RTE Üniversitesi Nasıl Şaha Kalkar?

Gazeteci Yazar Abbas Güçlü, dünkü Milliyet Gazetesi'nde yer alan köşe yazısında "RTE Üniversitesi basıl şaha kalkar?" başlığıyla yazdı. İşte Güçlü'nün o köşe yazısı:

Rize’de yarın çok önemli bir toplantı var. Başbakan’ın da katılacağı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Kurucular Kurulu toplantısında, üniversitenin nasıl şaha kalkacağı tartışılacak. Vakıfta, kendi alanlarında, önemli işlere imza atan çok başarılı isimler var. Ama kurulalı neredeyse bir yıl olmasına karşın hala bir yol kat edebilmiş değiller. Oysa ellerinde çok büyük olanaklar ve arkalarında çok etkili bir destek var. Altı ay kadar önce orada Genç Bakış yaptık. Öğrenci memnuniyeti çok yüksek değildi. Bu yılın puanlarına bakıldığında da adeta yerlerde sürünüyorlar. Rektörleri birkaç hafta önce kendi kontrolü dışında çıkan bir ilan yüzünden görevinden ayrılmak durumunda kaldı. Bir kent üniversitesi olarak da parmakla gösterilir olmanın çok uzağında... Henüz çok yeni bir üniversite. Çıtanın yüksek olması elbette beklenemez. Ama aynı dönemde kurulan ve arkasında devlet desteği dışında hiçbir desteği olmadığı halde çok iyi durumda olan üniversitelerimiz var. İşte onlarla kıyaslandığında, çok yol kat etmesi gerekiyor... Bu satırları daha okumaya başlar başlamaz, hiç kimse öküzün altında buzağı aramaya kalkmasın. En az onlar kadar bizler de tıpkı diğer üniversitelerimiz gibi RTEÜ’nün de çok daha iyi yerlerde olmasını istiyor ve destekliyoruz... Vakfın kuruluşu çok isabetli oldu. Ama havanda su dövmenin ötesine geçmesi gerekiyor!.. Lafla olmuyor! Başbakan Erdoğan’ın üniversiteler ve öğrenciler konusunda ne kadar hassas olduğunu yakından biliyoruz. En fazla üniversite onun döneminde açıldı. Ciddi kaynaklar ayrıldı. Belediye başkanlığı döneminden bu yana öğrencilere ciddi anlamda burs desteği veriyor. Dünyanın en iyi 100 üniversitesi arasına girmeye aday babayiğit bir üniversitemiz çıksa, yüz milyonlarca dolarlık araştırma desteği sağlayacağından da adımız gibi eminiz. Ama söz konusu olan kendi adını taşıyan üniversite olduğunda, cimri mi cimri. Bunu Rize’ye her gidişimizde görüyoruz. Fazlası değil, başka kentlerdeki üniversitelere sağladığı desteği sağlasın yeter!.. Rize’de adı konmasa da farklı bir gelenek var. Dışarıda ne olursanız olun, orada herhangi birisiniz. Ne paranız, ne makamınız ne de arkanızdaki diğer güçler sizi farklı kılmıyor. Mütevazılar hem de fazlasıyla. Kızgınlıkları da dışarıdaki gibi kalıcı değil. Saman alevi gibi. Aslında Rizelileri Rize’de tanımak gerekir!..

Vakıf üyeleri Kültür eski bakanlarından  İsmail Kahraman’ın başkanlığını yaptığı vakfın kurucu isimleri şöyle: Abdulkadir Kart, Abdulkadir Konukoğlu, Abdürrahim Albayrak, Adnan Ertem, Ahmet Gür, Ahmet Yazgan, Bayram Ali Bayramoğlu, Ali Zeki Saruhan, Arif Yılmaz, Şaban Cemil Kazancı, Cengiz Kaptanoğlu, Çamur Ali Kopuz, Davut Dişli, Emrullah Turanlı, Hakan Gültekin, Halil Bakırcı, Halit Dumankaya, Halim Mete, Hamdi Topçu, Hamdi Safi, Harun Mertoğlu, Hasan Kemal Yardımcı, Hasan Karal, Hayati Yazıcı, Hayrettin Özaltın, Hüseyin Atılgan, İbrahim Er, İbrahim Ekşi, İbrahim Karaosmanoğlu, İmdat Sütlüoğlu, İsmail Kahraman, Köksal Toptan, Lüffi Çırakoğlu, Lütfullah Yılmaz, Mehmet Erdoğan, Mehmet Hasan Kosif, Mehmet Emin Erkan, Mehmet Nazif Günal, Mehmet Cengiz, Metin Kalkavan, Mustafa Karaman, Necmeddin Bilal Erdoğan, Niyazi Mete, Nusret Bayraktar, Nurullah Çakır, Osman Erkan, Rahmi Metin, Seyfullah Hacımüftüoğlu, Süleyman Karakan, Şaban Aziz Karamehmetoğlu, Şadan Kalkavan, Şeref Yıldız, Tahsin Usta. Vakıf başkanı iddialı İsmail Kahraman, iddialı hem de çok iddialı. Hayal ettiklerinin yarısını bile gerçekleştirse, RTEÜ şaha kalkar. İşte söyledikleri: “326 dönüm yerleşim alanımız var. Ama tek alanda değil. Şehir üniversitesi olmaya mecburuz ama şehirde düz alan yok. İyi bir üniversite olacağız diyoruz ve olacağız. Rize’nin plakası 53 olduğu için 53 kurucumuz var. Biz niye yokuz diye gönül koyan çok oldu. Bunun üzerine meclis oluşturduk. Şu anda 600’ü aşkın üyemiz var. 26 farklı alanda çalışma gruplarımız bulunuyor. Yılda bir toplanıyoruz. Kısa, orta, uzun vadeli hedefler oluşturduk. Tıp, mühendislik, tarım ve ilahiyat alanlarında büyüyeceğiz. Her kurucumuz biner lira verdi. 53 bin lira sermaye ile kuruldu. Ama bağışlarla çok daha büyük bir bütçeye sahibiz. Hastane, araştırma ve kongre merkezi yapacağız. Kayserililer kadar zengin değilsek de muhtaç değiliz. Bizim de paramız var. Vakfı, üniversiteyi yönetmek için değil, geliştirmek için kurduk.” Kent üniversitesi Kahraman, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde 11 fakülte, 7 yüksek okul, 7 meslek yüksek okulu, 3 enstitü, 8 araştırma merkezi ve rektörlüğe bağlı 6 bölüm olmak üzere 42 akademik bölümün olduğunu da kaydederek, “Diploma alanlar ve yeni kayıtlar ile 15 bin 973 öğrencimiz var. Mühim olan öğrenci sayısının çokluğu değil, üniversitenin eğim düzeyinin yüksek olması. İnşallah iddialı bir üniversite olacağız” dedi. Özetin özeti: İddialı olmak güzel. Ama o kadarı yetmiyor. RTEÜ her yönüyle örnek bir üniversite olmak zorunda. Çünkü, en iyi helva için yok, yok!..