Burhan OKUTAN

Burhan OKUTAN

ARTVİN MİLLETVEKİLİNE CEVAP

ARTVİN MİLLETVEKİLİNE CEVAP

“Milli” olanla “evrensel”  olanı ayırt edemeyen bir siyasal refleksten bahsediyorum.  Ana muhalefet partisinden iktidar partisine “böylesi ancak Türkiye’de görülebilir” cinsinden bir soru önergesi verildi. CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Diyanet İşleri Başkanlığını zem edici soru önergesinde; “camilerde neden bayrak olmadığı” soruluyor. “Muhafazakâr solculuk” yapacak ya…

Emin olun bu olay başka bir ülkede olsa gülerler adama…

 Niçin, hangi amaçla, hangi hassasiyetle bu soruyu yönelttiği çok önemli değil. Zira bu soru önergenin kendisinde birçok ıstırap var, çelişki var!

 Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’da, Bayraktutan’ın sorusuna; “bayrakların nereye asılacağını Türk Bayrağı Tüzüğü belirler” cevabını veriyor. Demiyor ki camiler evrenseldir…

 Ulusallıkla evrenselliği karıştırmak…

Bir siyasetçinin en son düşebileceği gaflet bu olmalı!

Bu önerge üzerinden işin teknik boyutunu konuşacak değiliz.  Ancak bir siyasetçinin attığı adımlar,  kurduğu cümleler çok önemli?

 Siyaseti evrensel değerler üzerinden yaparsanız, küresel ölçekte de değer bulursunuz. Siyaseti evrensellikten dar bir kalıba sokarsanız,  Taliban’dan farkınız olmaz.  Uç olursunuz, meselenin cahili olursunuz…

 Evrensellik”  ve ”ulusallık” kavramı,  hem “bilgi” hem de “siyasal” anlamda “genel geçer anlayış düzleminde” ele alınmalıdır. Evrensel değerlerin “bize göre” diye bir sınıflaması olursa; o şey, evrensel değer olmaktan çıkar, “ulusal” kimliğe bürünür.        Camilerimiz bu manada evrensel bir kimliğe sahiptir.  Camilerimizde bir ulusallık aranacaksa “Türk mimari tarzı”    denebilir.

Allahtan Sayın Vekil,  “camilerde Türkçe ezan niçin okutulmuyor” demedi…

Latife bir yana   “EZAN”, evrensel bir davet aracıdır.    Dünyanın neresine giderseniz gidin “EZAN” her yerde aynı lafızlarla terkip olmuştur.   Sadece ezanın okunuşunda  “nüanslar” vardır.     

Camilerimizdeki “Türk Mimari” özelliği “göz” ile alakalı, ,  ezanlarımızdaki “Türk makamı” ise “kulak” ile alakalıdır.  Ayırt edici özelliği tarzdadır.  Evrensel değerlerimizi kendimize özgü okuma ve uygulama şekli vardır.  Bunun ötesinde “Türklerin Camii, Türklerin ezanı” derseniz, ya “Cemevi”  anlaşılır ya da “Türkçe duyuru” anlaşılır. Burada evrensellik aranmaz…

Çanakkale savaşında anlatılan “EZAN” hikâyesi hepimizin malumudur. İngilizlerin oyununa gelerek Hindistan’daki Müslümanların nasıl aldatıldığını anlatan gerçek bir hikâyedir bu!  Hinli Müslümanlar “Osmanlı payitahtını kurtarmak” adına Çanakkale’ye savaşmak üzere gönderilir. Ancak cephede, karşılarında Osmanlı ordusu olduğundan bihaberdirler. Resmen Osmanlıya karşı savaşmaktadırlar.   Düşman cephesinde Türkçe bilmeyen Müslüman askerleri ancak sabah ezanını duyduklarında ne tür bir gafletin içinde olduklarını anlarlar…

 İngilizler, bu olaydan sonra bir daha Müslüman askerleri muharip güç olarak kullanmaz…

Evrensel dili ve parolayı görüyor musunuz?

Türkçe Ezan okunsaydı bu mesajı kim anlayabilirdi?

Diller farklı olsa bile Müslümanların evrensel mesajları, parolaları vardır.  cami, Ezan, Selam,  Namaz gibi ritüeller, bu evrenselliğin simge değerleridir…

Bu topraklarda değerlerimize o kadar yabancılaştık ki, bırakın evrensel değerleri, ulusalcılığımızı bile paspas ediyoruz.  “Bayrak ulusal bir değerdir” diyoruz,  eyvallah. Bu değeri ulu orta kullanmanın bir manası var mı? Müteahhit, inşaat yapıyor ve inşaatın en tepesine tahtadan çakma bir istinatla Türk bayrağını asıyor. Öyle ya;  o inşaat, ulusal birliğimizin sembol değeri oluveriyor!

İki minare arasına “Bir Türk dünyaya bedeldir.” sözünü de asıversinler de bu iş tamam olsun! Peee…

Kavramların ve değerlerin yozlaştığı bir dünyada “doğru bilgiyle evrensel siyaset yapmayı” başardığımız zaman, ülkenin inkişafında epeyce mesafe kat etmiş olacağız.   İktidarıyla muhalefetiyle, günübirlik siyasi mülahazalarla  milletin enerjisini tüketenler vebal altındadır vesselam. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Burhan OKUTAN Arşivi