Yılmaz; Arazim Zorla Alındı
Mahmut Ali Yılmaz haber sitemizin bürosuna gelerek, Kalkandere ilçesi Hüseyin Hoca köyünde 10 hisse sahibi ile birlikte 60 dönüm arazileri olduğunu ve devletin bu araziyi ellerinden zorla aldığını belirtti.
Yılmaz açıklamasında, İlk kuruluş 1400 dönüm üzerine planlandı. Arazi kullanımında yörede bulunan sunta fabrikası merkez olarak kabul edildi. Sunta fabrikası 1976 tarihinde kurulmuş amacı her türlü orman ürünlerini işleyip değerlendirmekti. Zamanın ülkedeki en modern fabrikası olacaktı. Hesaplanan değerlere göre 1978 sonunda üretime geçecek 1500 dolayında çalışanı olacaktı.85 dönümlük fabrika arsası arazi sahipleri ile 6 ay gibi kısa bir sürede anlaşılarak halledildi. Anonim şirket olarak kurulmuştu. Arazi sahipleri ve yöre halkı fabrikaya sahip çıkarak ellerindeki birikimleri ile fabrikaya ortak oldu.35 dönüm üzerine fabrika kuruldu. Fabrika çalıştırılması için sadece işletme kredisine ihtiyaç vardı. Ülkede aynı işi yapan rakip firmalar bu işletmenin batırılması için ellerinden geleni yaptılar. İşletme yıllarca çürümeye terk edildi. İçerisindeki makineler sökülüp götürüldü. Fabrikanın sadece hangar binaları kalmıştı. Yöre halkı şaşkındı, fakat ellerinden hiç bir şey gelmiyordu (tarih 1994).Çevredeki arazilere göz diken uyanık kişilerde arazileri ele geçirmek için devleti de yanlarına alarak osb kuruluşunu kurdular. Arazileri satın almaya başlarken yıllar önce bölgeyi terk eden, arazilerinden haberi bile olmayan, ekonomik yönden zor durumda olan, sadece 2 veya 3 dönüm arazisi osb nin içinde 8 veya 10 dönüm arazisi de hemen o.s.b arazisi dışında olan arazi sahiplerinden arazilerini kelepir fiyatına satın aldılar. Bu satın alınan araziler bir yekûn teşkil etmiyordu. Arazi fiyatları zaman zaman güncelleştirilerek arazi sahiplerinin önüne konuluyor. Yöre son zamanlarda tarımdan çıkarılmış, imara alınmıştır” dedi.
Mahmut Ali Yılmaz “O.S.B yönetimi hukuki sorunları çözünce 600 civarında arazi sahibine tebligat göndererek arazilerin hukuken alındığını o.s.b’nin koyduğu fiyattan paralarının bankaya yatırıldığını bildiriyorlar. O.S.B’nin verdiği fiyata yanaşmayan arazi sahipleri fiyat artışı için yaklaşık 30 dosya ile mahkemeye başvurmuş durumdadırlar. Sayın Rize Milletvekili Hasan KARAL o.s.b bölgesini incelemeye geliyor. Yanında yöre insanlarından hiç kimsenin olmadığını gibi mahalle muhtarının bile haberdar edilmemiştir. Burada önüne açılan o.s.b projesi hakkında bilgilendiriliyordu. Bu projenin yıllar önce hazırlanmış, bugün demode olmuş bir proje olduğunu düşünüyorum. Kalkandere de Meslek Yüksek Okulunun konumlandırılmasından da hiç ders alınmadığı anlaşılıyor.(Mesleği icabı olabilir) O.S.B için hukuki sorun kalmadığını adeta zafer kazanılmıştır izlemini veriyor. Acaba kimlere karşı zafer kazanmıştır. Bu yetmiyormuş gibi adeta arazi sahiplerine ve yargıya gönderme yaparak “En son dokuz küsur trilyon şu anda bankada mevcuttur, Ankara’dan Bilim Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığının göndereceği herhangi bir ödenek kalmamıştır.” diyerek fiyat artışı için mahkemeye taşınan arazilerin fiyatlarını adeta belirliyordu. Burada Türk adaletin yargıcına adeta talimat veriyor. Arazi bilirkişi heyetini de baskı altına alabileceği düşüncesindeyim. Bir vatandaş olarak suç duyurusunda bulunuyorum. TBMM’ni ve Türk adaletini göreve davet ediyorum” dedi.
Mahmut Ali Yılmaz “Türkiye de o.s.b kuruluş süreleri ortalama üç yıldır. Çankırı da kurulan o.s.b ise altı ayda tamamlanmıştır. Bizde ise 13 yıldır arazi problemi çözülememiştir. Osb kurucularının basiretsiz kişiler olduğunu söylersem onlara haksızlık yapmış oluruz. Kendilerinin özel işlerine bakıldığında Maşallah. Çeşitli imalat faaliyetlerinde bulunan 38 firmanın Rize o.s.b’sinde işletme kurmak için başvurduğu söylenmektedir. Burada yapacakları yatırımlar için projeleri “termik planları” var mıdır? Yöre için hangi araştırmalar yaptılar. Bugüne kadar ceplerinden kaç para çıkmıştır?, vazgeçmeleri durumunda sorumlulukları nelerdir? Yoksa ben başvurdum oldu. Buradaki o.s.b kuruluşu devlet olarak ekonomik faktörleri, uzman sahibi kişilerin görüşlerini bir yana iterek siyasi görüşler ön plana çıkarılmıştır. Arazi sahipleri ile olan huzursuzluk giderilmedikçe husumet uzun yıllar sürüp gidecektir. Böyle kuruluşların faaliyetlerinde başarı oranları çok düşüktür. O.S.B kuruluşundan bugüne kadar ve bugünden sonra kimlerin kazançlı olduğunu ve olacağını bilemiyorum. Bugüne kadar zarar eden, bugünden sonrada zarar edecek olan mücadeleci arazi sahipleri ve ülkemdir” dedi.
