Prof. Dr. Osman Müftüoğlu

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu

Daha hafif bir yaz için

Daha hafif bir yaz için

Bahar yorgunluğuyla baş etmenin birçok yolu var ama en kolayı çıkıp biraz dolaşmak, temiz ve taze havayı içinize doldurmak, güzel ve huzurlu düşüncelere dalmaktır

Mevsim değişiklikleri gündemi de güncelliyor. Bahar gelince daha sık konuşulan bazı kavramlar var. Bunların başında “yorgunluk, detoks, kilo sorunu ve selülit problemi” geliyor. 
Bahar, herkesi, her bedeni ve her ruhu az veya çok yoruyor. Neden yorduğunu tam olarak bilmiyoruz. Nispeten karanlık ve kısa kış günlerinde, gündüz/gece ritmini ve uyku düzenini koruyabilmek için bedenimiz melatonin salgılar. Günler uzamaya başladığında ve güneş kendini gösterdiğinde ise organizmayı hızlandırmak amacıyla serotonin salgılanır. Giderek melatonin miktarı azalırken uyku süresi kısalır ve gün boyu süren bir yorgunluk ortaya çıkar.  

Bahar yorgunluğuyla baş etmenin birçok yolu var ama en kolayı ruhu ve bedeni baharın kucağına bırakmak, çıkıp biraz dolaşmak, temiz ve taze havayı içinize doldurmak, güzel ve huzurlu düşüncelere dalmaktır. 

İşin uzmanları bahar yorgunluğunu azaltmada fiziksel aktivitenin, vitamin, mineral, lif, temel besin maddelerinin dengeli olduğu bir beslenme planı yürütmenin, iyi uyumanın, ayrıca bol su içmenin faydalı olacağını belirtiyorlar. 

Beklentiyi fazla yüksek tutmamak koşuluyla iyi planlanmış etkili bir bahar detoksunun ruhu da, bedeni de hafiflettiği doğrudur. Baharın ilk günlerinde üç-beş günlük kısa detokslar yapmak yeterli olur. 
Bu süre içinde bol su içmeye, meyve-sebze ile beslenmeye, hayvansal proteinlerden uzak durmaya bakın. Dinlenmeye, okumaya, hafif yürüyüşler yapmaya, aileniz ve arkadaşlarınızla birlikte olmaya çalışın. Yeteri kadar uyumayı da unutmayın. 
Detokslanmak için ne lavman yaptırmanız ne de ticari amaçlı detoks haplarından, şuruplarından medet ummanız gerekiyor.

KIŞ KİLOLARI KALICI OLMASIN

Her vücut kış aylarında biraz yağlanır. Bu genetik kodlarımızda bulunan doğal bir savunma notu ile ilgilidir. Genlerimizde “kışın daha çok üşüyeceğimiz, daha az besin bulabileceğimiz” yazılıdır. Bu nedenle hem biraz daha kolay ısınmak hem de yedek enerji bulundurmak için bir miktar yağlanırız. Her bahar kıştan kalan yağlardan kurtulma telaşı yaşanır. Bahara girerken tüm dergi kapakları iki haftada iki beden küçülten diyetlerle dolar. Herkes hangi selülit kreminin daha etkili olduğunu öğrenmenin peşine düşer. Oysa yağlardan kurtaran çözümler bu yıl da değişmedi: “Yediğinin yarısı, yaptığının iki katı!” Eğer sorununuz bir-iki kiloluk bir yağ kaybı ile çözülecekse diyet yapmanıza gerek yok. Aktivitenizi biraz artırın ve kalorisi yüksek besinlerden uzak durun.

CİLDİNİZE DE DESTEK VERİN

Bahar müjdecilerinden biri de gazetelerde kozmetik krem reklamlarının çoğalmasıdır! Her bahar yeni ürünler ardı ardına piyasaya sürülür. İddialar yine aynıdır: Bu ürünlerle “cildiniz sıkılaşacak, pürüzsüzleşip mükemmelleşecektir”. 
Ancak bu cümlelerin yüzde 90’ının arkasında güvenilir bilimsel çalışmalar bulunmaz. Üreticilerin çoğu araştırmalarını kendi merkezlerinde yaptırır. Eğer bu ürünlerden daha çok yararlanmayı düşünüyorsanız içinde bulunan maddeleri sorgulamayı ihmal etmeyin. Bu yıl da Askorbil palmitat, Asetil Hekzapeptit-3, İdebenon, Alfa Lipoik Asit, KoenzimQ-10, Epigallokateşin, Ferulic Asit, Hyalüronik Asit içeren cilt ürünleri daha çok tercih ediliyor. 
Kullandığınız her ürün güneş koruma faktörlü olmalı.

