Nergis KURU

Nergis KURU

Bu bir TEZGAH!

Bu bir TEZGAH!

İsrail'de sadece insanlar değil, insalık vuruldu! Ama bir şeyi iyi görelim; bu bir tezgah!

“Biri! Biri!
Biri bu aptal; dengesiz, bunamış devlete haddini bildirsin!
Yediğimiz tokadın yoksa farkında değil miyiz hala? Türk bayraklı bir gemiye uluslararası sularda saldırı yapılıyor; 20’ye yakın Türk öldürülüyor; peki neden hala “One Minute” kadar tepkimiz sert değil?

Ekonomik ambargo uygulayalım, yapılmış bütün anlaşmaları fesh edelim.. Hayır hayır! Bu savaşta bile yapılmayacak katliama en güzel cevap onların anladığı dilden olmalı.” demek ne kadar kolay değil mi?
Tam da öfkeden deliye dönmüş beyinlerin, yanmış yüreklerin duymak istediği cümleler..

Ama itidalli olalım!

Lütfen daha ev reisliği dahi yapmaktan aciz insanların, ülke yönetimine dair kışkırtıcı sözlerine kulak asmayalım.

Hiç kuşkunuz olmasın; çekinmeden dünyanın gözü önünde “One Minute” tepkisini ortaya koyabilen bir başbakan, sözlü ya da uygulamalı olarak İsrail’e en ağır cevabı verebilecek civan mertliği de gösterir. Kaç yıllık başbakanımızı tanımış olmalıyız artık.

Fakat çözüm bu mudur?

Bir düşünün ne çok olay yaşadık çok kısa bir zamanda..

Önce Baykal komplosu!
Ardından Erdoğan’a karşı daha etkin muhalefet yapabileceği düşünülen Kılıçdaroğlu balonu..
Ardından Başbakanın adeta ABD’ye kafa tutarcasına İran’la yapmış olduğu Uranyum anlaşması..

Ve şimdi de bu!

Sizce hepsi sıradan bir tesadüften ibaret mi? Sizce Türkiye Cumhuriyeti’ne ve de AK Parti iktidarına kurulmuş açık bir tezgah yok mu ortada?

Şehit haberlerinin daha sık gelmesi ve en önemlisi neredeyse gemi baskınıyla aynı saatlere denk düşen İskenderun’da 7 askerimizin şehit olduğu roketli saldırı sizce dikkat çekici değil mi?

PKK’nın dağda, şehirde yaptığı kıyımlara şahit olduk ama Deniz Kuvvetlerine yaptığı saldırıyı açıkçası ben hatırlamıyorum.

Suyun yüzünde durmayalım ne olur? Biraz derine dalalım!

İsrail’in bırakın sivilleri katletmeyi, çocukları bile canice öldürdüğünü ve bundan hiçbir şekilde hicap duymadığını dünya biliyor. Biliyor da böylesine utanmaz bir devlete karşı neden tüm dünya ortak bir tavır sergileyemiyor?

Asıl sorulması gereken bu?

Bu olay sonrası Türkiye’nin asıl başarması gereken, yardım filosunda bulunan ülkeler başta olmak üzere tüm dünyanın İsrail’in çirkefliklerine “dur” demesini sağlamak olmalıdır.

Barışın, kardeşliğin ve insan hayatının İsrail’in gözü dönmüş çıkarlarından daha mühim olduğunu tüm insanlığa anlatmak olmalıdır.

Zira İsrail’de sadece insanlar değil, insalık vuruldu!

22 YAŞINDA BİZANS’I DİZE GETİREN KUMANDAN

Cumartesi akşamı Fatih Belediyesi’nin organize ettiği Fetih Yürüyüşüne katıldım.. Binbir güçlükle alabildiğim meşaleyle mehter takımının arkasında yürürken çocuklar gibi şendim..

Fatih’te yaşıyor olmanın bana yaşattığı en büyük zevklerden biri de işte böylesine tarihle iç içe olmak.. Ecdadımın ayak bastığı, düşmanla göğüs göğse çarpışıp can verdiği bu topraklarda bulunmak, onların geçtiği hava boşluğundan geçiyor olmak harikulade bir keyif..

Yürüyüş Edirnekapı’dan başlayıp Eski Belediye Binasının önündeki Anıt Park’ta son buldu.. Yol boyunca hemen hepinizin bildiği Fetih Marşı’nın bir mısrası zihnimde öylece kımıltısız durdu;

“Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın”

Fatih Sultan Mehmet!

Daha 22 yaşında Peygamberimiz'in müjdesine nail olmuş büyük kumandan . O en girift gecede Hocası Akşemsettin manevi desteğiyle devleşen, verdiği söze sadık talebe.

Düşündüm yol boyunca Fatih Sultan Mehmet’i, düşündüm onunla aynı yaşta olan bugünün gençliğini. Söz dinlemez, kural tanımaz, şevksiz, geleceği planlamaktan aciz; aylak aylak dolaşan gençlerimizi..(Sözüm sorumluluğun bilincinde olanlara değil asla..)

Tarihi böylesine destansı başarılarla dolu bir millet olmak herkese nasip olmuyor oysaki.. En yıldığımız anda bir Kanuni ismi, bir Fatih ismi, bir Atatürk ismi güç vermiyorsa bize, hakikaten acınacak haldeyiz demektir.

Ölü toprağı serpilmiş ruhlarımızı yeniden diriltecek, içimizdeki Fatih’i ortaya çıkaracak gücü taşıyoruz aslında.

Sorun belki de Akşemsettin gibi hak dostlarından uzak oluşumuzda, bize manevi doping aşılayacak diğergam arkadaşlarımızın olmayışındadır.

Ne dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
2 Yorum
Nergis KURU Arşivi