzde 10’luk azalmanın, ülkenin toplam ihracatında yüzde 4,7’lik artış sağlayacağı belirtilmektedir. Başka bir araştırmada ise; 4 günlük bekleme süresinin mamûl ürünler için, gümrük vergilerine eşit bir maliyeti olduğu saptanmıştır. Gümrükler; ülkenin teşebbüs gücünü, rekabetini arttıran yerlerdir. Biz de bu noktadan hareketle; Dünyanın en iyi, en güvenli ve en hızlı gümrük idarelerini oluşturarak, müteşebbislerimizin rekabet gücünü arttırmayı hedefliyoruz. Buna paralel olarak da işin ticaret kısmında da Türkiye’yi dünyanın en hızlı, kolay ve güvenilir ticaret merkezi haline getirmek üzere planlamalarımızı yapıyoruz” dedi.

TÜRKİYE GÜMRÜK UYGULAMALARI

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak önceliklerinin yasal ticareti mümkün olduğu ölçüde kolaylaştırmak olduğunu ifade eden Bakan Hayati Yazıcı “Zira yasal ticaretin kolaylaştırılması, yasadışı ticaretle daha etkin mücadele edilmesine, gümrük işlemlerinden kaynaklanan formalitelerin azaltılmasına buna bağlı olarak da gümrük işlem maliyetlerinin minimum düzeye indirilmesine imkan sağlamaktadır. Dış ticaretin daha düşük bir maliyetle yapılabilmesi ise ülkemizin dış ticaret hacminin artmasına, ulusal rekabet gücünün daha üst seviyelere yükselmesine ve ekonomik büyümesinin desteklenmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Gümrük ve ticaret politikalarının oluşturulması, uygulanması ile ilgili görüş bildirmek, bu konularda araştırma ve çalışmalar yapmak üzere danışma organı niteliğinde görev yapacak ‘Gümrük ve Ticaret Konseyi’ni hayata geçiriyoruz. Gümrük antrepolarının perakende sektörüne hizmet veren lojistik dağıtım merkezlerine dönüşümünü sağladık. Yerinde gümrükleme ile eşyanın gümrük sahasına gelmeden, işlemlerin doğrudan dış ticaret erbabının kendi depolarında veya antrepolarında yapılmasını sağlayan bir gümrükleme usulünü getirdik. Dış ticaret erbabının, gümrük işlemlerini gümrüğe gelmeksizin yapabilme kolaylığını sağlaması nedeniyle kırtasiyeciliğe ve işlem maliyetlerine son veren kağıtsız beyan uygulaması da yine sanayicimiz ve ticaret erbabımız için çok önemlidir. Gümrük Yönetmeliğinde gerçekleştirilen değişiklik ile mavi hattan yararlanma hakkı bulunan Onaylanmış Kişi Statü Belgesi sahibi kişiler adına tescil edilen ve muayene türü mavi hat olan ihracat beyannamelerine, kağıt olarak herhangi bir belge eklenmemesi yönünde düzenleme yapılmıştır. Bu sayede, mükellefin ihracat beyannamesinin işlem süresi ‘anında’ gerçekleşir hale gelmiş ve ihracat işlemlerinin işlem süresi ortalama olarak 5 saat 48 dakika azalmıştır. Yıllık olarak 300 bin iş günü tasarruf edileceği tahmin edilmektedir. Yılık olarak, yaklaşık 6 milyon adet kâğıt tasarrufu sağlanacaktır. Beyanname satış maliyeti ortadan kalkacağından, 2 kalem eşyalık bir ihracatta yıllık olarak yaklaşık 3 milyon TL tasarruf edilecektir” ifadelerini kullandı.

GÜMRÜKTE TEK PENCERE SİSTEMİ

Bakan Hayati Yazıcı, konuşmasında ‘tek Pencere Sistemi’ne de vurgu yaparak “Kağıtsız gümrük projesinin ithalatta da gerçekleşmesine imkân sağlayacak olan ’“Tek Pencere’ sisteminin kurulması ile birlikte; uluslararası ticarete ve taşımacılığa konu olan eşya için gerekli bilgi ve belgeler, söz konusu ticaretin ilgilileri ve taşıyıcılar tarafından uluslararası geçerliliği olan standart bir formatta, tek bir başvuru noktasına sunulabilecektir. Gerekli onaylar, elektronik ortamda yine aynı başvuru noktasına iletilebilecek ve eşyanın kontrollerinin de koordinasyon ve işbirliği içerisinde, ilgili kurum ve kuruluşlarca aynı yer ve zamanda yapılması sağlanmış olacaktır. ‘Tek Pencere Sistemi, 2013’te tüm AB üyesi ülkelerde uygulamaya girecektir. Tek pencere uygulamasıyla 14 gün olan ortalama ihracat süresini 6 güne, 15 gün olan ortalama ithalat süresini ise 7 güne indirmeyi planlıyoruz. Ayrıca yeni uygulamayla konteyner başına 990 dolar olan maliyetlerinde 650 dolar seviyesine çekmeyi hedefliyoruz” dedi.