SELÜLİTSİZ YAZ OLMAZ!

Selülitin birçok sebebi var ama en önemli nedeni hormonal faktörlerdir. Hormonal faktörlerin geri planında ise genetik miras yatar. Annenizde selülit varsa sizde de olma olasılığı yüksektir. 
Selülitle mücadele doğru beslenmeyle başlar. Bunun için tuzu, yağı azaltılmış, kalorisi dengelenmiş, antioksidanlarla güçlendirilmiş, omega-3 ve omega-6 yağları ile zenginleştirilmiş bir beslenme planı yapmak, lesitinden zengin yiyeceklere (yumurta, ıspanak, elma) ağırlık vermek gerekiyor. 
Aktif bir yaşam sürmenin de etkili olduğu biliniyor. Bilhassa yürüyüş, yüzme gibi aerobik egzersizlerin her biri birer selülit savaşçısı gibi etki gösteriyor. 
Buna karşın ağır egzersizlerin selüliti hızlandırabileceği biliniyor. Bunun nedeni ağır egzersizlerin yoğun serbest radikal üretimine yol açması. Serbest radikal saldırıları selülite giden süreci hızlandırıyor.

Bahar ayları zor geçer

Alerjinin oluşturduğu sağlık sorunları bahar aylarında zirve yapar! Özellikle polen alerjisi olanlarda üst solunum yolları sorunlarının baharla birlikte alevlenmesi olağandır. 
Aksırık, öksürük, boğaz yanması, geniz ve burun akıntısı, nefes darlığı gibi şiddeti ve hayati önemi değişen belirtiler ortaya çıkar. 
Cildi ilgilendiren en önemli sorun kaşıntı, kızarıklık, yanma ve batma hissiyle rahatsızlık veren ürtiker olur. Bu cilt sorunu, enfeksiyon eklenirse daha ciddi bir tedavi gerektirebilir. 
Eğer alerji yönünden sorunlarınız olduğunu düşünüyorsanız bir uzman yardımı aramalısınız. Alerjiniz ile ilişkili sorunlar, yapılacak bazı özel testlerle ortaya konacaktır. 

Mevsim değişiklikleri gündemi de güncelliyor. Bahar gelince daha sık konuşulan bazı kavramlar var. Bunların başında “yorgunluk, detoks, kilo sorunu ve selülit problemi” geliyor. 
Bahar, herkesi, her bedeni ve her ruhu az veya çok yoruyor. Neden yorduğunu tam olarak bilmiyoruz. Nispeten karanlık ve kısa kış günlerinde, gündüz/gece ritmini ve uyku düzenini koruyabilmek için bedenimiz melatonin salgılar. Günler uzamaya başladığında ve güneş kendini gösterdiğinde ise organizmayı hızlandırmak amacıyla serotonin salgılanır. Giderek melatonin miktarı azalırken uyku süresi kısalır ve gün boyu süren bir yorgunluk ortaya çıkar.  
Bahar yorgunluğuyla baş etmenin birçok yolu var ama en kolayı ruhu ve bedeni baharın kucağına bırakmak, çıkıp biraz dolaşmak, temiz ve taze havayı içinize doldurmak, güzel ve huzurlu düşüncelere dalmaktır. 
İşin uzmanları bahar yorgunluğunu azaltmada fiziksel aktivitenin, vitamin, mineral, lif, temel besin maddelerinin dengeli olduğu bir beslenme planı yürütmenin, iyi uyumanın, ayrıca bol su içmenin faydalı olacağını belirtiyorlar. 
Beklentiyi fazla yüksek tutmamak koşuluyla iyi planlanmış etkili bir bahar detoksunun ruhu da, bedeni de hafiflettiği doğrudur. Baharın ilk günlerinde üç-beş günlük kısa detokslar yapmak yeterli olur. 
Bu süre içinde bol su içmeye, meyve-sebze ile beslenmeye, hayvansal proteinlerden uzak durmaya bakın. Dinlenmeye, okumaya, hafif yürüyüşler yapmaya, aileniz ve arkadaşlarınızla birlikte olmaya çalışın. Yeteri kadar uyumayı da unutmayın. 
Detokslanmak için ne lavman yaptırmanız ne de ticari amaçlı detoks haplarından, şuruplarından medet ummanız gerekiyor.

