Safahat-Mehmet Akif Dönüyor

Yönetmenliğini Hilali Hasanov'un yaptığı ve ünlü sanatçı Ahmet Yenilmez'in oynayacağı tek perdelik oyun "Safahat - Mehmet Akif Dönüyor"  21 Aralık Cuma akşamı saat 20:00’de Rize İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde seyircisiyle buluşuyor.

Rize Polis Hizmetlerini Geliştirme ve Destekleme Derneği tarafından organize edilen oyunun kurgusu içinde; Mehmet Akif'in kendinden sonraki nesle bıraktığı emanetine gösterilen duyarsızlık işlenirken, "Eğer Akif yaşasaydı bu halimize ne derdi?" sorusuna cevap aranacak.

Bir adam düşünün verdiği sözden asla dönmüyor…
Bir adam düşünün inandığı doğrularla yemin değiştirtiyor…
Bir adam düşünün kara kışın ortasında giyecek paltosu yokken servetleri reddediyor…
Bir adam düşünün alkışı sevmiyor…
Bir adam düşünün savaş meydanlarında düşman ordularının yakıp gittiği evlere su taşıyor…
Bir adam düşünün görmediği yerin destanını yazıyor…
Bir adam düşünün hayatını milletine adıyor…
Bir adam düşünün İstiklal Marşı gibi bir destanı yazıyor…

- Tanıdınız mı onu?
- Mehmet Akif’ten bahsediyoruz. Bu milletin mutabakat metnini yazan şairden.
Ankara’nın kara kışında sırtında arkadaşıyla sıra sıra değişerek giydikleri bir muşambayla soğuktan korunmaya çalışırken servetleri reddediyor. Ardından bir sabah uyandığında duvara bir şeyler yazmaya başlıyor. O duvara düştüğü not bir milletin kader yazısı oluyor.

Hani vardır ya “Eğer bir yemin etse, ağzından bir yemin çıksa; Allah onun yemini doğru çıksın diye, söylediği sözü yapar”.
İşte öyle biriydi Mehmet Akif…
İşte șimdi Mehmet Akif dönüyor.
Sormaya, sorgulamaya geliyor.
Emaneti ne yaptığımızın hesabını sormaya geliyor.
Yolu kah Neyzen Tevfik’le, kah Mithat Cemal’le, kah Kuşçubaşı Eşref’le, kah Tevfik Fikret’le kesişiyor. Yolu kah Berlin’e, kah Mısır’a, kah Çanakkale’ye düşüyor…
Evi bildiği İstanbul’da misafir gibi yaşamış, onunda 11 yıllık hasretin ardından ölmek için İstanbul’a geri dönmüştü… Akif dönüyor..."

Bu oyun bir dönem unutturulmuş, haksızlığa uğramış olan bir Mehmet Akif savunması değildir. Tam tersi Mehmet Akif’in yine bizim için geri dönüşüdür. Bu zamanda Mehmet Akif’in doğrularına her zamandan daha çok ihtiyacımız var.

Mehmet Akif dönüyor ve döndüğü yerde olanları soruyor. Bize “biz neredeyiz?” sorusunu sorduruyor."