Kıvanç Tığlı BULUT

Kıvanç Tığlı BULUT

Hipnoz ve hipnoterapi

Hipnoz ve hipnoterapi

Hipnoz, psikoterapistlerin terapi yaparken çok sıklıkla kullandığı önemli ve faydalı bir tekniktir. Erickson hipnozu “Dikkat ve algının yoğunlaşma hali, bir kısım fikirlere karşı daha açık olma hali” şeklinde tanımlamıştır. 

Kısaca hipnoz; bir öze dönüş, bir içsel yolculuktur. Beynin iki yarım küresinin tek bir alanda işbirliği yapmasıdır. Kişinin bilinçaltının onun isteği doğrultusunda telkin alabilir hale gelmesi, yönlendirebilmesidir. Sol beyinden ziyade (analitik düzlemden) sağ beynin (hayali düzenin) kontrolü eline almasıdır. Ayrıca hipnoz uyku hali değil, tam bir uyanıklık halidir. Bu derin uyanıklık süresince kişi uykuya benzer bir şekilde dış dünyadaki uyarıcıların bazılarına kendini kapatsa da kendi iç dünyasına yönelik derin bir algıya sahiptir. Hipnoz iç dünyada yaşanan bir farkındalık ve uyanıklık durumudur.

Halk arasında “hipnoza giren kişi bilincini tamamen yitirecek, hiçbir şey hatırlamayacak ve kendini kaybedecek” gibi bir inanış da vardır. Bu inanış, hipnozu tam olarak kavrayamamasından ortaya çıkmakta ve hiçbir şeyi hatırlamama beklentisiyle transa giren kişi, yaşadıklarını hatırlayınca hipnoz olmadığını sanmaktadır.

Psikoterapi seansında danışana hipnoz yapılırken kontrol her zaman danışandadır. Terapist tarafından verilen telkinlere uyup uymamak onun kontrolündedir. Danışan istemezse telkinleri izlemeyebilir, canının istediği zaman hipnotik durumu bozabilir. Bazı kişiler diğerlerinden çok daha güç hipnoz olduğu gibi bazıları da daha kolay hipnoz olurlar. Ama bu durum, söz konusu kişilerin hipnoz olma yeteneği azdır anlamına gelmez. Bir kişi istediği halde hipnotik durum oluşturamıyorsa bir şekilde bilinçaltında bir engel var demektir. Her şeyi analiz etme alışkanlığı vardır, değişime hazır değildir. Aslında değişmekten korkuyordur. Bu etkenler anlaşılıp çözüldüğünde danışan daha iyi telkin alabilir ve hipnoza girebilir. Yanlış bilinen bir gerçek de danışanların sürekli hipnotik transta kalabileceği varsayımıdır. Terapistin ilgisinin kaybolduğunu anlayan her danışan hipnozdan kendi çıkabilir.

Hipnozla ilgili bir başka bilinen yanlış; “Hipnoz olan kişi bir süre sonra bağımlı olur” düşüncesidir. Hipnoz uygun kullanıldığında acı çeken bir kişiye güçlü bir yardım etme aracı olarak kullanılabilir. Bu ihtiyaç devam ettiği sürece bir kişinin yararını gördüğü bir yönteme bağlanması doğaldır. Danışan seanslarda oto-hipnozu öğrenerek günlük hayatında kullanır, böylece ona sıkıntı veren günlük streslerinden kurtulur. Gözlemler sadece basit hipnotik transların bile, transı deneyimleyen kişi üzerinde sakinleştirici ve pozitif duygular uyandırıcı etkisi olduğunu göstermektedir.

Kaygı, depresyon, panik atak terapilerinde, Bütüncül Hipnoterapi yöntemi oldukça etkilidir. Örneğin, panik atak terapisinde, Hipnoterapi seanslarının temel amaçları, ego güçlendirme, destekleme, yüzleştirme ve yeniden çerçeveleme; panik atağın oluşumundaki psikodinamik kaynakların ortaya çıkarılması çalışmalarının deneyime dayalı olarak uygulanmasıdır. Danışana hipnoz altında, panik atağı geldiği sıradaki yaşadığı duygular, fizyolojik, davranışsal tepkilerle ilgili doğrudan pozitif telkinler verilir. Terapist, danışana hipnozda iken, panik atağı geldiğinde panik duygusunu azaltmaya ve kontrol etmeyle ilgili kendi kendine otohipnoz yapmayı öğretir. Sonraki aşamalarda, danışana panik atakla daha kolay başa çıkabilmesi ve kontrol duygusu kazanması için ego destekleyici çalışmalar yaptırılır. Ayrıca, hipnotik trans altında, duygu, düşünce ve davranış döngüsü üzerinden yola çıkılarak, derinden gevşeme, rahatlatıcı nefes egzersizi ve beden kontrolü gibi çalışmalarla, danışanın panik atağı geldiğinde kaygısının azaltılması ve güç, kontrol kazanması sağlanır. Yine hipnoz altında danışanın panik atakla ilgili düşünce hataları bulunur ve bunlara karşılık gerçekçi alternatif düşünceler bulunur, böylece danışanın panik durumundaki rahatsız edici duygusunun yerine, rahatlık, güven, huzur duygularının aktif hale gelmesi sağlanır.

Hipnoterapi demek hipnozun psikoterapilerde psikoterapi amaçlı kullanılmasıdır. Kökeni hipnoza dayanır. Yani, Hipnoterapi hipnoz olan kişinin dalgınlık ve konsantrasyon durumunu kullanarak bilinç ve bilinçaltına yönelik olarak bu konuda eğitim almış uzman tarafından uygulanan destekleyici bir terapi yöntemidir. Birçok problemde hipnoterapi diğer terapilere göre daha etkili ve faydalıdır. Hipnoz sırasında terapiste güven çok önemli bir yer tutar. Hipnoz edilen kişiye sakinsin, güvendesin, daha iyi hissediyorsun gibi telkinler verilir. Kişinin transa geçmesi gözlerinin kıpırdamaması, yüz kaslarının gevşemesi gibi belirtilerden anlaşılabilir. Hipnoz yapılan kişiye hayal etmesi gereken şeyler söylenerek telkinlere devam edilir. Daha sonra yine telkinlerle hipnozdan çıkarılır. Hipnozun en hafif noktasında kişide gevşeme ve rahatlama olur. Danışan kendisine söylenenleri hatırlar ve bilinci yerindedir.

Hipnoz fibromiyalji, sosyal fobi, panik atak, depresyon, travma, fobik bozukluklarda kullanılabilir. Hipnoz terapisi, davranış değişikliği oluşturmak istediğimiz danışanlarda önemli bir metot olarak karşımıza çıkmaktadır. Hipnoz, sigara bıraktırma ve kilo vermede de oldukça etkili bir yöntemdir.

Değerli okuyucular; bu yazımla birlikte gazete yazılarımı sonlandırıyorum. Çok kıymetli Yeni Akit gazetesine, bana verdiği bu yetki ve manevi destek için şükranlarımı sunuyor ve çok teşekkür ediyorum. Siz okuyucularıma da destek ve dualarınız, minnet duygularınız için çok ama çok teşekkür ederim. İnşallah, en yakın zamanda yazılarımı iki kitap olarak çıkarıyorum. Sağlıcakla huzurla kalın Allah (c.c)’a emanet olun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Kıvanç Tığlı BULUT Arşivi