32 yaşında Anders Behring Breivik adlı bir genç Norveç’te “tarihin en klanlı terör eylemlerini gerçekleştirdi” diyorlar.  Bombalama ve silahlı saldırıda 91 kişini ölümünden sorumlu tutuluyor…  

Terör eylemini gerçekleştiren Hıristiyan kökten dinci bir şahıs…

Doğrusu “kökten Dincilik” tabiri Hıristiyan âlemi için henüz alışılmış bir durum değil.  Ama onlarda alışsınlar. Yıllardır Müslümanlar için kullanılan tabirler artık Hıristiyanlar için kullanılmaya başlandı ya!

 Eee,    ne demişler; keser döner sap döner, gün gelir hesap döner…

Hıristiyan kökte dinci, Hıristiyan aşırı dinci, Hıristiyan fundamentalist, Hıristiyan terörist… 

Terör eylemini bir Müslüman yapsaydı bütün dünyayı ayağa kaldırırlardı; ama bir Hıristiyan terörü olunca akıl dumura uğruyor işte!

 Bazı aklı evveller “eylemi Müslümanlıkla nasıl ilişkilendirebiliriz” gayretine girdiler; ama kimse yalanlarına inanmıyor, artık yemiyor!  İşin içinde “El Kaide Örgütü’nü nasıl devreye sokarız” gayretinde olanlar oldu. Allah’tan hemen “internet hazretleri” devreye giriverdi  ve adamın resmen İslam  düşmanı Hıristiyan Kökten Dinci olduğu anlaşıldı…

İslami Terör, Müslüman Terör, Aşırı Dinci, İslami Fundemantalism…

Müslümanlar,  bu kavramlarla aşağılandı…

Müslüman coğrafyası bu kavramlar gerekçe gösterilerek işgal edildi, savaşlar meşru gösterildi…

 Her işgal ettikleri yere “özgürlük götürüyoruz” yalanlarıyla dünyayı aldatmaya çalışıyorlar…

 Afganistan, Irak…

 Bu güne kadar “dünyayı tehdit eden terör” denilince hep Müslümanlar öne sürülürdü.  Oysa perde arkasında hep “Yahudi ve Hıristiyan Kökten Dincilik Hareketi” vardı...

Mesele El Kaide terör örgütünü banisi  ABD’nim kendisi olduğunu duymayan kalmadı…

 Mesela İsrail’i Filistin topraklarını işgal taktikleri…

Siyonistler,  Filistinlileri topraklarından uzaklaştırıp işgal ettiği topraklarda meşruiyetlerini önce “mahcubiyetle” göstermeye çalıştılar. Filistin’de konuşlandıklarında Filistinlilere o kadar mahcup görünüyorlardı ki; işi “bizi anlayın, bizi idare edin, biz buna mecburuz” demeye getiriyorlardı. Sonra gücü ellerine aldılar ve iki taktiksel rol belirlediler.

Birincisi;   Arap ve İslam âlemine “bu toprakları Filistinliler bize sattı” yalanını ortaya attılar.

İkincisi ise;  bütün dünyaya “bunlar aşırı dinci, terörist” propagandasını yaptılar…

Bunlar siyasal ve ekonomik çıkarları için her türlü illegaliteyi kendilerine meşru sayarlar. Bir bakmışınız bir lider suikasta kurban gitmiştir!

Bir bakmışsız ki banka veya çarşı bombalanmıştır…

Suçlu hemen bellidir; Müslüman Aşırı Dinci Örgütler…

 Dünyaları yalan ve hile üzerine kurulu…

Şimdi ektiklerini biçme zamanı…

Dedik ya; keser döner sap döner, gün gelir hesap döner!