KIŞ KİLOLARI KALICI OLMASIN

Her vücut kış aylarında biraz yağlanır. Bu genetik kodlarımızda bulunan doğal bir savunma notu ile ilgilidir. Genlerimizde “kışın daha çok üşüyeceğimiz, daha az besin bulabileceğimiz” yazılıdır. Bu nedenle hem biraz daha kolay ısınmak hem de yedek enerji bulundurmak için bir miktar yağlanırız. Her bahar kıştan kalan yağlardan kurtulma telaşı yaşanır. Bahara girerken tüm dergi kapakları iki haftada iki beden küçülten diyetlerle dolar. Herkes hangi selülit kreminin daha etkili olduğunu öğrenmenin peşine düşer. Oysa yağlardan kurtaran çözümler bu yıl da değişmedi: “Yediğinin yarısı, yaptığının iki katı!” Eğer sorununuz bir-iki kiloluk bir yağ kaybı ile çözülecekse diyet yapmanıza gerek yok. Aktivitenizi biraz artırın ve kalorisi yüksek besinlerden uzak durun.

CİLDİNİZE DE DESTEK VERİN

Bahar müjdecilerinden biri de gazetelerde kozmetik krem reklamlarının çoğalmasıdır! Her bahar yeni ürünler ardı ardına piyasaya sürülür. İddialar yine aynıdır: Bu ürünlerle “cildiniz sıkılaşacak, pürüzsüzleşip mükemmelleşecektir”. 
Ancak bu cümlelerin yüzde 90’ının arkasında güvenilir bilimsel çalışmalar bulunmaz. Üreticilerin çoğu araştırmalarını kendi merkezlerinde yaptırır. Eğer bu ürünlerden daha çok yararlanmayı düşünüyorsanız içinde bulunan maddeleri sorgulamayı ihmal etmeyin. Bu yıl da Askorbil palmitat, Asetil Hekzapeptit-3, İdebenon, Alfa Lipoik Asit, KoenzimQ-10, Epigallokateşin, Ferulic Asit, Hyalüronik Asit içeren cilt ürünleri daha çok tercih ediliyor. 
Kullandığınız her ürün güneş koruma faktörlü olmalı.

SELÜLİTSİZ YAZ OLMAZ!

Selülitin birçok sebebi var ama en önemli nedeni hormonal faktörlerdir. Hormonal faktörlerin geri planında ise genetik miras yatar. Annenizde selülit varsa sizde de olma olasılığı yüksektir. 
Selülitle mücadele doğru beslenmeyle başlar. Bunun için tuzu, yağı azaltılmış, kalorisi dengelenmiş, antioksidanlarla güçlendirilmiş, omega-3 ve omega-6 yağları ile zenginleştirilmiş bir beslenme planı yapmak, lesitinden zengin yiyeceklere (yumurta, ıspanak, elma) ağırlık vermek gerekiyor. 
Aktif bir yaşam sürmenin de etkili olduğu biliniyor. Bilhassa yürüyüş, yüzme gibi aerobik egzersizlerin her biri birer selülit savaşçısı gibi etki gösteriyor. 
Buna karşın ağır egzersizlerin selüliti hızlandırabileceği biliniyor. Bunun nedeni ağır egzersizlerin yoğun serbest radikal üretimine yol açması. Serbest radikal saldırıları selülite giden süreci hızlandırıyor.

Bahar ayları zor geçer

Alerjinin oluşturduğu sağlık sorunları bahar aylarında zirve yapar! Özellikle polen alerjisi olanlarda üst solunum yolları sorunlarının baharla birlikte alevlenmesi olağandır. 
Aksırık, öksürük, boğaz yanması, geniz ve burun akıntısı, nefes darlığı gibi şiddeti ve hayati önemi değişen belirtiler ortaya çıkar. 
Cildi ilgilendiren en önemli sorun kaşıntı, kızarıklık, yanma ve batma hissiyle rahatsızlık veren ürtiker olur. Bu cilt sorunu, enfeksiyon eklenirse daha ciddi bir tedavi gerektirebilir. 
Eğer alerji yönünden sorunlarınız olduğunu düşünüyorsanız bir uzman yardımı aramalısınız. Alerjiniz ile ilişkili sorunlar, yapılacak bazı özel testlerle ortaya konacaktır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu Arşivi