Adam Gibi Adamsan Rize'de Konuş! - VİDEO

Adam Gibi Adamsan Rize'de Konuş! - VİDEO
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın milliyetçilikle ilgili sözlerine sert çıktı..

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın Mardin'de söylediği 'Bizim karşımıza kimse Kürt milliyetçiliğiyle Türk milliyetçiliğiyle çıkmasın biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almış bir iktidarız' sözlere sert çıktı. CHP lideri, 'Adamsan bu sözlerin aynısını Rize'de söyle' diye konuştu.

HER TÜRLÜ MİLLİYETÇİLİĞİ AYAKLAR ALTINA ALIYORUZ'U RİZE'DE DE SÖYLESENE..

Kılıçdaroğlu konuşmasında, bir başbakanın bilmediği konuları sorma ve öğrenme hakkı vardı. Kavramları bilerek kullanacaksın. Beyefendi gitti Mardin'e bir konuşma yaptı: Biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına almış bir milletiz. Yüreğin yetiyorsa adam gibi adamsan git bu konuşmayı Rize'de yap bakalım. Açıkça söylüyorum; kafa tasçı milliyetçilik tamamen karşıyız. Irkçılık üzerinden siyaset kesinlikle yanlıştır. Din ve İnanç üzerinden siyaset doğru değildir. Kimsenin elinde de öyle bir terazi yoktur. Milliyetçilik yurtseverliktir. Çağdaş milliyetçilikten biz bunu anlıyoruz onun için buna Atatürk milliyetçiliği diyoruz. Kafa tasçılığına karşıyız. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız. Kimsin sen bu yetkiyi kim verdi sana? Ama diyeceksiniz ki bunun için dediler ki 'Bu adamı kullanın deliğe süpürmeyin'. Kullanılan adamdan milliyetçi olur mu? Milliyetçilik 75 milyona aynı gözle bakmaktır. Siz nasıl kalkar böyle bir laf edersiniz? Halk nedir millet nedir bilmez kendileri? Ama şansımıza bu ülkede başbabakn olarak görev yapıyor. 

SİLİVRİ TOPLAMA KAMPI
Adına toplama kampı dediğimiz yerde yargılama yapılıyor. Yargılamalar alenidir. İstediğiniz duruşmaya girip dinleyebilirsiniz. İnsanlar otobüslerle Silivri'ye gidiyorlar. Biz yürürüz diyorlar biz adalet istiyoruz diyorlar ve yollarına devam ediyorlar ama durulma salonuna giremiyorlar. Neden? Bu ülkede adaleti aramak bu kadar zor mu?

İstersen sen karşımıza Recep Tayyip Erdoğan, bütün barikatları yıkacağız. Oturduğun yerden talimat veriyorsun milletvekileri giremez diyorsun. Kimsin sen? Kişi sanık kendisinin tanıklarını getiriyor. Bunlar benim tanıklarım dinle ey yargıç. HAyır dinlemez. Ben tecavüz davasında yargılananları tanık olarak dinledim senin getirdiğin tanıkları dinlemem diyor. Türkiye zor dönemlerden geçiyor.

POLİS DEVLETİ HALİNE GELDİK
Polis devleti haline getiriliyoruz. Bütün alanlarda baskı uygulanıyor adeta sürek avına çıkmış bir iktidar var. Senin gücün yetmez buna Recep Tayyip Erdoğan. O adaletsizlikleri biz boşuna anlatmadık. Sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde anlatıyoruz rahatsız oluyor beyefendi. İnsan hakları ihlalleri insanlığın ortak alanlarıdır. Kabahat senin değil kapasiten yok ki. Biz adaletsizlikleri dünyanın her yelinde dile getireceğiz. Adalet mülkün temelidir diyor. Mülk yara alıyor devlet yara alıyor. Adalet yüce bir kavram. Adalet duygusunun yok olduğu bnir yerde devleti yok edersiniz. Biz hiç bir zaman niçin yargılıyorsunuz demedik hukuku ihlal ederek yargılama olmaz dedik. Bu mahkemelerin adalet getirmediğini onlar da kabul etti. O zaman bu mahkemeleri neden kaldırmıyorsunuz? Şimdi tutuklu vekiller tutulmamalı, öğretim görevliler tutulmamalı diyor. Sen o koltukta şikayet etmek için mi oturdun? Sen samimi değilsin, demokrasiye inanmıyorsun ayak bağıdır diyordun. İki yüzlü politikalarını dünyanın her yerinde anlatacağım. İstediği kadar kızsın.

