Ali TEZEL

Ali TEZEL

İşsizlik maaşı rezaletini neden kimse düzeltmiyor?

İşsizlik maaşı rezaletini neden kimse düzeltmiyor?

İş-Kur verilerine göre Eylül 2015 itibariyle İşsizlik sigortası Fonu’nda 89.993.238.000 lira birikmiş "Ne güzel işte, süper birikim olmuş" diyebilirsiniz.

İyi olup olmadığı baktığınız yere bağlı. İşsizlik Fonuk işveren ve çalışandan her ay belli tutarda para kesilerek oluşturuldu. Fon’un temel amacı işsiz kalanlara kötü günlerde ödeme yapmak. Ancak ortada önemli bir sorun var; devlet prim toplarken musluğu açarken ödeme yaparken sonuna kadar kısıyor. Hal böyle olunca ister istemez havuzun içinde muazzam bir birikim oluşuyor. Ancak bu birikim ne çalışanı ne de işvereni mutlu ediyor. Sadece o havuzdaki birikimi sarf edenleri memnun ediyor!

KAŞIKLA ÖDEME

Eylül 2015 işsizlik istatistikleri açıklandı. 2010 yılı başından 2011 yılı sonuna kadar oransal olarak azalma eğilimini sürdüren işsizlik ödeneği talepleri 2012'den itibaren artma eğilimine girmişti ve bu artış hâlâ sürmekte.

Rakamlara göre 310 bin 957 kişi işsizlik ödeneği alıyor. Eylül ayında yeni başvuran, yani işsizler kervanına yeni katılan kişi sayısı ise 73 bin 417... Normalde işsiz sayısında önemli artışlar olduğunda Fon kaynaklarında nisbi de olsa düşüş gözlenmesi gerekmez mi? Bizde olmuyor, zira hiçbir zaman ödemesi gerektiği kadar ödeme yapılmadığı için işsiz sayısındaki anormal artışlar bile Fon’un artış ivmesini etkilemiyor!   

ÇOK KAZANAN YANDI!

Verilen işsizlik ödeneği aslında çam sakızı çoban armağanı… 
Eğer aylık net ücretiniz 3-5 bin liradan fazla ise üst sınır olan 1011 lirayla geçinmek mümkün değil. 

Örneğin aylık brüt ücretiniz 2550 lira ise ayda 25.50 lira, 5000 lira ise ayda 50 lira, 8000 lira ise ayda 80 TL işsizlik  ödeneği ödüyorsunuz. Buna karşın bu üç ayrı ücret ortalamasına sahip üç işçi işsiz kaldığında aynı tutarda yani maksimum 1011 lira işsizlik ödeneğine hak kazanıyorsunuz.

Zira günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son dört aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkı ise de buna bir üst sınır uygulanıyor. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, aylık brüt asgari ücret tutarının yüzde seksenini geçemiyor.   

Yani öyle bir Fon ki alırken sınır tanımıyor, verirken sınır uyguluyor!

600 GÜN REZALETİ

Üstelik işten çıkartılan işçinin son 120 günü sürekli değilse, son üç yılda en az 600 gün primi yoksa işsizlik ödeneğinden faydalanma şansı bulunmuyor. 

İşe girdiniz ve 1.5 yıl sonra işten çıkartıldınız. Bu durumda devlet size işsizlik maaşı bağlamıyor! 

Ee, nalıncı keseri gibi hep çalışanın aleyhine oluşturulan bu şartlarda da İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki birikimin artmasından daha doğal bir şey de yok.

7 Haziran seçimlerinden bu yana bir moda var. Muhalefet bir vaatte mi bulundu? Soru hazır, "Kaynağı nereden bulacaksınız?"

 İşte size düzeltilmesi gereken ve bu amaçla kaynağı da hazır olan bir arızalı alan İşsizlik Sigortası.

Alırken kepçe ile alıp, verirken kaşıkla verildiğinden tam 89.993.238.000 TL'ye yani eski parayla yaklaşık 90 katrilyona ulaşan bu Fon’un kaynakları hazır. Hodri meydan, vaat etmeyin, hemen gerçekleştirin. Hele şu an dümende bulunan iktidarın 1 Kasım seçimleri öncesi bu haksızlığı düzeltmemesi için hiçbir engel yok... Toplayın TBMM’yi acilen ve çıkartın düzenlemeyi, muhalefet de desteklesin. İşsizlik ödeneği üst sınırı yükseltilsin, işsizlik ödeneğine hak kazanma şartları kolaylaştırılsın.

Ülkemizde İşsizlik Sigortasının uygulamaya başlandığı Mart 2002 ayından itibaren sadece ilk sekiz ay dışında dümende bulunan AKP iktidarından vaat değil icraat beklenmesi kadar doğal bir şey olmaz. Kaldı ki 13 yıldır elinde olduğu halde gerekeni yapmayan bir aktörün gelecekte yapma vaadi kitleler üzerinde hiç inandırıcı olabilir mi? 
 
ASKERLİK BORÇLANMASI SON YIL HESABA EKLENMEZ

 

Soru: 1992'de başladığım 15 aylık askerlik hizmetimi yaptıktan sonra 10 Nisan 1995'ten itibaren 15 gün SSK’lı oldum. Bağ-Kur girişim ise 29 Mayıs 1996. Acaba ne zaman emekli olabilirim? 1995 ile 1996 arasındaki o bir yılı SSK kapsamında borçlanabilir miyim? (Servet YÜKSEL)
 
Cevap: Sayın okurum, halen Bağ-Kur sigortalısı olarak devam ediyorsanız askerlik borçlanmasını yapmanız halinde 55 yaşına tabi olursunuz. Bağ-Kur'dan sonra SSK'lı olarak en az 3.5 yıl çalışırsanız SSK'dan emeklilik tarihiniz ise 54 olur. Askerlik hizmetinin hangi sigortalılığa sayılacağı borçlanma başvuru tarihinden en son sigortalılık halinize bağlı olacaktır.
 
Ancak askerlik borçlanmasının Bağ-Kur veya SSK'ya sayılması emekliliğinizi etkileyecek bir husus değil. 

Zira askerlik borçlanmasını şimdi ödüyor olsanız bile aradaki uzun sigortalılık sürenizin arkasında kaldığı için son yedi yıl hesabına girmez.    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Ali TEZEL Arşivi