Futbolsever ve Çaykur Rizespor taraftarıysanız, farklı duygular yaşamanın yanında farklı bilgiler öğreniyorsunuz.

Tarih, Coğrafya, İstatistik, Matematik vs…

Rize insanı, coşkuludur, samimidir, tezcanlıdır.

Hep başarmak, zirvede kalmak ister. Rizespor’un başarısız olup bir alt düşmesini sadece sportif bir başarısızlık olarak düşünmez, değerlendirmez.

Çaykur Rizespor’un ligin zirvesindeki komşusu Trabzonspor’u yenmesi moralleri artırdı.

Açıkçası 29 maçta bir kez yenilgi gören takıma karşı alınan galibiyet elbette çok önemli. Ancak ligde tutunmak için kalan maçlara yetecek mi zaman gösterecek.

Maçın skorunun yanında, öncesi, taraftarın saha temizliği, maç içinde yaşananlar, maç sonu polemikler öne çıktı.

Maç öncesi yazımda düşüncelerimi paylaşmıştım.

Sezon başından beri değişen fazla bir şey yok. Kolay ve benzer goller yiyen bir takım. Yenilen goller gibi gol atamayan bir takım. Atılan gollerin çoğu duran toplardan. Bu maçta 3 penaltı golüyle kazanılmış bir maç.

Ligin başından beri ilk kez gördüğünü çalan, göremediğini VAR uyarısıyla eyleme geçiren bir hakem. Böyle hakemler olsaymış şu anda puan sıralamasında daha yukarılarda olabilir miydik? Olabilirmişiz gibi duruyor.

Bu yine de yapılan yanlış kadro mühendisliğini, gecikmişliği ve benzer hataları görmemize engel değil.

Sezon başından beri Çaykur Rizespor’a karşı yapılan haksızlıkları telafi etmez.

Evet. Skor olarak kazanmanın yanında eksikleri görmek, kalan sekiz haftada bu eksikleri gidererek alınacak en yüksek puanı alarak ligde kalabilmek.

Bu çok zor gibi gözüküyor. İmkansız değil.

Tabi düşme hattı üzerindeki takımların kalan sekiz maçta alacağı sonuçlarda en az Çaykur Rizespor takımının maçları kadar önemli.

Bundan sonraki her maç final. Kazanınca umutlar artacak. Dolayısıyla sadece o günkü rakibe odaklanacak. Artık, içeride dışarıda diye bir kavram yok.

Alanyaspor maçı hedef maçı. Sadece o maça odaklanalım.

Ligdeki durumumuz ne olursa olsun.

Önümüzdeki sezon ve gelecek için çalışmalara başlanmalı.

Öz kaynak düzeni ve ülke içi dinamikler devreye sokulmalı.

Öz kaynak düzeni için alt yapıya yetenekli çocuklar alınmalı. Bu çocukların eğitiminde görev yapan teknik sorumluların, pedogojik ve psikolojik yeterlilikleri iyi olmalı.

Çaykur Rizespor için bir futbol aklı oluşturulmalı. Bu futbol aklının oluşmasında yöremiz futbol insanlarından katkı sunmaları istenmeli. Görev verilmeli.

Liyakat ve emekleri doğrultusunda bu futbol aklı aynı zamanda kulübün futbol hafızası yerine geçebilir.

İlimizde profesyonel liglerde oynayan takımların artırılması ve futbolcu havuzunun genişletilmesi en az yapılan transferler kadar önemli ve kıymetlidir.

Bu düşüncelerle milli ara sonrası maçta Alanyaspor karşısında Çaykur Rizespor’umuza başarılar diliyorum.

Sağlıkla ve huzurla kalın.