TBMM'de İlk Lazca Konuşma

TBMM'de İlk Lazca Konuşma
21 Şubat Uluslararası Anadil Günü dolayısıyla TBMM Genel Kuruluna hitap eden CHP Milletvekili Prof.Dr. Mehmet Bekaroğlu, bir ilki gerçekleştirdi. Bekaroğlu, TBMM Genel Kurulunu Lazca selamladı.

TBMM'de genel kurulu Lazca selamlayan Bekaroğlu, 17 Kasım 1999'da 21 Şubat 1952 anısına UNESCO tarafından Uluslararası Anadil Günü olarak ilan edildiğini söyledi.

21 ŞUBAT'TA NE OLMUŞTU?

21 Şubat 1952'de Bangladeş'te üniversite öğrencileri, Bengal dilinin Banladeş'te konuşulmasını savunmak için gösteri yapmış, göstericiler güvenlik görevlilerince öldürülmüştü.

7 BİN FARKLI DİL

UNESCO'nun bildirdiğine göre dünya üzerinde 7 bin farklı dil konuşulduğunu söyleyen Bekaroğlu, bunların 2 bin 500'ünün öldüğünü, bir o kadarının da ölüm tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Bekaroğlu şöyle devam etti:

"Yine UNESCO'nun bildirdiğine göre Türkiye'de 36 dil ve lehçe var. Bunların 18'i lmüş, bir kısmı da ölmek üzere... Bunlardan bir tanesi de benim bölgemde; Rize'de, Fındıklı'da yaygın konuşulan Lazca ve yine yukarılarda konuşulan Hemşince dilleridir. Konuşmamın başında sizden yardım istedim; dedim ki, Lazca ve birçok dil ölmek üzeredir. Bugün Türkiye'de 200 bini bölgede (Doğu Karadeniz), diğerleri Türkiye'nin değişik yörelerinde olmak üzere 500 bin civarında Laz var. Bunların ancak 200 bin'i Lazca konuşabiliyor."

DEDEM LAZCA KONUŞURDU

"Benim dedem Lazca konuşuyordu değerli arkadaşlarım. Annem ve babam da Lazca konuşuyordu. Ben de Lazca konuşabiliyorum, çocuklarım sadece anlayabiliyor, torunlarım ise ne anlayabiliyor, ne de konuşabiliyor. Diğer dil ve lehçeler de aynı durumdadır. Niçin böyle, niçin bu ülkenin zenginlikleri böyle ölüyor? Bir dilin ölmesi ile insanın ölmesi arasında ne fark var? Modernlik, şehirleşme, medya, televizyon ve en önemlisi de bugüne kadar tekçi devlet uygulamaları dolayısıyla ölüyor bu diller."

ORTAK DİL TÜRKÇE'DİR

"Olan oldu ama iş işten geçmedi, geçmemeli de... Ana dilimizi öldürmemeliyiz. Şimdi burada Milletin Meclisinde, siz milletin temsilcilerine sesleniyorum. Bu ülkede yaşayan herkes millettir, milleti meydana getiren unsurlardır. Birlikte yaşamaya devam edelim. Bakın, bugün bu ülkede bütün bunlar olup bitti ama hala büyük bir kutuplaşma yaşanıyor. Büyük bir düşmanlaşma var. Birimizin sevdiğini öbürü sevmiyor, öbürünün sevmediğini bu seviyor, ciddi bir kutuplaşma var. Gelin tekrar kucaklaşalım. Tekrar millet olalım, daha güçlü bir şekilde; tasada, kıvançta bir millet olalım. Elbette ortak dilimiz Türkçe'dir değerli arkadaşlarım. Ortak dil olmazsa zaten millet olmaz, ortak dil olmazsa eşit yurttaşlık da olmaz. Ortak dil olmazsa Artvin'de eğitim alan bir genç Çanakkale'deki bir pozisyona başvuramaz, eşitlik sağlanamaz. Ortak dilin Türkçe olduğuna dair de hiç kimsenin bir endişesi yoktur.  Ama diğer dilleri de yaşatalım. Tüm dilleri, tüm kültürleri, tüm farklılıkları yaşatalım. Hepimiz bu milletin eşit bileşenleri olalım, eşit yurttaşları olalım. Ama devlet, bir haksızlığı, büyük bir adaletsizliği telafi etmek zorundadır."

BİR DİL YAZILMIYORSA O DİL UNUTULUR

"Bir dil yazılmıyorsa o dil unutulur. Dolaysıyla bu dilin okullarda öğretilmesi gerekiyor. Geçtiğimiz yıllarda bu konuda bir takım ileri adımlar atıldı. Seçmeli derslerle çocuklara ana dilleri öğretilmeye başlandı. Bu,Lazca için de geçerlidir. Ama öğretmen yetiştirecek bölümler açılmadı, TV'lerde çizgi filmler yapılmıyor, TV, Radyo programları yapılmıyor. Bunlar yapılmadan derseniz ki, 'evinizde, aranızda konuşuyorsunuz, bu konuda baskı yok, bu ülke özgürlükler ülkesidir'; yanlış yapmış olursunuz, inandırıcı olamazsınız, birliği bütünlüğü sağlayamazsınız. Bu nedenle üniversitelerde çocuğu yetiştirecek, bu dilleri öğretecek bölümler açılması gerekiyor."

BU GÜZEL ÜLKEDE HEP BİRLİKTE YAŞAYALIM

"Biz bir milletiz, bütün farklılıklarıyla herkesin kendisini eşit yurttaş hissetmesi gerekiyor. O dönemler geçti. Bir ulus inşa süreci yaşandı, oldu bitti. Bütün farklılıkların kendisini ifade edebileceği ama maddi bir şekilde bunun şartlarını hazırlayacağımız bir toplumsal barış ve özgürlükler sistemine ihtiyacımız var. Bunu biz yapabiliriz, lütfen yapalım, ana diller ölmesin, Lazca ölmesin, torunlarımız Lazca konuşsunlar, bu güzel ülkede hep birlikte yaşayalım."