Taksim Şapkasından Sendika Güvercini Uçurmak İsteyenler Var
Eğitim Bir Sen 25. Başkanlar Kurulu Toplantısı Rize’de başladı.
Rize'nin İkizdere ilçesinde dört gün sürecek toplantıda konuşan Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, gündemle ile ilgili konuları değerlendirdi. Gündoğdu, üye sayısı ile Türkiye’nin en büyük sendikası olduklarını belirterek “Bütün zorlukları yenmenin destanını yazdınız. 251 bin üye ile Eğitim Bir Sen’i Türkiye’nin en büyük sendikası yaptınız” dedi.
Sendika olarak başörtüsü sorununu çözdüklerini belirten Gündoğdu, hükümetten konuyla ilgili yönetmeliğin kaldırılmasını talep ederek, “Önce millet ile buluşup 12 milyon 300 bin imza ile sonra sivil itaatsizlik eylemi ile doğul hukuka dönme eylemi ile baş örtüsü sorunu biz çözdük. Hükümete de tavsiyemiz siz de çözün. Yönetmeliği kaldırın, rahat edin. Aksi takdirde 12 milyon 300 bin imza sizi rahatsız etmeye devam edecek” diye konuştu.
Gündoğdu, Türkiye’de İttihat ve Terakkiciler'in devamı derin devlet olarak tanımladığı grupların halka çeşitli misyonlar yüklemek istediğini belirterek, “Taksim'de ağaç altında demokrasi arayanların, Taksim şapkasından güvercin çıkartmaya çalışanların bir başka amacının da muhafazakar camianın bu iktidardan taleplerini perdelemek olduğunu 'siz ekonomiyi iyileştirin, yolları iyi yapın, çöpleri toplayın, bankalar zarar etmesin, bütçemizi katlayalım, ama kendi tabanınızın da taleplerine yönelik sakın ha adımlar atmayın. Size derin devlet olarak, ittihat ve terakkiciler olarak daha önce size biçtiğimiz, tabanınızın salatalık, buğday yetiştirme rolünün de dışına çıkmasın.’ diyorlar. Artık bu çabaların Türkiye’de yeri yoktur. Biz bu ülkenin kiracısı değiliz ev sahibiyiz. Ekmeğinin korunmasını da özgürlüklerin genişlemesini de istiyoruz. Bunun önünde engel olan hangi güç olursa olsun bu güçlere de asla aldırmadan yolculuğumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
GÖREVİMİZ TERÖRLE MÜCADELE DEĞİL
Çözüm sürecinde Akil Adam olarak görev yapan Gündoğdu, süreçte görevlerinin terör ile mücadele olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:“Alanımızı çok iyi biliyorduk. Buna rağmen bizi eleştirenler teröristler ile mücadele ettiğimiz şeklinde bizi eleştiriyordu. Bir ülkede terör ve terörist varsa bununla mücadele devletin görevidir. Güvenlik işidir. Asla sivil toplum örgütlerinin ve sendikaların işi değildir. Bizim işimiz özgürlüklerdir, bataklığın kurutulmasıdır. Teröre meyli bitirmektir. Terörü yeşerten iklimleri sona erdirmektir. Hukuk devletinin ve eğitimde eşitliğin olmadığı yerden beslenen yanlış yaklaşımları sona erdirmektir. Ötekileştirmenin devlet eli ile İttihat ve Terakkiciler ile darbeciler eli ile yürütüldüğünü görüyoruz. Her 10 yılda bir haddimiz bildirilmiş ama her 10 yılda bir bir kesim öteki ilan edilmiş. Bütün öteki ilan edilenleri bir araya getirdiğimizde Türkiye’nin neredeyse yüzde 90’ı öteki ilan edilmiş. Aleviler, başı örtülüler, muhafazakarlar, Kürtler öteki ilan edilmiş, Müslüman Kürtler iki kez öteki ilan edilmiş. Biz yeni süreci 2010 Referandumu'na kadar devlete göre birey nasıl olmalıdır, anlayışından 2010 Referandumu'ndan sonra insana göre devlet nasıl olmalıdıra geçen tüm ötekilerin beriki olduğunu kabul ettik.“
KESK VE DİSK’E ELEŞTİRİ
Gündoğdu, KESK ve DİSK’in söylemlerinin aksine Taksim’de sermaye ve emperyalizme maşalık yaptıklarını belirterek, “Hepimiz ilk günlerde burada bir belediyecilik, yönetim beceriksizliği olduğunu düşünüp üzülüyorduk. 28 Şubat sürecinde 5'li çetenin içerisinde sendikalar yer almıştı. Ergenekon’a ev sahipliği yapan sendikalar vardı. Şimdi de 'emperyalizme karşıyım' diyen, 'sermaye benim karşımdadır' diyen, onlarca yıldır slogan atan DİSK ve KESK Taksim şapkasından sendika güvercini uçurmaya çalışıyorlar. Geçmişte de zaten inandırıcılıkları kalmamıştı. Başörtüsü özgürlüğüne KESK’in esaretidir diyenler, sermayenin ve emperyalizmin maşalığını yapmak için yarışa girdiler ama görüyoruz ki onların tabanları bu çağrılarına cevap vermiyor” şeklinde konuştu.