SIKIYÖNETİMDEN DAHA AĞIR KOŞULLAR
Sıkıyönetim koşullarından daha ağır bir anlayışla bu ülke yönetiliyor. Bugün önemli bir gün olduğunu söyledim. Bugün Türkiye'nin onur ve şerefle cisimleşmiş gaziler ve şehit yakınları burada. Çanakkale ŞEhitlerini'nin ruhu burada Kıbrıs Şehitlerinin ruhu burada. Bu güzel vatanı korumak için siperlerde mücadele ettiler. Kimisi gözünü bıraktı. Kimisi bacağını bıraktı. Ana kuzuları kendi elleriyle toprağa verildi. Onlar için ne yaparsak azdır. Bizim gurup toplantımıza katıldınız bize onur verdiniz sizi bütün samimiyetimle alkışlıyorum. Mehmet Akif'in çok güzel bir dizesi var; 'Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda..' O istiklal marşını biliyoruz. Bu ülke uğruna verilen canları biliyoruz. Onlara sahip çıkmak her yurt severin görevidir. Her milliyetçinin görevidir.

Bizim Gazilerimiz Hakkari'den Çanakkale'den Edirne'den Tekirdağ'dan geldi.

Ağar bedeller ödeyen bütün gazilerimizin alınlarından öpüyorum, onların annelerinin ellerinden öpüyorum.

ERDOĞAN ŞEHİTLİĞE SEKTÖR DEDİ
Bir ülkeyi vatan yapan onun için ödenen bedeldir. Bedel ödemişiz o topraklar için çocuklarımız için gelecek güzel günler için bedel ödedik. Gaziler ve şehitler için yapacağımız çok şeyler var bunu herkes bilsin. Biz vatan sağolsun diye çocuklarımızı toprağa verdik. Bizim tarihimizde gazilik ve şehitlik şandır şereftir. Bizim tarihimizde hiç bir zaman gazilik ve şehitlik sektör olmadı. Bu sözü ben söylemiyorum arkadaşlar. Bu sözleri söyleyen Recep Tayyip Erdoğan.. 31 Ağustos 2011 yılında canlı yayına çıkan Erdoğan Gazilik de Şehitlik de sektör oldu diyor. Nasıl bunu söylersin? Bu laf nasıl senin ağızından çıkar. Eli olmayan görmeyen ağır bedel ödeyen gazilerimiz var. SEn kalkıp diyorsun ki Şehitlik gazilik sektör oldu.

Bir gazimizin görüşleri şöyle: Bu nasıl sektördür ey başbakan; ülke için kolunu bacağını verecek sonra bu ülkenin başbakanı sektör diyecek. Madem bu kadar karlı iş oğluna gemicik alacağına onu askere gönderseydin ya. Bu sektöre neden girmedin bu iş neden karşı AKP vekilleride bu işe girsin. Eğer bir insan hayatında en değer verdiği şeyi para olarak görüyorsa onun ülkenin geleceğiyle ilgili görüşü yoktur demektir. Gazilik ve Şehitlik farklı bir şey. Bütün dünyada toplumların el üstünde tuttuğu alanlardır.

ERDOĞAN'IN AĞZINA BİBER SÜRERİM Mİ DİYEYİM
Geçtiğimiz günlerde Gazilere ve Şehit ailelerine müjde verdi. Toplu taşımalardan ücretsiz yararlanma hakkı getiriyoruz dedi. Yalan olur ama bir de kuyruklu yalanın ötesinde. Gazilerimizden bir ricam var bu yalana bir isim verin.

Başbakanlık koltuğunda oturan birinin halkına söylememesi lazım. Ne söyleyeyim Recep TAyyip Erdoğan ağzına biber sürerim mi dersin. İşin garip tarafı gazeteler gazilere müjde verdi. Arkadaşlarım araştırdı; gaziler şehitler ve yakınlarına ücretsiz taşıma hakkı 1983 yılında verilmiş. Harp ve vazife malülleri var. Bunlara da 1994 yılında bu hak verilmiş. Ayrıca şehit ailelerinin trenden ücretsiz yararlanmasına da 1932 yılında karar verilmiş. Düşünebiliyor musunuz 1932 de verdiği müjdeyi şimdi veriyor. Hadi kimseden utanmıyorsun da Allah'tan kork. Bunlar böyle, herkes bunu çok iyi bilsin. Bunlar bir açıklama yaptı; engelli öğretmen öğretmenlik yapamaz dedi. Yaw olur mu dediler onun vücuduyla ne ilgileniyorsunuz? R. Tayyip Erdoğan bir müjde veriyor; kaldıran da sensin getiren sensin. Biz yapsaydık gazetelerde onlarca manşet. AKP bunları yapıyor söyleyen var mı? Biz söyleyeceğiz doğruları söylemeye devam edeceğiz.

