Mehmet Emin TOPRAK

Mehmet Emin TOPRAK

ALEVİLİK ÜZERİNDEN BİR DEĞERLENDİRME

ALEVİLİK ÜZERİNDEN BİR DEĞERLENDİRME

Her hangi bir konuyu tartışırken, suçlu aramak yerine doğrusunu ortaya koyan bir bakışla meseleyi halletmeye çalışmak daha doğru olur. Birde doğru zeminde tartışıp mütalaa etmek gerekir.

                Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Türkiye’de dini bir mesele yani başörtüsü, Alevilik, Din dersleri gibi konular gündeme gelince hiçbir zaman belli bir kriter esas alınıp da ona göre tartışılmaz. Genellikle taraflar, karşısındakinin görüşünü nazara almadan kafasının içindekileri öne çıkararak konuşur.

                Bu tıkanmanın kaynağı, aslında birazda devlet sisteminin vatandaşlarını ideolojik olarak sınıflandırıp ona göre değerlendirmesinden kaynaklanmaktadır.

                Demokrasimiz yerleşmediği ve demokrasi üstü güçler halen daha egemenliğini sürdürdükleri için zemin kayganlaşıyor. Dolayısıyla mesele anlaşılamıyor. Ne kuşa benziyoruz, ne deveye…

                Halbuki nasıl olmalıydı? Her kim neye nasıl inanmak istiyorsa, ona dilediği gibi inanmak ve inandığı gibi de yaşamalıydı… Devlet bu konuyu kişinin kendisine bırakmalı. Çünkü kişinin inancına müdahale, hem dinimize, hem demokrasimize hatta hem de laikliğe aykırı düşmez mi?

                Onun için devletimiz, bütün dini grupları, inançları ile baş başa bırakmalı. Şayet bazı noktalarda bir talep varsa o isteği de karşılamalıdır.

                Kendilerini “Alevi” diye tanımlayan vatandaşlar, nasıl istiyorlarsa, nasıl inanıyorlarsa o şekilde eğitimlerini almalıdırlar. Kendisine “Sünni” diyen insanlarda aynı şekilde inandığı gibi eğitimini almalıdırlar. Bunların dışında kişi hangi şeye inanıyorsa o eğitimi alabilmelidir. Çünkü laik devlet, dine yön veremez.

                Hatta sadece dinleri değil mezhepleri bile ayırıp, o mezhebe göre eğitim vermek devletin görevidir. Şayet dini bilgi vermek istiyorsa…

                Yok eğer devlet, ben tam laikim, dini devletten ayırdım diyorsa, o zaman din eğitimini dini kurumlara bırakmalı.

                Yani veriyorsan doğrusunu ve istenileni vermelisin. Yoksa ben bu işte yokum demelisin.

                Bana göre, sana göre, ona göre, buna göre, bize göre, sistemler değişmez, değişmemeli.

                Yoksa körlerin fil’i tarifi gibi olur ki, kargaşa bitmez…

                Cenab-ı Hak herkese basiret versin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
1 Yorum
Mehmet Emin TOPRAK Arşivi