Şok Diyetlere İnanmayın!

Şok Diyetlere İnanmayın!
Şok diyetlere inanılmamasını isteyen uzmanlar, bol su içilmesini önerdi.

Açık büfelere dikkat edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, ara öğünlerin kiloyu engellediğini söyledi.

Özel Rize Tıp Merkezi Diyetisyeni Güzide Arslan, şok diyetlere inanılmaması konusunda vatndaşları uyardı. Şok diyetlerin sadece su kaybına yol açtığını anlatan Arslan, "On günde beş kilo kaybedeceğinizi vaat eden diyetlere inanmayın. Bu diyetlerle sadece su kaybedersiniz ve birkaç günde verdiğiniz kiloların hepsini geri alırsınız. Unutmayın bütün bir kış alınan kiloları yaza hazırlık olsun diye bir ayda veremezsiniz" dedi.

ARA ÖĞÜNLER KİLOYU ÖNLER

Diyetisyen Güzide Arslan, besinlerin günde 3 ana öğün ve 3 ara öğün olarak tüketilmesi gerektiğini ifade etti.

Ara öğünlerin gereksiz atıştırmaları ve kilo alımını önleyeceğini savunan Arslan, sözlerine şöyle devam etti: "Besinlerinizi günde 3 ana öğün ve 3 ara öğün şeklinde tüketmeye çalışın. 3 ana öğün kahvaltı, öğle ve akşam yemeği, 3 ara öğün ise kuşluk, ikindi ve gece atıştırmaları şeklinde olmalıdır.

Çantanızda ya da ofisinizdeki dolabınızda anlık açlık ve ara öğünler için sağlıklı atıştırmalara yer açın. Öğün atlamamak, hem kan şekerinizin düzende kalmasına, hem de gereksiz atıştırmalarınızın önüne geçecektir. Atlanan öğün, kişinin kan şekeri değerlerinde düzensizliğe ve çabuk acıkmasına neden olur. Sonucunda da kişi, bir sonraki öğünde daha çok besin tüketir ve böylece vücuduna gereğinden fazla miktarda enerji almış olur. Bu durum da, kilo alımlarına neden olmaktadır."

Arslan, besin tüketiminde porsiyon miktarının önemli olduğunu, fakat yaz aylarında ve özellikle tatillerde açık büfe uygulamalarının fazla besin tüketimine sebep olduğunu söyledi.

Güzide Arslan, açık büfe besin tüketiminde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı: "Besin tüketiminde her zaman porsiyon miktarına dikkat etmeliyiz. Ancak yaz aylarında özellikle tatillerde maalesef açık büfeden dolayı fazla besin tüketimine eğilim oluyor. İlk önce hazırlanan yemekleri gözden geçirin, seçtiğiniz yemeklerden az az almaya çalışın, tabağınızı doldururken salatalardan başlayın, özellikle bol yeşillik ve sebze ile doldurduğunuz tabağınızda yemek için küçük bir bölüm ayırın."

Diyetisyen Arslan, enerjisi yüksek şerbetli, kızartılmış ve hamur tatlıları yerine dondurma, sütlü ve meyve tatlılarının doğru seçim olacağını ifade etti. Ayrıca Arslan, dondurma, sütlü ve meyve tatlılarının tüketilmesinde porsiyon miktarına dikkat edilmesi gerektiğini hatırlattı. Yaz aylarında krema, mayonez, yağlı sos, katı yağ gibi yağlı besin ve kızartma tüketiminden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yemeklerde mısır özü, zeytin yağı ve fındık yağı gibi bitkisel yağlar kullanılmalı. Yemeklerde kızartması ve kavurma gibi usuller yerine haşlama, ızgara ve fırın gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanabilir. Fındık, ceviz, badem gibi yağlı besinleri günlük tükettiğiniz yağ miktarını azaltarak kullanabilirsiniz. Bir tatlı kaşığı yağ yerine 10 adet fındık ya da badem veya iki ceviz tüketebilirsiniz. Örneğin birkaç tane badem, salatanıza hem lezzet katacaktır hem de daha fazla yemiş gibi hissetmenizi sağlayacaktır."

Arslan, yeterli posa tüketiminin bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olunmasında, kansere karşı koruyucu, acıkmayı geciktirmesi gibi olumlu etki sağlamasında önem taşıdığını söyledi. Diyetisyen Arslan, öğünlerde mutlaka sebze yemeği ve salata ile gün içerisinde 4-5 porsiyon meyve tüketmeye çalışılmasını önerdi. Arslan, yaz aylarında vücut direncini artırmada fayda sağlayan sebze ve meyve tüketimi ile vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasının sağlanabileceğini sözlerine ekledi.