Sedat Peker: Paralel Yapı Mossad'ın Uzantısı Oldu

Sedat Peker: Paralel Yapı Mossad'ın Uzantısı Oldu
Sedat Peker, hizmet hareketinin paralel yapıya, paralel yapının ise nasıl Mossad'ın uzantısı haline geldiğini anlattı.

Ünlü iş adamı Sedat Peker, geçmiş yıllarda Birleşik Türk Devletleri’ni kuracağına inandığı din alimleri ile akademisyenlerin cemaatteki etkinliklerinin azaltılarak cemaatin MOSSAD’la işbirliğine giren polislerle doldurulduğu iddiasında bulunarak, ''Gelinen son noktada din alimlerinin, akademisyenlerin cemaatteki etkinliği azaltılıp onların yerine ise son 20 senedir cemaatte ön plana çıkarılıp ve yön belirleyici hale getirilen, polis istihbarat kökenli kadrolar önce MOSSAD’la iş birliğine girmiş sonrasında ise onların uzantısı olmuştur. MOSSAD’ın etkisindeki bu polisler cemaatte belirleyici bir güç olduğunda ise yapının adı da artık paralel yapı olmuştur." dedi.

Peker, bugün kü açıklamasında ayrıca tüm dünyanın kaderini değiştirebilecek, İ’la-yı Kelimetullah Davası’nı hedefe ulaştırabilecek hizmet hareketini paralel yapıya dönüştürenlerin üzerlerinde Yüce Allah’ın lanetinin eksik olmayacağına tüm kalbiyle inandığını da kaydetti.

İşte O Açıklamanın Tamamı

Kıymetli Dostlarım,

Paralel yapıya gönül vermiş bazı genç arkadaşlarımız, benim geçmiş yıllardaki hizmet hareketine yakın olduğuma inanmadıklarını söyleyerek, böyle bir şeyi kanıtlarsam hizmet hareketinden ayrılacaklarını söylemişler. Bu kardeşlerime öncelikle şunu söylemek isterim; Şartlar ne olursa olsun ben asla yalan söylemem. Bunu beni tanıyan herkes çok iyi bilir.

Ayrıca benim hizmet hareketine sevgi duyduğum destek verdiğim yıllarda, son yıllardaki gibi cemaate zenginlik ve makam bulaşmamıştı. O zamanlar cemaat son yıllardaki gibi güçlü olduğu anlarında değildi. Ancak merak edenlerin incelediğinde görecekleri gibi o tarihlerde yaşım çok genç olmasına rağmen ben her kulvarda kendimce çok güçlüydüm.

Ayrıca şimdi hatırladığımda kendimize kızdığım ve güldüğüm bir çok saçma huyumuz da vardı. Biz Fetullah Gülen’in Zaman Gazetesi’nden her gün farklı isimlerle yazılar yazdığını bildiğimizden, (daha doğrusu bize öyle söylendiğinden) Biz Zaman Gazetesi’ni belimizin altında hizaya koymazdık. Biz hizmet hareketini ve onun liderini bir gün Birleşik Türk Devletleri’ni kuracak kadroları yetiştiren bir cemaat olarak görüyorduk.

Yaşıtlarım henüz üniversite öğrencisiyken ben Yunus Emre Kolejleri’nin, Ses Dershaneleri’nin sahibiydim. Her iki eğitim kurumunda olan öğretmenlerin profili incelendiğinde yarısının Ülkücü, yarısının da cemaat kökenli olduğu görülecektir. 1990’lı yıllarda hizmet hareketinin hem burs, hem kurban, hem de himmet toplantılarına benim adıma katılanlar, genç iş adamları arasında her zaman birinci olurlardı. Toplantılara katılan arkadaşların benim adıma katıldığını zaten üst kademenin hepsi biliyordu.

Sadece bunlar mı? Sokaklarda ve mekanlarda rahat bir şekilde tebliğlerde bulunabilsinler diye korumamı hiçbir zaman üzerlerinden eksik etmedim. Çünkü bu kadrolar bizim inancımıza göre bir gün kurulması kesin olan Birleşik Türk Devletleri’ni kuracaklardı.

Ancak gelinen son noktada din alimlerinin, akademisyenlerin cemaatteki etkinliği azaltılıp onların yerine ise son 20 senedir cemaatte ön plana çıkarılıp ve yön belirleyici hale getirilen, polis istihbarat kökenli kadrolar önce MOSSAD’la iş birliğine girmiş sonrasında ise onların uzantısı olmuştur. (MOSSAD’ın etkisindeki bu polisler cemaatte belirleyici bir güç olduğunda ise yapının adı da artık paralel yapı olmuştur.)

Bir gün tüm dünyanın kaderini değiştirebilecek, İ’la-yı Kelimetullah Davası’nı hedefe ulaştırabilecek hizmet hareketini paralel yapıya dönüştürenlerin üzerlerinde Yüce Allah’ın lanetinin eksik olmayacağına ise tüm kalbimle inanıyorum.

BİR UMUTTUR YAŞAMAK

SEDAT PEKER