Sedat Peker: Türkiye, CIA ve MOSSAD’ın Emrindeydi

Ünlü işadmaı Sedat Peker, denetim mekanizmaları kurulduktan sonra başkanlık sisteminin en güvenilir sistem olduğunu ifade ettiği sosyal paylaşım sitesindeki açıklamalarında geçmiş yıllarda Türkiye’nin istihbarat teşkilatlarının CIA ve MOSSAD’ın sözünden ve onların çizdiği rotadan çıkamaz halde bulunduğunu, şuan ise MİT’in yaptığı çalışmaların taraflı tarafsız herkesin taktirini kazandığının ortada olan bir gerçek olduğunu kaydetti.

İşte Peker’in bugünkü o paylaşımı:

Kıymetli dostlarım;

Pazartesi günü yazdığım başkanlık sistemini desteklediğime dair yazıya bazı genç arkadaşlarımız eleştirilerde bulunmuşlar. Dünyada başarıyla yönetilen koalisyon hükümetlerinden bahsetmişler.

Benim o kardeşlerime söyleyeceğim düşüncelerinin doğru olduğu; ancak bizim ülkemizin dünyadaki bazı ülkelerle aynı şartlara sahip olmadığı gerçeğidir.

Ülkemizin koalisyon hükümetleriyle yönetildiği zamanlarda insanların benden destek istemek amaçlı yaptıkları bazı ziyaretlerde, hastanede yakınlarının ölüsünün bulunduğunu, hastaneye olan tedavi aşamasındaki borçlarından dolayı yakınlarının ölüsünün kendilerine teslim edilmediğini söylüyorlardı.

Bu anlattığım o genç arkadaşlarımıza şaka gibi gelebilir. Ancak bu bir şaka değildi. En az iki olayda hastaneye olan tedavi borçlarını kapatacak parayı vererek insanların ölülerini hastaneden çıkarttım. (Farkındayım şuan aklımız böyle bir şeyi kabul etmiyor, ancak bu bir gerçek.)

Adapazarı Depremi olduğu zaman diğer ülkelerden gelen yardım paralarıyla ülkedeki memur maaşları ödendi. Çünkü o zaman tamamen İMF’ye teslim olmuş durumdaydık. Devletin kasası ise tam takırdı.

Gazete patronlarının ülkenin başbakanlarını evlerinde pijamayla karşıladıkları bir dönemdi. Ya da bütün herkese korku salmış dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın canlı yayında gazete patronu Aydın Doğan tarafından; ‘’sen artık ekipler amiri değilsin, içişleri bakanısın, dikkatli konuş!’’ diye fırçaladığı günlerdi.

MİT denilen ülkemizin en önemli kuruluşlarından bir tanesi, ‘MİT Raporu’ adı altında sadece yarı pornografik raporlar yayınlardı. (Kim hangi kadınla yatmış, kimin hangi kadınla ilişkisi varmış gibi) Şuan ise MİT’in yaptığı çalışmalar taraflı tarafsız herkesin taktirini kazandığı ortada olan bir gerçektir.
Ülkemizin istihbarat teşkilatları geçmişte CIA ve MOSSAD’ın sözünden ve onların çizdiği rotadan çıkamaz haldeydi.

Bu saydıklarımın hepsi keşke benim yalanım veya abartmam olsaydı. Ancak maalesef ki değil, tamamı gerçek. (Ve bunun gibi sayılacak binlerce yaşanmış kötü örnek var.) İşte bu sebeple koalisyon hükümetlerine asla olanak sağlamayan başkanlık sistemi ülkemizde mutlaka uygulamaya geçirilmelidir.
Denetim mekanizmaları kurulduktan sonra başkanlık sistemi bence en güvenilir sistemdir.

Bazı arkadaşlarımız Ergenekon Davası’ndaki yaşananlarla ilgili neden yazı yazmadığımı devamlı suretle sormaktalar. İnşallah önümüzdeki günlerde uzunca bir süre bu konularla ilgili anılarımı da yazacağım.