HANGİ ŞEHİT 400 BİN TL TAZMİNAT ALDI
Gazi arkadaşımız diyor ki bu memlekette şehitler gaziler tüm toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanıyordu. Hem de ilk dört koltuğunda. İnsanlar şehidine gazisine saygı duyardı. Gazi kartını gösterince beyler yer verin diye uyarılırdı. Şimdi çıkıp insanların içine baka baka yalan söylemenin mantığı yok. Artık yeter şehit haklarını gasp etmekten vazgeçin. Siz önce kendi belediyenizi uyarında gazileri beleşçiler diye otobüsten indirmesin. Çok mütevazi bir dille anlatmışlardı. Erdoğan diyor ki şehit ailelerinde 400 bin TL tazminat veriyoruz aylıkları da 6 bin TL. Şimdi soruyorum ne alıyorsunuz? Bir ülkenin başbakanı 450 bin tazminat diyor. Yok böyle bir şey. Peki bir başbakan gerçekleri niye böyle saprırır.

Bedelli askerlik dolayısıyla alınacak paraları gazilere şehit ve dullara vereceğiz dedi. 22 Kasım 2011. AKP grup toplantısında şunu söylüyor: Bedelli askerlik uygulamasından elde edilen gelirin gazilere, özürlülere, TSK'ya Jandarma'ya ve Emniyet Hizmetleri sınıfına ait sosyal hizmet vakıflarına harcayacağız. Emin olun bu paranın nereye harcandığını bilmiyor. Bedelli askerlik, 2 B, Üniversite Harçlarının kaldırılması bizim projemizdi. Söz veriyorsun dönüyorsun hiç bir şey yapmıyorsun.

Şehitlere, yetimlere verdiğimiz hizmetler onların hakkıdır. Onların bize borcu yok bizim onlara borç ödememiz lazım. Bizim onlardan isteyeceğimiz tek şey var ey gazim ey şehidim hakkını helal et.

Gazilerimize ve şehitlerimize sahip çıkmak bir insanık görevidir. Bunları CHP övünsün diye değil size hesap vermek için anlatıyorum. 12 Haziran seçimleri sonrasında biz 14 yasada değişiklik için 20'ye yakın tasarı verdik. Ama bunların büyük bir kısmı kabul edilmedi. Terörle mücadele sırasında şehit düşen güvenlik görevlilerinin yakınlarının sağlık ihtiyaçlarının ücretsiz karşılanmasını istedik ama AKP bunu kabul etmedi. Kadro boş olduğu halde şehit kadrosu doldurmayan kamu görevlisi hakkında yasal işlem başlatılsın dedik. Yurt dışında engelli aracı alalım bundan vergi alınmasın dedik. Bunu da reddettiler.

AFYON'DAKİ 25 ŞEHİT NE OLDU
Biz şehit yakınları ile gazilerin ekonomik durumlarının iyileştirilmesi için kanun teklifi verdik. Avantajların tamamını bir yasada topladık. 100 gün tuttular komisyonda. Bu komisyonda kalacak Genel Kurul'a indirelim orada vicdanı olan vekiller destekler dedik. AKP ve MHP milletvekillerinin red oyuyla bu da kabul edilmedi. Gazilere ve şehitelre sağlanan hakları lütuf gibi görmek yanlıştır. Eğer burada konuşuyorsa akşam rahat uyuyorsak onlara borcumuz var çocuğumuzu rahatlıkla okula gönderebiliyorsak. Onlara bir lütuf vermiyoruz onlara olan borcumuzu yükümlülüğümüzü yerine getiriyoruz. Aylarca mücadele edip bir protez alamayan gazilerimiz var. Kazan dairesinde görevli bir askerimizin yüzde 70'i yanıyor. Saç protezi alınacak bunu devlet almıyor. O zaman nasıl ortak mücadele edeceğiz. 5 Eylül 2012 Afyon cephaneliğindeki patlama. Niye patladı bilen var mı? Savcılar el koymuştu açıklayacaklardı. Kazaymış efendim ne kazası? Çocuk mu kandırıyorsunuz? Bir asker el bombasının pimini çekmiş patliyor mu patlamıyor mu diye? Cephanelikte usta asker el bombasının pimini çekecek. 25 asker şehit oldu ondan sonra doğal afet şehidi sayıldırlar. Aradan geçmiş 4.5 ay hiç bir ailesine yapılmış tek bir kuruş ödeme yok. Yardımı yapan Mehmetçik Vakfı.Ellerinden gelse o vakfı kapatacaklar. Bir ülkenin başbakanı her şeyi bilecek diye bir kural yoktur.

İLGİLİ HABERİMİZ
Erdoğan "Etnik Milliyetçiliğe Karşıyız"