Yeşil Çay'ın Rize'deki Serüveni

Yeşil Çay'ın Rize'deki Serüveni
Fatih Sultan Kar’ın ‘Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni’ isimli çalışması kitaplaştırıldı

Arşivci ve araştırmacı Fatih Sultan Kar’ın koleksiyonundan seçilen siyah-beyaz fotoğraflardan oluşan ve çayın Rize’deki serüvenini anlatan “Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni” isimli çalışma kitaplaştırıldı. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur) desteği ile yayınlanan çalışma Rize Çayı ile ilgili ilginç ve tarihi gelişmeleri gözler önüne seriyor.

1912 yılında Rize Ticaret Odası Başkanı Başkanı Mustafa Hulusi Karadeniz Batum’dan ceketinin cebinde getirdiği çay tohumlarıyla Rize’de evinin bahçesinde ilk çay ekimini yaptı.

5.20101008082746..jpg

19 Aralık 1947 tarihinde ülkemizde süre gelen kıtlık nedeniyle çay karneye bağlandı.

Rizeli arşivci-araştırmacı Fatih Sultan Kar’ın, ‘Rize’de Yaşanmış Fıkra Gibi Olaylar’, ‘Likapanın Moruna, Rize’nin Yeşiline’, ‘Yeşile Adanmış Dizeler- Rize Şiirleri’, ‘Bir Limon Fidanının Hikâyesi: Çaykur Rizespor Tarihi’, ‘Bir Futbol Efsanesi: Şenol Birol Gol’, ‘Bütün Yönleriyle Rize Spor Tarihi’  ve ‘Evvel Zaman İçinde Rize’ isimli kitaplarının ardından  Rizelilerin hayatına 1930’lu yılların sonunda giren çayın 70 yıllık serüvenini gözler önüne seren “Yeşil Çayın Siyah Beyaz Serüveni” isimli kitap, 80 sayfadan oluşuyor ve kitapta daha önce yayınlanmamış çok sayıda belge ve fotoğrafa yer veriliyor.

Bir yanı, başından kar eksilmeyen Kaçkarlara, bir yanı hırçınlığı dinmeyen Karadeniz’in deli mavisine bakan Rize’nin halkı her daim telaşlı, aceleci, atak, çalışkan ve esprilidir. Yörenin havası, toprağı, suyudur onları böyle yapan. Erkekleri ne kadar denizciyse kadınları o kadar toprağa bağlıdır. Ve Rize’nin yamaçları ‘siyah beyaz fotoğrafları bile yeşile çalar’ deyimine uygun şekilde her zaman yeşildir. Rize’de çaydan önce yeşilin adı ‘mısır’dır. Bundan başka Rize mandalinası ve portakalı etrafa nam salmıştır. Çay, 1930’lu yılların sonunda Rize’ye gelir ve Rizelinin hayatını değiştirir. Doğuştan gurbetçi olan halk, bir kurtuluş ümidi olarak sarılır çaya. Dağ, taş gizemli yeşil yaprağın büyüsüyle kaplanınca iklim değişir. Toprak, aile içerisinde kardeşler arasında çok küçük parçalara bölününce geçimi karşılayamaz olur, Rizeliye yine gurbet yolları gözükür. Çay tarımı arkada kalanlarca yürütülür.

cay.jpg

Kitaptan birkaç başlık:  Çay karneye bağlandı

19 Aralık 1947 tarihinde tek parti hükümetinin almış olduğu olağanüstü bir kararla, çay sarfiyatı karneye bağlandı. Türkiye genelinde fiilen uygulanmaya başlanan bu karara göre, isteyen istediği kadar çayı Tekel İdaresi’nden alamıyor, her aileye düşen çay miktarı, aile reislerinden alınan ve muhtarlıklarca tasdik edilen beyannamelere göre belirleniyordu.

Çay tohumlarını çeketinin cebinde saklayarak Rize’ye getirdi

1912 yılında Batum’da bulunan Rize Ticaret Odası Başkanı Mustafa Hulusi Karadeniz orada gördüğü çay üretiminin, Batum ile iklim şartları birbirine benzeyen Rize’de de yapılabileceği kanısına varır. Bu amaçlar bir avuç çay tohumu temin ederek ceketinin cebine koyar. Memleketi Rize’ye dönünce getirdiği çay tohumlarıyla Rize’de evinin bahçesinde ilk çay ekimini yaptı. Bu olay Rize’de çayın başlangıcı olarak sayılır.

Rize’de ilk çay deneme dikimini dönemin Karadeniz yapmıştır. Batum’dan getirdiği çay tohumlarını Rize’de evinin bahçesine dikmiştir.